Kısım I

59.5K 2.2K 629
                                    

"Ne yaptın yine Özge?"

Ağlamaktan suratı şişmiş Ecem'i keyifle izlemeye devam edip müdür tipine rağmen müdür yardımcımız olan adamı cevapsız bıraktım. Saçları elimle geçirdiği dakikalardan sonra kabarmış, gözlerindeki yaşlar nefretle parlıyordu. Buraya gelene kadar saçlarını düzeltebilirdi tabii ama bilirsiniz, bu tipler dekora önem verir. Dayak yedim diye bağıran tipinin ceza almam için daha uygun olacağını o küçük beynine rağmen akıl edebilmesini takdir etmiştim.

"Sana bir soru sordum!"

Müdür yardımcısının oktavını şaşmış sesine karşılık aheste tavırla sinirden küçülmüş gözlerine baktım.

"Bir şey yapmadım hocam, tartıştık biraz. Sırama oturmuştu."

"Geçen sefer de aynısını söylemiştin."

"Geçen sefer de sırama oturmuştu."

"Bir de hakaret etmişsin arkadaşına."

Tabii ki bu odaya bu boyu yere yakın yüzünden ilk gelişim değildi. Biz dokuzuncu sınıfın ilk gününden beri birbirinden nefret eden o kızlardandık. Aynı erkekten hoşlanmakla başlayan nefretler silsilesi önce not kavgasına dönmüştü sonra da otorite savaşına. Ben sınıf başkanıysam o sınıf temsilcisiydi, benim yüz aldığım sınavdan doksan alınca oturup ağlamışlığı bile vardı.

Burnunu çeken Ecem'e dik dik baktım. Bayağı sıska, nasıl da mağdur rolü yapıyordu.

"Hiç farkında değilim."

Sahte şaşkınlığım hocanın kırmızı rengini bir ton arttırırken derin nefes aldı. Aslında niyetim disipline gitmek değildi. Şu odaya her gelişimde aynı sözleri dinlemenin vakit kaybı olduğunu ben de biliyordum. Ama benim belirlediğim sınırları aşan olursa dikenlerim batıyordu. E yaklaşmasalardı? Suç bende miydi yani? Kaktüse dokunursanız canınız yanardı.

"Sen çık kızım," Ecem'e kapıyı gösterip masadaki suyundan bir yudum aldı. "Ne olacak senin bu halin?"

"Halimde bir şey yok ki. Derslerim iyi."

"Derslerinden bahsetmediğimi biliyorsun. Figen Hanım söyledi, para karşılığı ödev yapıyormuşsun."

"Hayır," Lise işte böyle bir yalan yuvasıydı. "Sadece arkadaşlarımın ödevlerine yardım ediyorum."

"Karşılığında ne alıyorsun?"

Özel hayatın gizliliğini ihlal eden sorular...

"Jelibon."

Yüzünü sinirle avuçları içine gömünce terden parlayan keline suratımı buruşturdum. Ocak ayındayız, ocak!

"Geçen sefer son demiştin. Annene, babana gözümün önünde söz vermedin mi? Bir daha kimsenin ödevini yapıp karşılığında birilerini dövdürtmeyecektin hani?"

"O söz kimseyi dövdürtmeyeceğime dairdi. Ödev için olduğunu düşünmemiştim." Dişlerini sıktı.

"On birinci sınıfsın sen kızım. Çocuksun sen. Neden çocuk olmuyorsun?"

Çünkü çocukluk dönemi 11 yaşında sonlanır. 12-18 yaş arasındaki ergenlik adı verilen dönemdeyim. Rica ederim.

"Ama ben artık seninle uğraşamam. Gücüm kalmadı, anlıyor musun? İki seneye emekli oluyorum, kalan yıllarımı seninle heba edemem."

Sonrası anne ve babamın bu dönemi okulda bitirmem karşılığında kaydımı alması ve şehirden sürülmem... Hikaye tam da burada başlıyor.

Benim Adım EbruliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin