51

6.1K 708 924
                                    

SONAT SEPETÇİ


Hızlı adımlarla indiğim merdivenler bitince spor salonuna girdim. Kapıyı sertçe kapatırken minderlerin üzerine çökmüştüm. Elim ayağım titriyordu sinirden. O it kesinlikle yürek yemişti! Yoksa bana dayılanamazdı böyle...

Fakat asıl kızdığım konu Efsun'du! Ne ara benim dostum iki gün öncesine kadar aşağıladığı insanlarla bu kadar samimi olmuştu?!

"Şey... İyi misin?"

O esnada salona giren ezikle birlikte göz devirme isteğimi bastıramadım.

"Ne var?"

"Ben, sadece merak ettim."

Kaşlarım çatılırken "Neyi?" Diye sordum.

"S-Seni."

İstemsizce dudağımın kenarı kırılırken alayla süzdüm onu. Bu gün etek giymişti. Fakat vücudu yine çelimsizdi. Saçları açıktı ama düz değildi. Suratıysa sivilceliydi. Gözlüklerini söylemiyorum bile... Çirkin.

"Bak cidden benden umudunu kes."

Başını öne eğerken "Bu hâlinle sana bakmam imkansız." Diye homurdandım. Değil yanıma, okula bile yakışmıyordu. Hatta dünyaya...

"Her şey tip değil ki."

"Sende tip bile yok ki."

Gözleri yavaştan dolmaya başlarken karşıdaki duvarın kenarına oturdu o da. Şaka falan mı yapıyordu?!

"Kızım gitsene! Gurursuz musun sen?!"

"O kadar eksiğim varken gurursuz olmam mı sorun?"

"Haklısın." Diye söylendim. "İyiyim işte. Defol."

"Neden bu kadar kötüsün?"

"Sen kötülük görmemişsin."

Parmaklarıyla oynamaya başlarken "Ben sadece seni seviyorum." Diye mırıldandı.

"Kötü birini mi?"

"Umurumda değil. Söz geçiremiyorum kalbime."

Aslında... Onu bir nevi anlamıştım. Tıpkı benim Suna'ya her şeye rağmen aşık olmam gibi. O en yakın arkadaşımın sevgilisiydi. Ve ben zorla öpmüştüm. O günden beri suratıma bakmıyordu. Neyse ki Uğur'a söylememişti. Yoksa kaybederdim herkesi. Zaten ikizimle aramda bozuktu.

"Yine de boşuna... Ben başka birinden hoşlanıyorum."

"Biliyorum."

"Nereden biliyorsun?!" Derken sesim sert çıkmıştı.

"Şey... Suna'ya olan bakışlarından belli."

"Nasıl bakıyormuşum?"

"Ben sen bana bakarken kafamı öne eğiyorum istemsizce. Sende, Suna yanınızda otururken bakamıyorsun gözlerinin içine. Çekiniyorsun."

"Saçmalama, yok öyle bir şey!"

Cevap vermedi. Bu yine sinirlenmeme sebep olmuştu. Yerimden hızla kalkarken yanına ilerledim ve kolundan tuttuğum gibi onu da kaldırdım. Çenesini elimle kavrarken bana bakmasını sağladım.

"Eğer birisi öğrenirse... Yemin ederim seni de o abin olacak iti de bu okulda barındırmam! Annen de işsiz kalır. Anladın mı beni?!"

Korkuyla başını sallarken gözleri endişe doluydu. Yüzüne oranla tek güzel olan yer gözleriydi zaten. Aslında biraz kendine baksa idare ederdi de işte... Aptal kız önemsemiyordu fiziğini.

"B-Bırak beni."

"Niye?"

"Çok yakınsın... Uzaklaş."

"Bunu istemiyor musun sende? Belki Suna'yı unutmak için bu gece senin gibi bir sür-"

Sertçe beni ittirip yüzüme tokadı geçirmesiyle neye uğradığımı şaşırmıştım. Elbette ki az önce söylediklerimde ciddi değildim. Suna'yı çok seviyordum. Sadece benden iyice iğrenirse şu lanet olası aşkından kurtulur diye düşünmüştüm fakat... O ne hakla bana vurabiliyordu?!

"Ne yaptığını zannediyorsun?!"

"B-Ben... Özür dilerim, vurmak istememiştim. Sadece çok üzerime gel-"

Kendini savunmasını keserken "Bittiniz kızım siz. Zaten gram merhametim yoktu, şu saatten sonra zerre acıma beklemeyin. Göreceksiniz gününüzü..." diye gürlemiştim. Korkuyla birkaç adım gerilediği esnada ayağı spor aletlerinden birine takılınca bileğini burkarak sertçe dizlerinin üzerine kapaklandı.

"Ne yaptığını sanıyorsun lan sen şerefsiz?!"

Arkamı dönmemle Erdem denen bebenin suratıma yumruğu geçirmesi bir oldu. Bugün bunlar full yüzüme çalışıyorlardı herhalde. Yetmişti ama... Başlardım okuluna falan. Dayak yiyecek halim yoktu. Tam ona karşılık verecektim ki "Erdem, bileğim çok acıyor..." diye araya girdi ezik. Omuzuma çarparak yanımdan geçerken yere düşmüş Ece'yi kucağına aldı ve "Bir daha bu kıza dokunursan o elini alır bir taraflarına sokarım!" diye bağırdı.

Anlamadığım şey o Efsun'la sevgiliydi ama Efsun, Efe'yle takılıyordu.

Efe ise Ece'yi önemsemiyor, o önemsiyordu.

Cidden kafam allak bullak olmuştu. Bu işin içine bir iş vardı...

Yoksa çay kaşığı bunlardan biri miydi?!

O halde tatlı kaşığıda Ece'ydi!

itiraf sayfası. [yarı texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin