04/06/2006
Phoenix heyecanlı bir şekilde aynanın karşısında son kez kendisine çeki düzen verirken kapısı tıklanmıştı. Genç kız tam arkasını dönmüştü ki, Victor'ın kapıdan uzatmış olduğu başını görünce hafifçe gülümseyip eliyle gelmesi için işaret etmişti.
Victor da onu gülümserken görünce içi rahatlamıştı. O gece oldukça neşeli bir şekilde Kovuk'tan çıktığını görünce neredeyse şoka girecekti. Hatta onu kendisine getiren kişi Maria olmuştu. Maria sayesinde birazcık olsun kendisine gelebilmiş, kendilerine doğru gülümseyerek gelen Phoenix'i fark edebilmişti.
"Artık Andromeda teyzeme gidebiliriz." diyen Phoenix'in sesiyle Victor düşüncelerinden sıyrılmıştı. Gülümseyerek kıza kolunu uzattı. Phoenix de onun gülümsemesine karşılık vererek kendisine uzatılan kolu tuttu. Sonuçta Victor, onun hiç olmamış ağabeyisi gibiydi. Her daim ona göz kulak olan, onu koruyan bir ağabey gibi... Ne yapsa onun hakkını ödeyemezdi. Her ne yapıyorsa bunu onun mutluluğu için yaptığını biliyordu. Bazen bunlar kendisini kızdırsa bile.
"Andromeda teyzene gitmek istediğine emin misin?" dedi Victor. Kıza düşünmesi için son bir fırsat tanıyordu. Ama kız ona öyle bir kararlılıkla bakmıştı ki, Victor sorusunun gereksizliğinin farkına varmıştı. Bu yüzden sadece başını sallamış, ve yoluna devam etmişti.
"Maria nerede?" dedi Phoenix bir süre sonra. Victor da bunun üzerine sıkıntılı bir şekilde başka bir yöne bakmıştı. Maria ile kovuğa gittikleri günden beri görüşmemişlerdi. Hala bile Maria'nın sesi kulaklarındaydı. "Ona Aşıksın..."
Onun neden böyle düşündüğünü anlayabiliyordu. Onu gören herkes Victor'ın Phoenix'e aşık olduğunu sanırdı. Ama Maria hiçbir şey bilmiyordu. Bildiğini zannediyordu. Ona yalnızca gerçeğin çok küçük bir bölümünü açıklamış, bu sayede Maria'nın kalbini arkadaşına karşı yumuşatabilmişti. Oysa Maria bir bilseydi! Ah bir anlatabilseydi Victor! O zaman onu anlayacak, neden Phoenix'in yanından neredeyse bir an bile ayrılmadığını bilecek, destek olacaktı. Ama anlatamazdı Victor. Bunu bilecek kadar da sağduyuluydu. Phoenix'e söz vermişti. Anlatmayacağına dair yemin etmişti. Bozamazdı sözünü. Kim için, ne için olursa olsun kardeşine vermiş olduğu sözü tutmak zorundaydı. Yine de Maria'nın ona bakarken, Phoenix'e aşık olduğunu söylediği zamanki ifadesini aklından atamıyordu. Sanki buna üzülmüş gibiydi.
Kendisini toparlamalıydı. Maria ile kendisinin tek ortak noktası Phoenix idi. Daha fazlası hiç olmamıştı, olmasına da izin verecek değildi. Maria tek aşkının ardından onsuz bir hayat kararı almıştı. Kendisi ise karşılık bulamadığı tek kişinin acısını kardeşiyle ilgilenmekle sarabilmişti. Belki de tek ortak noktaları Phoenix değildi, asla onların olamayacakları bir aşka sahiptiler. En sonunda Victor saçmamalaması gerektiğine karar verip, bu konuyu kendi içinde hükme bağlamıştı. Hiçbir şey düşünmeyecek, eskiden nasılsa yine öyle davranmaya devam edecekti.
"İşte. Akşam gelecekmiş. Sana haber vermediği için üzgünmüş." dedi Victor. Sabah kendisine gönderilen notu hatırlayınca tekrar sıkılmıştı. Ama Phoenix'in yüzünü görünce morali tekrar yerine gelmişti.
"Andromeda teyzenle görüşeceğin için gergin değilsin, neşelisin bile diyebilirim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anka'nın Dönüşü
FanficOlduğu kişiden oldum olası nefret etmişti zaten. Safkanlıklarıyla övünen bir ailenin umursamaz evladı olarak doğmuştu. Hiçbir şekilde onlara ait olmamıştı. Ne görünüşüyle, ne fikirleriyle, ne gittiği okulla, ne de sevdiği insanlarla...