Bitmiş Bir Defter..

114 4 0
                                    

15/06/2003

Victor endişe içinde etrafta oynayan William'ı izliyordu. Phoenix iki günlüğüne İngiltere'ye gidebilmek için William'ı ona bırakmıştı.

İçinde kötü bir his vardı. Phoenix'in anlattıklarına inanmak istese de, bir yanı hala şüphe içerisindeydi ve olanlara inanmakta zorlanıyordu. Charlie'nin gözlerindeki nefreti görmüştü. Phoenix onun için artık bir ölüden farksızdı. O gün kendisini dinlemeye dahi tenezzül etmemişti. Peki neden şimdi Phoenix'i dinlemeye karar vermişti? Charlie neden kararını değiştirmişti? Kendisini iyi hissetmeye çalışsa içindeki sıkıntıya engel olamıyordu.

O sırada Hannah bahçeye girmişti. Victor'ı yeniden endişeli bir şekilde bahçede otururken görünce, William'ı yeniden görmesinin sevinci içinde buz tutmuştu. Bildiği kadarıyla Phoenix iyiydi. Öyleyse Victor neden endişeli duruyordu? Yavaşça kuzeninin yanına oturup onun yüzüne baktı.

"Ne oldu?" dedi. Victor ise derin bir nefes almıştı şimdi. Kuzenine bakmak yerine, yeni oyuncağı ile oynamakta olan William'a bakmayı tercih etmişti.

"Phoenix iki günlüğüne gitmişti ama.."

"Biliyorum beş gündür yok. Ama sana haber verdiğini sanıyordum.."

"Haberim var. Bu akşam gelecek."

"O zaman seni endişelendiren nedir?"

"Mektubu." dedi Victor kuzeninin gözlerine bakarak. Ama Hannah ona kafası karışmış gibi bakıyordu.

"Mektubunda ne var?"

"Kısaydı. Onun standardına göre fazla kısaydı. Bir şey olmuş."

"Victor, saçmalama. Mektup kısa diye mi endişeleniyorsun? Akşam geleceği için kısa yazmıştır."

"Anlamıyorsun Hannah. Eğer bir şeyler yolunda gitmiş olsaydı Phoenix orada beş gün kalmazdı. Hadi yine de kaldığını varsayalım, neler olduğundan çoktan haberimiz olurdu."

"Belki de olanları yüz yüze anlatmak istiyordur." dedi Hannah. Ama Victor'ın yüz ifadesinde bir degişim yoktu. Bunu üzerine sıkıca kuzenine sarılıp gözlerini kapamıştı.

 Bunu üzerine sıkıca kuzenine sarılıp gözlerini kapamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Fazla düşünüyorsun. Ben eminim, Phoenix gayet iyi durumdadır."

"Belki de haklısın." dedi Victor uzunca bir sürenin ardından.

Belki de kuzeni haklıydı. Onun hakkında o kadar çok endişeleniyordu ki, bazen hem onu hem de kendisini boğuyormuş gibi hissediyordu. Ama elinde değildi. Sanki her an Phoenix'in başına bir şey gelecekmiş gibi hissediyordu. Onu koruyamadığı bunca yıldan sonra belki de en büyük korkusu yeniden onu koruyamamak, onun yanında olamamaktı. Bunca zaman boyunca Phoenix herkesle ve her şeyle kendisi baş etmek zorunda kalmıştı. Bazen onun yanında olamadığı için kendisini suçlu hissediyordu. Belki de bu yüzden bu kadar endişeleniyordu. Suçluluk duygusu diğer tüm duygularına galip gelmişti. Hannah haklıydı. Phoenix iyileşmişti, oğlu yanındaydı ve yeni hayatında olabildiğince mutlu yaşıyordu.

Anka'nın DönüşüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin