İmparatorluk askerleriyle karma şekilde görev yapan yabancı askerler ve imparatorluk askerlerine komuta eden yabancı komutanlar, Vali Dhearon'dan gelen 'Teslim olmak bir seçenek dâhilinde düşünülemez' konulu, gizli mesajlara rağmen İmparator Igor'un uyarısını dikkate alarak, teslim olmuştu. Görev yaptıkları bölgelerin birbirlerinden ve özellikle Haldermorth'tan uzak olması, bunun neticesinde; destek alma imkânlarının bulunmaması, ayrıca; karma olarak görev yaptıkları imparatorluk askerlerinin verebilecekleri ters tepkiden çekinmeleri gibi sebepler de teslimiyet kararlarında etkiliydi. Sebebi ne olursa olsun teslim olacaklara verdiği sözü tuttu Igor. Abartıya kaçmayacak miktarda, eşyalarını ve maddi birikimlerini de yanlarına alarak, imparatorluk askerlerinden bir bölük eşliğinde, ülkeden ayrılmak üzere yola çıkmalarına müsaade edildi.
İmparatorluk askerlerinin denetiminde olmayan Haldermorth ve çevresinde ise durum çok farklıydı. Birbirine yakın kaleler, karakollar, işlek caddeleri ortadan bölebilen dev kapılar ve yüksek duvarlarla çevrili bölge adeta azınlığı, çoğunluğa karşı korumak üzere düzenlenmişti. Bölgenin merkezinde bulunan imparatorluk sarayını da kontrol altında tutan valiler, kendilerine tanınan süre tamamlandığı halde yerlerini terk etmemişlerdi.
Mikeno'nun yabancı danışmanlara sahip olmasını hiçbir zaman onaylamayan halk, bu danışmanların vali mertebesine yükselmesine de karşı çıkmıştı. Hal böyleyken; valilerin teslim olmayışı, Igor'un aklında soru işaretleri oluşturmuştu. Evet, emirlerindeki birkaç bin yabancı (!) askerle, çok daha büyük kuvvetlere karşı bölgeyi ellerinde tutmaları mümkündü, belki on yıl yetecek kadar erzak stokları vardı, hatta onlarca savunma savaşından galibiyetle ayrılabilirlerdi; en azından olayların bu şekilde gelişeceğini düşünüyor olabilirlerdi fakat sonra ne olacaktı? Ne olursa olsun halkın desteğini yanlarına alamayacaklarını biliyor olmalıydılar, bu ülkede onlar için bir gelecek yoktu. Öyleyse; çekip gitmekte özgür bırakılmışken neden kalıp savaşmayı ve lüks mekânlarda bile olsa tutsaklığı tercih etmişlerdi? Durumun ciddiyetini kavrayamadıklarını sanmıyordu, en fazla; tanımadıkları bir adamın sözüne güvenememiş olabilirlerdi. Lakin buna pişman olacaklardı.
Yüksek, sağlam duvarlar ve güvenli yapılar tasarlamak; imkân dâhilinde birçok mimarın yapabileceği şeylerdi. Deli Mimar lakaplı Talgor'un, nereden aldığını bilmediği bir ilhamla geceler boyu çizim yapmasının sebebi ise bazı şeylerin gizli kalmasını istemesiydi. Özellikle Haldermorth bölgesini akla, hayale sığmayacak bir saldırıya karşı koyabilecek şekilde tasarlamıştı Talgor, bu müstahkem bölgenin düşman eline geçmesi ihtimali üzerine de oldukça fazla kafa yormuştu ya da yordurulmuştu. Neticede; birçok arka kapı, kestirme geçitler ve gizli tüneller, sonradan projelere eklenmişti. İlk defa onun zamanında, ülke dışından işçiler getirilmişti gizlice. Gündüzleri asker gözetiminde istirahat eden yabancı işçiler, geceleri Talgor'un ve güvenilir birkaç komutanının önderliğinde çalışmışlardı. Yapmak üzere getirildikleri işi tamamladıklarında aldıkları tek mükâfat; kazma, kürek vurdukları toprağa gömülmek olmuştu. Talgor'un intihar sebeplerinden biri de dolaylı olarak buydu aslında. Sessizler, yeğeni Mikeno'nun biletini kestiğinde, yabancı işçileri hatırlamıştı Talgor. İşçileri gömdürdüğü ana dönmüştü zihninde, cansız bedenler arasında yeğeninin siluetini görmüş ve istemsizce birkaç kürek toprak atmıştı üzerine. Hayal, rüya, öngörü, bilinçaltı ya da adı her ne ise, etkisinden kurtulduğu gibi intihar etmişti.
"Belki de adamlar uyarıyı yanlış anladılar. Belki teslim olmak için ikinci ihtarı bekliyorlar hala," demişti Gökay; abisi Ferhat, Igor ve ihtiyar hizmetkârla baş başa kaldıklarında.
"Oldu Gökay, ülkenin dört bir yanındaki yabancılar uyarıyı doğru anladı ama koskoca valiler yanlış anladı değil mi," diyerek kardeşini terslemişti Ferhat.
![](https://img.wattpad.com/cover/166483286-288-k293844.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mortedra 2 - Bir Kralın Düşüşü (Tamamlandı)
FantasíaMORTEDRA serisinin ikinci kitabıdır.