44. Bölüm • Ağustos Çıkmazı

15.5K 1.4K 1.1K
                                    

Merhaba. Bu bölüm uzun zamandır bütünleştirmekte en zorlandığım bölümdü sanırım ama niyesini ben de bilmiyorum. Hatta bir kısmını telefondan yazdım. Epey yordu diyebilirim, umarım değmiştir. Hatta siz okurken ben de düzenleyeceğim. Görüşmek üzere <3

Bölüm şarkısı: Johnny Cash- Hurt


"Foyası
ömrünü
şavkır
ki
ölüm
de
özünde
aykırı
aşktır."
Metin Altıok

Esmeray ben henüz ne diyeceğime karar veremeden şaşkınlığını silkeledi ve gülümsedi. Maskesi çok güzeldi ama onu artık tanıyordum.

"Merhaba."

Selamı buram buram soru işareti kokuyordu. Benim burada, ona kapıyı açan kişi konumunda olmamı adlandıramamıştı. Kendince haklıydı.

"Kaynanan seviyormuş Enes."

Koridorda elinde kurabiye dolu şeffaf bir poşetle gelen Özgür'e baktım. Yüzü gülüyordu. Enes'in geldiği düşüncesi onu mutlu etmişti. Karşımızda duran kişiyi gördüğünde ise bir adım geri gitti.

"Özge, sen içeri geçer misin? Ben birazdan geliyorum."

Daha önce söylemeliydim. Esmeray'la görüştüğümü daha önce ona anlatmalıydım çünkü her senaryo bu gerçeği birazdan öğrenecek olmasından daha mantıklı geliyordu.

"Özgür," Esmeray, sesi titreyerek cam gibi parlayan gözleriyle Özgür'e baktı. "Vaktin var mı?"

"Özge," dedi, Özgür tekrardan. "Lütfen."

"Mutfağa gidiyorum."

Bana tamam der gibi kafasını salladı ve geçmem için geri çekildi.

Özgür beni, mutfakta onların ne konuştuğunu duymaya çalıştığımı bilecek kadar tanıyordu. Eğer uyarmak isteseydi hiç değilse bir bakış atardı. Demek ki sorun etmiyordu. Göğsümü kapının kenarına yasladım ve Esmeray'ın mahcup sesini çözmeye çalıştım. Hâlâ kapının dışındaydı ve kısık sesli konuşuyordu, bu da evin uzun koridorunda sesinin bana ulaşması konusunda yardımcı olmuyordu. Ama Özgür'ün net çıkışını rahatça duydum.

"Hayır. Şu an müsait değilim."

Özgür'e verilen cevabı duyamıyordum ama havadaki sessizlik evde tek olmadığımızı hatırlattı. Acaba tabakları alıp içeri gitse miydim yoksa burada beklemeye devam mı etseydim? İlk seçenek çok gamsız olur gibi geliyordu. İkincisi de Özgür'ün içeride bekleyen annesine ve babasına çare olmuyordu.

"Neden arkadaşlarımı rahatsız ediyorsun o zaman?"

İrkilerek kafamı sesin geldiği yöne çevirdim. Gözlerim duvardaki tabloya takıldı. Resimdeki kadın figürünün ince beli ve etrafına sarılı duran turuncu tülünde insanı rahatlatan bir şey vardı.

O an Esmeray ilk kez ciddi anlamda sesini yükseltti.

"Özge mi söyledi?"

Saklanmama yardımı olacakmış gibi gözlerimi kapattım.

"Bir de seni zor duruma düşürmek istemiyorum diye yalan söyledi."

Özgür birkaç saniye sessiz kaldı. O Serkan ve muhtemelen Enes'ten bahsediyordu. Bilmeden attığı olta turuncu bir balık yakalamıştı.

"Ben anlayınca anlatmak zorunda kaldı."

Esmeray ikinci defa sert çıktı.

"O kızda hoşuma gitmeyen şeyler var."

Benim Adım EbruliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin