Bu dahil üç bölüm sonrası final. Ve final inanılmaz duygusal. Yani sulugöz olanlar ağlayabilirler. Şok olacağınız şeylerle karşılaşmaya hazırlanın. Benim içime fena halde sindi. Beğendim yani. Bunca bölüm okuduğunuza değecek. Ve hemende gelecek. Uzatmayacağım. Çünkü devamında okuyacağınız başka bir kitap var.
Ama öncesinde hikaye çalınma olaylarıyla ilgili kaldırılmazlarsa en yakın sürede hukuksal olarak şikayetlerde bulunacağımı belirtmek istiyorum. O kişilerin isimlerini de açık açık paylaşacağım. Eminim ki siz hep benim yanımda duracaksınız. Emek hırsızlığına karşı olduğunuzu düşünüyorum. Beni asla yalnız bırakmazsınız. Onlarada uyarı olsun.
Profilimi takip etmeyi es geçmiyoruz tabii.
Yedek: aleynaozgul2
Keyifli okumalar ❤
YORUM SINIRI 150
EYLEM YAMANTam problemler bitti dediğiniz anda en başa dönmekten daha kötü bir şey varsa o da aynı sorunları tekrardan yaşama korkusudur. Bilirsiniz ki sürekli yineleyen sıkıntılar insanı çok fazla huzursuz eder. Ve bu huzursuzluk beraberinde endişeyi getirdiğinde panik olursunuz. Engellemek için. Benim gibi telaşlanmanız normaldir yani. İstemezsiniz çünkü artık dertlerle karşılaşmak.
"Düzgünce dinleyeceksin. Ve gözün başka yerlere kaymayacak. Okey?"
Uğur'un ders anlatmaya başlamasını bekliyorduk saatlerdir. Sürekli Sonat'ı tembihliyordu. Hatta öyle ki kafeye geldiğimizde yan yana duran ama iki ayrı masaya oturtmuştu bizi. Ben Suna'yla, o Sonat'la çalışacaktı. Onları boşverip işimize bakalım diyorduk ama odaklanamıyorduk bir türlü. Çünkü sevgilisi Suna'yı fena derecede kıskanıyordu.
"Anlatacaksan anlat artık lan!"
"Bağırma!"
Sonat'ın ani çıkışına o daha da sert bir şekilde tepki gösterdiğinde şok olmuştum. Çünkü ondan beklemiyordum yani. Cidden çok öfkeliydi. Öğretmen öyle söyleyince ve itiraz istemediğini belirtince karşı da gelememişti. Bir zamanlar en yakın olduğu arkadaşından şimdi öylesine nefret ediyordu ki... Bu bakışlarından bile belliydi. Siz düşünün. Sonat bile çekindi yani. O derece.
"Biz buraya dönelim. Hemen bitsin şu."
Suna'yı başımı sallayarak onaylarken aslında bizim aramızdaki buzların az çok eridiğini farketmiştim. Evet Efe'ye çay kaşığı numarasında epey yardımcı olduğumdan biraz sevilmiyordum. Planı yapan ve uygulayan oydu ama bunlar bana gıcık oluyorlardı. Neyse işte. Sonat meselesinde gıkını çıkarmamıştı en azından. Gerçi bana dua etmesi gerekiyordu ama. Acaba önüne geçmeye çalışmasaydım Sonat onları ayırmayacak mıydı? Benim sayemde şu an eskilere oranla daha rahatlardı.
Çünkü Sonat'ın benden hoşlanmaya başladığı ortadaydı.
Biz derse başlamıştık. Suna test kitabı üzerinden soruları çözerek anlatmayı tercih etmişti. Bir sözelciye göre sayısalım fena sayılmazdı. Yani mükemmel değildi ama idare ederdim. Sonat'ın ise tüm dersleri çok kötüydü. Ve hiçbirinden geçerli not almayı başaramamıştı. Eğer önümüzdeki dönem ortalaması yükselmezse sınıfta kalabilirdi. Yani anlayacağınız Uğur'un ona tüm konuları en başından anlatması ve teker teker göstererek nasıl yapıldığını öğretmesi gerekiyordu.
Ve hiç o kadar sabıra sahipmiş gibi gözükmüyordu.
Aradan beş on dakika falan geçti. Fazla değil yani. Önemli noktaları o söyleyip ben teker teker not alırken anlamaya çalışıyordum. Ama tüm dikkatimizi Sonat'ın çalan telefonu bozmuştu. Aramayı reddedip telefonu kenara bıraktığındaysa saniyeler içinde tekrardan çalmaya başladı.
"Kapat şunu!"
