Olduğu kişiden oldum olası nefret etmişti zaten. Safkanlıklarıyla övünen bir ailenin umursamaz evladı olarak doğmuştu. Hiçbir şekilde onlara ait olmamıştı. Ne görünüşüyle, ne fikirleriyle, ne gittiği okulla, ne de sevdiği insanlarla...
Draco içinde gitgide büyüyen bir korkuyla uzun zamandır uğramadığı evinin bahçesinden geçiyordu. Hava iyiden iyiye kararmıştı. Draco'nun içindeki ses çok zamanı kalmadığını söylüyordu. Kapıyı tıkladıktan sonra bir süre etrafına bakındı. Yerinde duramıyordu. İçindeki tedirginlik öyle bir boyuttaydı ki onu sakin bir şekilde bile tutamıyordu. Kapıyı annesi açınca rahatlamıştı. Bayan Malfoy, kapıyı açarken oldukça tedirgin görünüyordu. Ancak oğlunu görünce yüzündeki tedirginlik ifadesi kaybolmuştu.
"Draco?"
"Babam evde mi?" dedi Draco düz bir sesle. Meseleyi uzatmak için zamanı yoktu.
Annesi şaşkın bir şekilde başını salladıktan sonra hızlı adımlarla içeri girip babasının her zaman oturduğu odaya doğru yürümeye başladı. Annesinin onu takip ettiğini bilmekten öte, hissedebiliyordu. Yine de ona bir şey demeden yürümeye devam etti. Aynı şeyi iki kere anlatabileceğini sanmıyordu. Babasının kapısını iki kere tıkladıktan sonra babasının sesini duyana kadar beklemişti.
"Draco neler oluyor?" dedi kendisine yetişen annesi. Ama annesine bakmadı Draco. O sırada babasının sesini duyduğu için içeri girmişti. Narcissa Malfoy hiçbir şey anlamıyordu. Draco neden ona bir şey söylemiyordu?
Draco bir şey demeden babasının karşısına oturup, doğrudan onun yüzüne baktı. Uzun zamandan sonra ilk kez babasına karşı içinde öfke hissetmişti. Uzun zamandan sonra ilk kez kardeşinin isyanını paylaşmıştı. Bunu Phoenix'in de görmesini isterdi. Bunun için bazı şeyleri öğrenmesi gerekiyordu ve öğrenecekti.
"Ona ne yaptınız?" dedi buz gibi bir sesle. Lucius Malfoy ise kaşlarını çatarak oğluna bakmıştı. Ne demek istediğini anlamamıştı. Oğlunun kendisine karşı kullanmış olduğu ses tonu sorusundan daha çok şaşırtmıştı onu.
"Kime?" dedi temkinli bir şekilde. Draco'nun ise sabrı taşmak üzereydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Kızına ne yaptın? Ne yaptınız?!" dedi sesini biraz daha yükselterek. Lucius Malfoy ise dikkatli bir şekilde oğlunun yüzüne bakmıştı. Bunca zaman boyunca bunu sormamıştı. Tam tersi sürekli bilmek istemediğini söylemişti. Peki neden şimdi bilmek istiyordu?
"Bunu bilmek istemediğini sanıyordum.." diyerek oğlunun isteğini anlamaya çalıştı. Ama Draco sabırsız bir el hareketiyle babasının sözünü kesmişti.
"Şimdi bilmek istiyorum. Phoenix'e ne yaptınız?"
"Bunun bir önemi..."
"Kardeşime ne yaptınız baba!!" diye bağırdı Draco. Sinirinden ayağı kalkmıştı. Narcissa Malfoy korkuyla oğluna bakıyordu. Bunca zamandır, kendilerine bağırması gereken zamanlarda bile oğlu sessizliğini korumuştu. Ama şimdi, sanki biriktirdikleri ortaya çıkmış gibiydi.
