Benim Adım Ebruli

6. Bölüm • Kuşlar

Hellowww!! Uzun ve bol Özgür'lü bir bölüm oldu. Siz bana Özge'yi özledik diyorsunuz ama ben sizin bu cümlenizin altında yatan anlamı anlamıyorum sanmayın. Alın size Özgür sksmdks Çok geç, kesin hata yapmışımdır ama düzelteceğim. Bölümü beğendiyseniz o küçük yıldıza tıklamayı unutmayın ⭐️ Öpüyorum sizleri 💛

Bölüm şarkısı, bölümü okuyunca anlayacağınız bir sebeple: Kuşlar - Yaşar

Gördüğüm en uzun kişi, diğer deyişle Koç, bugün gri, kısa kollu bir tişört giymişti. Halbuki hava soğuktu ama hiç üşüyor gibi görünmüyordu. Sorumu değerlendirirken cebinde olmayan eli boynuna astığı düdükle oynuyordu.

"Şimdi sen, bir grup ergen erkeğin etrafında amigo kızlar olmasına izin vermemi mi istiyorsun?"

Lacivert eşofmanının cep kısmının hemen altındaki üst üste üç çizgiye baktım. Gerçekti, modayla ve markalarla bunu anlayacak kadar içli dışlıydım. Demek ki iyi kazanıyordu.

Kafamı salladım.

"Evet."

Ayakkabıları da aynı markanın son koleksiyonundandı. Giyimine para harcamaktan kaçınmayan orta yaşlı insan görmeyeli çok olmuştu. Belli bir yaştan sonra giyim kuşamda beliren rüküşlük onu pek de vurmuşa benzemiyordu.

"Yani bu fikri buldun, yanıma geldin ve bana evet dememi umarak sunuyorsun?"

Ses tonundaki kımıldamalar hoşuma gitmiyordu. Bu yüzden yüzüne bakıp gülümsedim.

"Zahmet olmazsa."

"Vereceğim cevabı şimdi, suratıma bakarak, sorunu kafandan geçirerek bir daha düşün."

Yiğit'ten aldığım fikirle amigo takımı kurmak istiyorum. Böylece hem diğer takım oyuncularının sahip oldukları ayrıcalıklara sahip olacağım hem de fazla antrenman yapıp terlemeden bir takıma girmiş olacağım. Kıyafetlerin bana yakışacağını düşünmemin ise bu konuyla hiçbir ilgisi yok.

"Bu hayır demek mi?"

"Sadece hayır demek değil, olmaz demek. Asla demek. Beni böyle işlerle uğraştırmayın demek."

"Ama siz de lise dizilerindeki hayatı değiştiren o koçlardan olmak istemez misiniz?"

"Ne istiyorum biliyor musun? İşimi yapmak, maaşımı düzenli almak ve eve gidince her şeyi unutmak istiyorum. Okul üzerine bir hayat kurmak istemiyorum. İşi işte bırakmak istiyorum. Ha baktın kupayı kazandım, o da pastanın üzerindeki vişne olur. Öğrencilerin özel hayatı, aktiviteleri, duygusal iniş çıkışları," Sesini yükseltti. "Parlak fikirleri," Galiba bana diyordu. "Beni ilgilendirmiyor."

"Bana biraz sabit fikirli geldiniz."

"Sen de bana biraz ukala geldin."

"Belki," Omuz silktim. "Ama bu konuda çok kararlıyım."

"Takım benim takımım. Etrafta püsküllü şeylerle koşuşturan liseli kızlar istemiyorum. Konu kapandı. Hem senin dersin yok mu?" Üstüme baktı. "Beden dersinde misiniz? Tayt giymek yasak, haberin olsun."

"Birincisi, onun adı ponpon. İkincisi teneffüsteydik, birazdan geri gideceğim. Son olarak, evet var ama neden tayt giymememiz gerektiği konusunda ikna olmadığım için giymeye devam edeceğim," Gülümseyip kafamı yana eğdim. "Bu konuyu sonra tekrar konuşalım. Size iyi çalışmalar."

Spor salonundan çıkarken "Bu tavrından hoşlanmadım." deyişini duydum ama duymamış gibi yapmak daha cazip geldi.

Beden hocası çoktan gelmiş, sıra olmuş sınıfın önünde herkesin turnike atışını izliyordu.