"Onat arıyor. Ben hemen geliyorum." Diyerek Uğur'a söz tanımadan ayağa kalktı ve biraz uzaklaşarak konuşmaya başladı. Arkasındaysa ona resmen öldürücü bir keskinlikte bakan eski arkadaşını bırakmıştı. Nasıl bu denli nefret oluşmuştu aralarında? Cevabı belliydi de. Yine de insan şaşırıyordu işte. Garip geliyordu aralarındaki o buzları görmek.
Ve kolay kolay, belki de hiç eriyemeyeceklerini bilmek.
"Siz sevgili misiniz?"
Bir anda Uğur'un bu sorusuyla beraber öylece kalakalmıştım. Ne desem bilmiyordum ki. Söylersem acaba hemen anlatırlar mıydı diğerlerine? Emin olamıyordum. Ama benim bu afallayan hâlimden anlamışlardı onlar çoktan cevabı.
"Bende seni zeki zannederdim..."
Öyle iğneleyici ve sinir bozucu konuşuyordu ki, Sonat'ı geçmişti çoktan.
"Siz yaptıklarınızı ne çabuk unuttunuz öyle."
"Biz yaptıklarımız için pişman olduk. Ve tekrarlamadık hiçbirini. Kıyasladığın adam öyle mi peki?"
"Herkes ikinci şansı hakeder."
"İkinci? Seni bilmem ama o sayamayacağım kadar çok şansı kendi elleriyle itti."
"Neden peki?"
"Ne demek neden?"
Sonat epey uzaktan konuşuyordu. Bizi duyamazdı. Bunun rahatlığıyla beraber "Sorgulamıyorsunuz." Dedim aynı onun ses tonuyla. Dalga geçercesine yani.
"Neyi sorgulamıyoruz?"
"O neden bu halde? Niye bu kadar kin dolu? Öfkesi neye karşı? Kimin canını yakmaya çalışıyor? İçindeki bu kötülüğün sebebi ne? Kırgın mı? Kızmış mı? Küsmüş mü? Söylesenize. Verin hadi bu soruların cevabını."
"Bahanelere sığınan bir korkak olduğunu kabullenmen gerekiyor sevgilinin. Biz farkettiğimiz yanlışlarımızı düzelttik. Peki ya o? Evet bu hâle gelmesi için sana sayamayacağın kadar çok neden sıralarım. Ama hangi biri Sonat'ı haklı çıkarmaya yeter? Aşk gözünü kör etmiş aptal. O havalı sözlerin, güçlü kız ayakların falan buraya kadarmış demek ki. Ben alınan bir intikam falan göremiyorum ortada. Sen Ece'den bile daha fazla saplantılıymışsın ona. Ama bak şunu söyleyeyim. Eğer bu şekilde körkütük aşık olursan ve her şeyi görmezden gelmeye devam edip bir ders almasına izin vermezsen çok ağlatır seni."
Dedikleri karşısında diyecek hiçbir şey bulamamıştım. Ağzım aralanmış bir şekilde dinliyordum sadece. Bir an için bana ayna tuttu gibi. Silkelendim sanki. İdrak edemediğim her şeyi suratıma çarptı. Ve yüzleşmekten kaçtığım bütün ettiğim müsadelerle karşı karşıya geldim.
O haklıydı.
Ben fazlasıyla kaptırmıştım kendimi.
Ve evet, kör olmuştum sevgimden.
"Ben yani... Nasıl bir ders verebiliriz ki?"
Sorumla beraber yüzünde öyle sinsi bir sırıtma meydana geldi ki, gözlerinin içi parladı sanki. Birikmiş tüm hırsı belli oluyordu bakışlarından. Huzursuz ediciliği kadar ürkütücülüğü de vardı.
Ve uzun zamandır yapılan benden habersiz yapılan planlar o anda serildi ortaya.
"Bunu bizden önce birisi düşündü bile çoktan Eylem."
Nasıl anlayamamıştım?
Sizce anlayamadığı plan ne? Ve bu planı kuran kim? Beklemediğiniz şeyler olacak söyleyeyim. Çok heyacanlıyım jdjnxjsnxs
Profilimi eklemeyi lütfen ama lütfen unutmayın ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
itiraf sayfası. [yarı texting]
Humor"Herkes gözlerinin önündeki bu haksızlığa susarken o bizim için bir şeyler yapmak istedi. Ne yaşadıysak, onlarında yaşaması için elinden geleni ardına koymadı. Sadece bizi düşündü. Yanımızda durdu. Ve bir şeyleri değiştirmek için uğraştı. Hepsinin h...