102

2.6K 236 756
                                    

Yesss yeni karakter geldi işte.

Şimdi benim normalde bu bölümün şerefine sizden dolu dolu yorum istemem lazım. Ama vicdanlı biri olduğumdan

150 YORUMU GEÇİN tamam diyorum.

Tabii ki de bununla kalmayacaktır cjidbcjdbf

Benim de mesaj panoma bir şeyler yazsanıza ya. Sanki kendi kendimle konuşuyorum iq. Diğer yazarlarda hep bir şeyler dolu ben boş yapmışım sürekli. Hepinizi hemen mesaj panoma bekliyorum saçmalamadan düzgün şeyler yazın ndjcndjvjdjd

Hadi yine iyisiniz. Yorumları uçurmuyorum buna şükredin hdkcbficb

KEYİFLİ OKUMALAR ♡

EYLEM YAMAN

Sonat'ın attığı konuma geldiğimde kaşlarım çatıktı. Bu hiç hoşuma gitmemişti. Çünkü pek tekin olmayan bir yerdi burası. Okuldan epey uzaktaydı. Issız sokakta ilerler.ken ürpermemiş değildim. Neyse ki o eski binayı bulduğumda rahatlamıştım biraz biraz. Başıma bir gün bu Sonat yüzünden bela gelecekti de... Neyse.

İçeri girdiğimde merdivenlerden çıkmaya başladım. 7 nolu daire demişti. İkinci katta olmalıydı. Asansöre hayatta binemezdim. Kapalı alan korkum vardı çünkü. Merdivenlerden çıkarken içerideki iğrenç koku ve ağır gürültü yüzümü buruşturmama neden olmuştu.

Sonat böyle bir yerde nasıl kalabiliyordu ki?!

Buralar kesinlikle ona göre değildi.

Daireyi bulduğumda zili çaldım. Ama ses falan çıkmadı. Bende mecbur kapıyı tıklatmak zorunda kalmıştım. Biraz sert vurmuş olacağım ki "Kırsaydın birde!" Diye homurdanarak açtı tanımadığım bir çocuk. Elinde de içki şişesi tabii.

Zaten onun arkadaşlarından da ne beklersin ki?!

"Sonat içeride mi?" Deyip tam girecektim ama kolumdan tutup "Hop, sende kimsin?!" Diyerek engel olması bir oldu.

"Arkadaşıyım. Asıl sen kimsin?!"

Gevşekçe sırıtarak beni süzdükten sonra "Hayret o piçten böyle güzel dostlar beklemezdim." Dediğinde sinirlenmeye başlamıştım.

"Ama ben yavşak birilerini bekliyordum açıkçası."

Hiçbir şey demeden içeri geçtiğinde kapıyı kapattıktan sonra arkasından ilerlemeye başladım bende. Girer girmez burnuma kötü kokular gelmişti. Her iki türlü de. Birincisi bu bebe hiç tekin birine benzemiyordu. İkincisiyse her taraf leş gibi sigara ve alkol kokuyordu. Ve bu çok tiksindiriciydi. Yüzümü buluştururken salon olduğunu anladığım yere girdik. Ama eve benzer tek bir yanı yoktu. Sonat kanepelerden birine uzanmış yatarken diğeriyse ayaklarını ittirdi ve onun yanına oturdu. Bense öyleyse kalakalmıştım ayakta.

Hani romantik akşam yemeği?!

"Bu güzellik kim lan?"

"Kimse." Diye geçirtireceği esnada kendimi sakinleştirmeye çalışırken "Eylem." Diyerek elimi uzattım. Adını bilmediğim çocuksa zannettiğim normal tokalaşmanın aksine sırıtarak elimi dudaklarına götürdüğünde öfkelendiğim için alnına vurdum sertçe.

"Vay canına. Sert kız ha?"

Tam bir şey diyecektim ki Sonat "Platoniğim." Diye araya girince derin bir nefes vermek zorunda kalmıştım.

itiraf sayfası. [yarı texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin