EFSUN EKİCİ
"Merak etme... Mikrop kapmazsın. Annem temizdir."
Geldiğimiz mahalleyi süzerken, onların evin bahçesine girmiştik. Yıkık dökük, sobalı bir gecekonduydu.
"Şey... Siz burada mı yaşıyorsunuz?"
Cevap vermeden gülerek zili çaldığında sessizce yutkundum. Kabul, beklediğim yerde kötüydü ama... Bu kadar da değil.
Birkaç saniye sonra Ece kapıyı açıp beni görünce kaşları çatıldı önce. Sonra hafifçe geri çekildi ve "Hoşgeldiniz... Efsun?" Diye mırıldandı.
Efe cevap vermeden içeri girince bende arkasından geçtim. Ayakkabılarını çıkardı. Sanırım içerde ayakkabıyla dolaşmıyorlardı. Bende aynısını yaparken Ece hâlâ şaşkınca bize bakıyordu. Tam olarak sevgili olduğumuzdan haberi yoktu herhalde.
"Senin ne işin var burada?"
Cevap verecektim ki "Biz çıkıyoruz." Dediğinde Efe, "Nereye?" Diye sordu. Sevgili olmamıza ihtimal dahi vermemişti. Bu hâline ister istemez gülerken "Yani sevgiliyiz." Diye düzelttim.
"Yok daha ebesinin a-"
"Ece!" Diye uyarınca susmak zorunda kaldı. Sonra yüzü asılırken "Neyse..." diye mırıldanarak içeri gitti. Bu durundan pek memnun olmuş gibi değildi.
Zaten memnun olmasını da beklemiyordum.
"Ece buraya gel!"
Abisi tam azarlayacaktı ki "Şey, odası nerede? Ben onunla konuşbilirim..." diye sordum. Tamam, zamanı geriye alamazdım ama bundan sonrasını belki telafi edebilirdim.
"Soldan ikinci kapı."
O salona geçerken bende dediği yere ilerlemeye başladım. Ev zaten küçüktü. İki odası vardı. Kapıyı tıklattığımda ses vermeyince hafifçe araladım. Yatağın üzerinde kitap okuyordu.
"Ece?"
Başını kaldırdığında içeri girdim. Hâlâ şaşkındı. Yanına oturduğumda "Ne okuyorsun?" Diye sormuştum.
"Kitap."
Ah, pekâlâ... Bu kız harbiden saftı.
"Şey, biraz konuşalım mı?"
"Ne konuşacağız ki?"
"Bak... Biz abinle birkaç gündür birlikteyiz. Sana neden söylemediğini bilmiyorum ama çekindiği için olabilir. Başta ne tepki vereceğini kestirememiştir. Aslında... Sana onca yaptığım şeyden sonra beni istemediğini tahmin edebiliyorum. Ama, ben gerçekten çok pişmanım. Geçte olsa hatalarımı farkına vardım. Yani, yanlış yaptığımı kabul ediyorum. İzin verirsen her şeyi düzeltebiliriz." Dedikten sonra derin bir nefes aldım ve "Ben çok özür dilerim.... Affedebilir misin?"
Kız resmen kalakalmıştı öyle. Şok içerisinde olduğu belliydi. Ağzını bir iki defa konuşmak için araladı ama gıkını çıkaramadı.
"Efe!" Diye bağırdım. Ay bir şey mi olmuştu acaba? Aniden söylemese miydim?
"Ne oldu?" Diye seslendiğinde "Gelsene bir." dedim. Birkaç saniye sonra kapının pervazından baktığında "Bu böylece kalakaldı." Demiştim. "Birden özür dileyince..."
Kaşlarını çatarak buraya geldi ve Ece'nin yüzünü ellerinin arasına aldı. Bir iki kez hafifçe vurduğuna "İnme falan mı indi lan?" Diye homurdanmıştı. "Ece, abiciğim bana bak."
"Ha?"
Oh be sonunda konuşabildi.
"Diyorum ki, iyi misin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
itiraf sayfası. [yarı texting]
Humor"Herkes gözlerinin önündeki bu haksızlığa susarken o bizim için bir şeyler yapmak istedi. Ne yaşadıysak, onlarında yaşaması için elinden geleni ardına koymadı. Sadece bizi düşündü. Yanımızda durdu. Ve bir şeyleri değiştirmek için uğraştı. Hepsinin h...