5. Bölüm • Aslı'nın Mektubu

21.3K 1.6K 1.2K
                                    

Gece bölümünden merhabaaa <3 Sonunda sınavlar bitti ve ben bölümü yazabildim. Özge Korkmaz bu bölüm de sınırları zorlayacak, kemerlerinizi bağlayın.
Bu hafta bir bölüm daha eklemek için büyük çaba göstereceğim. Umarım becerebilirim. Bölümdeki varlığı olası yazım hataları, cümle düşüklükleri için üzgünüm, düzelteceğime söz veriyorum.

Göremeyenler için bölüm şarkısı: Stupid Girl - Garbage

Umarım beğenirsiniz. Öpücükler ve iyi geceler 🎈

Mavi gözlü kız sinirle sarışın kızın ardından tuvalete girince yamuk ağızlı çocuk dışarıda kaldı. Onlar çirkin eteklerini sallaya sallaya kavga ederken taraf tutsam kimin yanında olacağımı düşündüm. Olanları on beş dakikadır izliyordum ve gördüğüm kadarıyla mavi gözlü olan biraz ağlaktı. Sarışının dik duran tavrını sevmiştim.

"Şimdi bu kızlar aynı çocuğa mı aşık?" diye sordum. Ben geldiğimde Duygu çoktan bölüme başlamıştı ve sarışın kızın elinde tuttuğu kağıda bakılırsa kaçırdığım bir şeyler vardı.

"Bak şimdi," Diziyi durdurdu ve hala yüzüstü yatarken kafasını bana çevirdi. "Aslı küçüklüğünden beri aynı çocuğa aşık. Açılmak için bir mektup yazdı ve mektubu defterin arasına koydu ama mektubu Mine buldu. O da Almanya'dan yeni geldi. Deniz de ona aşık."

Babamın Türk dizisi izlemem fikrinden neden hoşlanmadığını şimdi daha iyi anlıyordum.

O tekrar ellerini çenesine dayayıp diziye dönünce ben de etrafı incelemeye başladım. Odanın benimkinden hiçbir farkı yoktu. Yalnızca duvarlarda birkaç poster, masalarda kırıntı bırakacak abur cubur paketleri vardı.

Oturduğum yatak, Duygu'nun söylediğine göre, Sevim'indi. Farklı sınıfta olmalarına rağmen yakın olmalarının sebebinin yan yana yatak seçmeleri olduğunu söylemişti ki benim için oldukça geçersiz, yetersiz ve yavan bir sebepti ama yorum yapmadım. Alacağımı alıp gitmek istiyordum.

Bugün perşembeydi yani yarına kadar Sevim'i sınıfta ağlatacak bir şey düşünmezsem gözleri derya deniz kişi ben olacaktım.

"Sevim nerede?" Diziyi durdurmadan "Dışarıda," dedi ama sonra, sebebi her neyse durdurup doğruldu. "Şey... Yanlış anlamazsan senden bir şey rica edeceğim."

Okul çıkışı bir kez birlikte oturmak bile bedava değildi. Arkadaşlık müessesisi aç gözlü bir esnaf gibi hep daha fazlasını istiyordu. Kendi odamdan buraya gelirken attığım adımların çıkardığı seslerin titreşimleri daha binayı terk etmemişti bile. Ne çabuk rica aşamasına gelmiştik?

"Tabii, iste."

Çünkü şimdilik sana annemin erkek kardeşi muamelesi yapmam gerek.

"Sevim odaya geldiğini bilmese? Sizin aranız kötü ya." Omuz silkip gülümsedim.

"Benim için sorun yok," Aksine, bu odadan işime yarar bir şeylerle çıkarsam arkamda kanıt kalmamış olurdu. "E ama Duygu, sen de beni çağırdın ama hiç konuşmuyorsun. Anlatsana."

"Ne anlatayım bilmem ki?"

Gülümsedi. Dizinin açık olduğu sekmeyi alta alıp diz üstü bilgisayarının kapağını kapattı. Sırtını duvara yasladığında dikkati tamamen bendeydi.

"Sen söyle. Sonuçta benden eskisin, sınıf arkadaşlarımı benden daha iyi tanıyorsundur."

"Yok, pek değil. Ben sınıftan Sevim'le yakınım. Diğerleriyle de selamlaşırım ama o kadar, çok arkadaşım yok."

"Sevgilin var mı?" Yanaklarındaki kızarıklık buğday teninden dolayı hemen kendini belli etti. Mahçup bir şekilde gülümseyip kafasını iki yana salladı. "Peki ya hoşlandığın biri?"

Benim Adım EbruliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin