Hiçbir Şey Eskisi Gibi Olmayacak.

111 4 0
                                    


30/06/1997

Genç kız odada oturmuş, tüm gün boyunca çalıştığından ortaya çıkan yorgunluğunu atabilmek için gözlerini kapayarak, koltuğa yayılmıştı. Bugün normal zamanlardan biraz daha yoğun geçmişti. Bir ejderha yumurtası kırılmıştı. Genç kız böyle bir anı ilk kez görmenin heyecanıyla olan biteni dolan gözlerle izlemişti. Charlie kızı gördüğünde gülerek ona sarılmış, kızın ne kadar duygusal birisi olduğunu düşünmüştü.

"Cidden Phoenix ağlıyor olamazsın." demişti gülerek. Genç kız ise o anda Charlie'ye sarılmış olduğundan başını onun boynuna yerleştirmişti. Onunla dalga geçtiğini biliyordu. Ancak bunu kendisini üzmek için yapmadığını bildiğinden sesini çıkarmamıştı.

"Bu özel bir an." demişti fısıltıyla. Hem gördüğü şeyi, hem de yaşadıkları anı kast etmişti. Ayrıca Charlie'nin onu duyduğunu da sanmıyordu. Ama yanılmıştı. Charlie onu duymuş, hafifçe gülümsedikten sonra kızın saçını öpmüştü. Bir süre öylece kaldıktan sonra kendisini toparlamaya karar vermiş, kızı yavaşça kendisinden uzaklaştırmıştı.

"Yapmam gereken işler var. Ayrıca sen de bana yardım edeceksin küçük işçi." dedi gülerek. Phoenix ise yalandan ona kızmış gibi yaparak omzuna vurmuştu. Ama bu Charlie'yi sadece daha fazla güldürmüştü.

"Dikkat et de bu sefer ağlama." diyerek konuşmasına devam etmişti.

"Charlie!"

"Tamam tamam." demişti. İşte o zamandan sonra ikisi de beş dakikalığına bile oturamamıştı.

Akşam olduğunda Charlie de Phoenix de kendi odalarına çekilmişti. Phoenix tüm gün boyunca yorgun olmasına rağmen, yine de onu görmek istiyordu. Bu nasıl bir şeydi? Oysa tüm gününü onunla geçirmişti. Nasıl hala onu özleyebiliyordu? Belki de aşk böyle bir şeydi. Sadece Phoenix bunu yeni öğrenmişti. Phoenix gözünün ucuyla saate baktığında gece yarısına gelmiş olduğunu görmüştü. Her ne kadar istese de, Charlie'yi çağıramazdı. Ayrıca onun yanına da gidemezdi. Charlie çok yorgun olmalıydı. Gün boyunca ona yardım etmesine rağmen işlerin çoğunu Charlie yapmıştı. Bu yüzden dinlenmesi iyi olacaktı. O sırada kapısı tıklanınca Phoenix'in düşünceleri cam kırılması gibi kırılmıştı.

"Girin." dedi bir süre sonra. Gece yarısında onun yanına kim gelebilirdi? Charlie başını uzatınca genç kız hızlıca yatağından kalkmıştı. Charlie ise yavaşça kapıyı kapadıktan sonra kızın tam önünde durmuştu. Yüzünde nedeni anlaşılamayan bir gülümseme vardı. Phoenix ise onu gülümseten şeyin ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Bir şey mi oldu?" dedi kafası karışmış bir şekilde. Charlie ise gülümseyerek ona bakmaya devam ediyordu. Bunun için yarını bekleyememişti. Şaşıracağını bilse de bunu bilmek zorundaydı. Ne kadar yorgun olursa olsun, bu gece bunu bilmeden uyumayacaktı. Phoenix ise Charlie'nin cevabını beklerken bir şey saklamış olduğunu fark etmişti. Kaşlarını çatarak gizlediği eline doğru baktı.

"Ne saklıyorsun?" dedi gülerek.

"Benimle evlenir misin Phoenix?" dedi bir anda. 

Phoenix ise şaşkınlığın etkisiyle irileşmiş gözleriyle ona bakmıştı. Evet, bir yıldır bir beraberlikleri vardı. Ama evlenebileceklerini düşünmemişti hiç. Yani bu ihtimal onu sevindiriyordu, korkutuyordu da. Charlie kızın yüzüne bakarken ne düşündüğünü anlamaya çalışıyordu. Belki de bu ona çok ani gelmişti. Ama Charlie daha fazla beklemek istemiyordu. Normal bir zaman içinde değillerdi. Kim Olduğunu Bilirsin Sen geri dönmüştü ve her an bir şey olacağını düşünerek yaşamak istemiyordu.

Anka'nın DönüşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin