27/05/2006
Çatlak kazanda eski bir yatağın üzerinde oturmuş odanın içindeki rutubetli havayı içine çekerken tek bir şey düşündü genç kız. 'Neden buradayım?' Cevabı çok basitti aslında.
"William için... William için..." dedi fısıltıyla. Bakışları yerdeki tozlu parkelere kaymıştı.
Her şey değişebilirdi. Yıllar, insanlar, ancak buraya olan nefreti dinmemişti. Hayatının hiçbir anında burayı sevememiş, kendisini buraya ait hissedememişti. Denemek için uğraşmış mıydı? Bir zamanlar evet. Ancak, şimdi hatıralar kafasının içinde silik birer lekeyken bunları düşünmek onun için anlamsızdı.Çok durmayacaktı zaten. Görmesi gereken tek bir kişi vardı. Onu gördükten sonra geri dönecekti. Kalbinin en az acıdığı, kendisini evinde gibi hissettiği tek yere geri dönecekti. Ama önce dayanmalıydı. Bu kadar yolu tekrar geri dönmek için gelmemişti. Sakin olmak ve her şeyin geçeceğini söylemekle yetinecekti. Bir anda kapının çaldığını duyup başını kaldırdı.
Gelen Victor idi. Hiçbir zaman yanından ayrılmayan, yeri geldiğinde dostu, yeri geldiğinde kardeşi olan kişiydi. İşin aslı yegâne varlığıydı Victor. Bu yüzden gülümsedi genç kız. İçindeki düşünceleri ona belli etmemeye kararlıydı.
Victor endişeli ve yavaş adımlarla genç kızın önünde durdu. Gözlerindeki endişeyi sözcüklere dökmesine gerek yoktu. Kız bunu rahatlıkla görebiliyor, ancak endişelerini yok etmek için ne söyleyebileceğini bilmiyordu. İkisi de bir süre birbirlerine baktılar.
"Yapabilecek misin? Hala geri dönebiliriz." Dedi. Genç kız ise ısrarla ona bakmaya devam ediyordu. Nedense Victor kızın bakışları altında ezilmiş gibiydi. Bu yüzden rahatsız bir şekilde hareket edip pencerenin önünde durdu. Genç kız ise bakışlarını tekrar parkelere çevirmişti.
"William için..." dedi net ve duru bir sesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anka'nın Dönüşü
Hayran KurguOlduğu kişiden oldum olası nefret etmişti zaten. Safkanlıklarıyla övünen bir ailenin umursamaz evladı olarak doğmuştu. Hiçbir şekilde onlara ait olmamıştı. Ne görünüşüyle, ne fikirleriyle, ne gittiği okulla, ne de sevdiği insanlarla...