caykasigi: N'aber ilk at?
sonatsepetci: Ne istiyorsun Allah'ın cezası?!
caykasigi: Dün diyorum. Çok sert yumruk attın. Bence bir özürü hak ediyorum.
Sinirle telefonun ekranını kapatırken homurdanarak sınıfa doğru ilerlemeye başladım. Mecburen ne istiyorsa yapacaktım. Dediklerine boyun eğmekten başka çarem yoktu.
İçeri girdiğimde herkes kendi halinde sohbet ediyor ya da ders çalışıyordu. Efe ise Efsun'la birlikte gülerek konuşuyordu. Beni görünce sırıtması iyice yayıldı.
"Biraz konuşalım mı?"
"Konuş."
"Özel."
"Benim sevgilimden özel gizlediğim bir şey yok."
Ya sabır... Efsun acaba çay kaşığının o olduğunu öğrenince suratına bakacak mı?!
"Ben... Dün fazla ileri gittim. Kusura bakma."
"Anlamadım?" Dediğinde sert bir nefes verip "Yani özür dilemek istiyorum." Diye söylendim.
"Dile o zaman."
Dayan Sonat...
"Özür dilerim."
"Pekala... Ama sen yine de bizimle çok muhattap olma."
"Bizimle derken?!"
"Efsun ve benimle işte."
Bir dakika, ne saçmalıyordu bu?! O kız benim en yakın arkadaşımdı. Sorar gözlerle baktığımda sessizce "Efe haklı." Diye mırıldandı. İnanamıyorum, resmen iki günlük çocuk için benden vazgeçmişti!
"Çok pişman olacaksın."
"Niyeymiş o?" Derken Efe'nin sesindeki alay sinirlerimin tepeme çıkmasına sebep olsa da cevap veremedim. Tek yapabildiğim hızlı adımlarla oradan uzaklaşmak oldu. Zaten öğle arasındaydık. Merdivenlerden inerken önüme bile bakmıyordum neredeyse. Kahretsin, çok canımı sıkıyordu bu bebe! O elindeki videoya ulaşmam lazımdı. Yoksa tehdit etmeye devam edecekti.
Birden aşağı inerken çarptığım yukarı çıkan kız yalpalayarak düşecekti ki aniden belini tuttuğum için buna engel oldum. Fakat kitapları dağılmıştı. Çatık kaşlarıyla kafasını kaldırınca bunun Eylem olduğunu fark ettim. "Dikkat etsene!"
"Asıl sen dikkat et. Kör müsün de görmedin beni?! Of, kağıtlar hep dağıldı."
Umursamadan onu bırakıp ilerleyecektim ki kolumu tutarak engel oldu. "Topla şunları."
"Başka emriniz var mıydı?"
"Sen çarptın bana. Yardım etsene..."
Oflayarak fotokopi kağıtlarını yerden almaya başlayınca "Hah şöyle yola gel." Dediğini duymuştum.
"Bana bak kızım, zaten moralim bozuk. Sana çatmayayım!"
"Aman iyi be... Bir şey söylenmiyor sana da."
"Sen gidip sürtüklük yapsana ya. Özkan'ı ayarttığın gibi başka kızlarında sevgililerini falan ay-"
Lafımı kesen şey suratıma attığı tokattı. Oha. Elim yanağıma giderken hayatımda yediğim en acı verici dayak olduğunu fark ettim. Lan Ece'de atmıştı ama... Bu kızın eli resmen kütük gibiydi. Kesin morarırdı. Tam bağıracaktım ki benden önce davranıp
"Bana bak. Ben senin ezdiğin diğer kızlara benzemem, sıçarım ağzına. Adam ol, sinirimi bozma!" Diye dişlerinin arasından tısladı.Bu kız tam bir erkek gibiydi!
Yerden kitaplarını aldıktan sonra omzuma çarpıp ilerlerken öylece bakakaldım arkasından.
Tüm manyaklar beni mi bulurdu anasını satayım!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
itiraf sayfası. [yarı texting]
Humor"Herkes gözlerinin önündeki bu haksızlığa susarken o bizim için bir şeyler yapmak istedi. Ne yaşadıysak, onlarında yaşaması için elinden geleni ardına koymadı. Sadece bizi düşündü. Yanımızda durdu. Ve bir şeyleri değiştirmek için uğraştı. Hepsinin h...