10/11/2006
Phoenix sonunda aradığı cevabı bulmuş olduğuna inanamıyordu. Bunca zaman boyunca tüm kitaplarda aradığı isim karşısındaydı işte. Carina Prewett... Ama sanki sorular soruları beraberinde getiriyordu. Elbisenin sahibini öğrense de soruları bitmemişti. Sadece bir anlığına durmuşlardı. Hannah da onun içindekileri tahmin edermişçesine kendisine baktıktan sonra Bayan Weasley'e dönmüştü.
"Peki, Carina yani kuzeniniz hakkında.... Nasıl biriydi?" dedi yumuşak bir sesle. Bayan Weasley tam konuşacaktı ki başını başka bir yöne doğru çevirdiğinde Phoenix de arkasına dönmek zorunda kalmıştı. Gelen Charlie idi ve kaşlarını çatarak herkese bakıyordu.
İçeride durmaya daha fazla dayanamamıştı. Phoenix'in neler bulduğunu öğrenmek zorundaydı. Bu onunla annesinin arasında özel bir konuşma anlamına gelse bile orada duracaktı. Annesinin anlattıklarını dinlemeden Phoenix'i anlayamazdı. Phoenix'in bakışları canını sıksa da umursamadı.
"Madem kuzenini anlatacaksın, ben de dinlemek istiyorum. Phoenix de izin verdiği sürece." Dedi.
Phoenix Bayan Weasley'in yanında ona hayır diyemezdi. Charlie'nin bunu bildiği için şu anda burada olduğunu da biliyordu. Bu yüzden ona sinirlenmişti. Sevdiği adam neden ondan sürekli bir şeyler saklama ihtiyacı hissediyordu? Onunla ilişkisi ne zaman şeffaf olacaktı? Sürekli bir taraf diğerinden bir şeyler saklamaya devam mı edecekti? Charlie ile arasındakiler o kadar karmaşıktı ki...
Hoşuna gitmese de başını salladı ve Charlie'nin yanına oturmasına izin verdi. Ona bakmak istemiyordu. Ondan bir şeyler saklamasının verdiği sinire sarılmayı tercih etti ve Bayan Weasley'in yüzüne baktı.
"Evet, dinliyoruz." Dedi.
"Amcamların çok uzun bir süre çocukları olmamıştı. Hem aslına bakarsanız, kendileri çok da çocuk seven insanlar değildi. Ama Carina onları tamamen olmasa da biraz daha katlanılabilir insanlar haline getirdi. Onun doğumu beklenmedik olmuştu ve amcamlara iyi gelmişti. Ben o zamanlar on ya da on bir yaşlarındaydım."
"Ignatius amcanın kızı mı?" dedi Charlie şaşkınlıkla. Annesi de bir an oğluna üzüntüyle baktıktan sonra asasıyla kapıyı açıp herkesin onları görmesini sağlamıştı. Çünkü artık bu konuşma özel olmaktan epey bir uzaklaşmıştı. Ginny ve Harry'nin de yanlarına geldiğini gördüğünde tekrar konuşmuştu.
"Evet Charlie. Carina büyüdü ve Hogwarts'a gitti."
"Ama ben kitaplara baktım. Ne Gryffindor, ne de Slytherin'deydi." Dedi Phoenix afallamış bir şekilde. Bir şeyi gözden kaçırmış olabilir miydi?
"Çünkü Ravenclaw'a gitti. Bizim içinde beklenmedik olmuştu. Carina'nın annesi Slytherin binasındaydı, onun da orada olmasını çok istemişti. Amcam da Gryffindor'da olmasını istiyordu. Ama Carina ikisine de uymamıştı. Şapka onu Ravenclaw'a seçmişti."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anka'nın Dönüşü
Fiksi PenggemarOlduğu kişiden oldum olası nefret etmişti zaten. Safkanlıklarıyla övünen bir ailenin umursamaz evladı olarak doğmuştu. Hiçbir şekilde onlara ait olmamıştı. Ne görünüşüyle, ne fikirleriyle, ne gittiği okulla, ne de sevdiği insanlarla...