Hadi yine iyisiniz. Arayı açmayım diye hemen geldi bölüm. Artık azarlamayın beni.
Sezon finaline 2 bölüm kaldı nasılsa. Ondan sonrası Sonat'ın hikayesi.
Bu bölümde biraz yüzleşme gibi.
Neyse uzatmayayım. Farketmedim sanmayın uzun zamandır hiç yorum yok.
Sınır koyacağım 400 YORUM
Hiç yüksek diye nazlanmayın. Sonuçta iki bölüm kaldı dedik. Az bile yani. Hem hafta sonundayız. Yaparsınız siz aslanlarım. Güveniyorum. Tek bir yere değil satırlar arası he :d
Profilimi takip etmeyi de unutmayın ♡
ECE ERDEK
"Söyle hadi Eylem."
Oflayarak arkadaşıma bakarken ağzında döndürüp durduğu lafı duymaya çalışıyordum. Ama o nasıl anlatacağını bilemezmiş gibi geveliyordu işte. Meraktan çatlamak üzereydim.
"Şey..."
"Ne?"
Arkadaşım sıkıntılı bir nefes verirken parmaklarıyla oynamaya başlamıştı bu defa da. Bense yanında oturuyordum kollarım birbirine bağlı bir şekilde. Efe ve Erdem'de karşımızdaki koltuktaydı işte.
"Nasıl denir ki şimdi."
Cidden onu bu kadar zorlayan şey ne olabilirdi? Görende dünya meselesi falan zannederdi.
"Tamam ama iki dakika be-"
"Eylem Sonat'a aşık Ece."
Abimin bir anda kurduğu cümleyle aniden afallarken önce birkaç saniye ne duyduğumu idrak etmeye çalışmıştım. Sonra şaşkınlıkla ağzım aralandım "Ha?" Dedim anlamamışcasına.
Yok canım, kesin yanlış duydum ben.
"Öyle söylenir mi Efe!"
"Sana kalsa uzatıp duracaktın!"
Ne konuşuyordu bunlar? Ne demek Sonat'a aşık? Evet evet. Bende inandım. Çok güldürdü.
Bunlara da kanacağım zaten.
"Komik değil." Diye homurdandım huzursuzca. Kimseden ses çıkmamıştı ama. Erdem halıya bakıyordu yalnızca. Suratı asıktı. Omuzlarıysa düşük. Geldiğinden beri bir şey olduğu belliydi. Morali sıfırdı. Yüzünden anlaşılıyordu bu.
Hadi ama...
"Şaka yapmıyordum aslında."
Abimin ses tonu çok netti. Bu bir espri olsa illaki dayanamaz gülerdi. Fakat yüzünde şu anda çok ciddi bir ifade hakimdi. Yavaş yavaş kaşlarım çatılırken "Eylem benim arkadaşım." Dedim kendimden emin bir sesle. İyice abartmışlardı. " Saçmalamayın. Yapmaz öyle bir şey."
Niye susuyorlardı ki? Sessiz kalmaya devam ettiklerinde sinirlenmeye başlamıştım çoktan. "Yapmazsın değil mi yani?!"
Yanıtsız bıraktı. Başını öne eğdi sadece. Bu... O anlama mı geliyordu? Yani, Efe'nin kötü bir esprisi değildi.
Doğru bir şeydi?
Hızla yerimden kalkarken "Ne diyorsunuz siz ya?!" Diye bağırmıştım öfkeyle.
"Oturur musun şuraya Ece?"
Ona inanamayarak baktım. Dalga mı geçiyorlardı benimle? Ellerim yumruk halini alırken tırnaklarımın avuç içlerime battığını hissedebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
itiraf sayfası. [yarı texting]
Humor"Herkes gözlerinin önündeki bu haksızlığa susarken o bizim için bir şeyler yapmak istedi. Ne yaşadıysak, onlarında yaşaması için elinden geleni ardına koymadı. Sadece bizi düşündü. Yanımızda durdu. Ve bir şeyleri değiştirmek için uğraştı. Hepsinin h...