Evet beklediğiniz birilerinin anlatımından sonunda bölüm. Artık yorumları ve oyları da bir çoşturursunuz. Zaten çok bir şeycik istemiyorum ki.
YORUM SINIRI 80
Halledeceğinizi biliyorum. Keyifli okumalar.
YEDEK HESABIM: aleynaozgul2
Mutlaka ekleyin ❤"Çocuğunuzun işlediği suçun cezasız kalmayacağını biliyorsunuzdur umarım."
Annem mahcupca başını öne eğerken derin bir nefes vermiştim. O piçin benim en yakın arkadaşıma sürtük demesi kimsenin umurunda değildi!Saatlerdir müdür beni azarlıyordu. Sanki durup dururken daldık?! Hak etmişti sonuna kadar. Zaten geç bile kaldığımı düşünüyordum.
"Kurul toplanacak. Uzaklaştırma alırsan şükret. Sonat'ın babası bizim için çok değerlidir. Eğer şahsen şikayetçi olursa bursun kesilir."
Açık açık onlar daha zengin diyordu adam. Kayırıyordu yani. Efsun çok araya girmek istemişti. Babasıyla bile konuşmuştu ama o karışamayacağını söyleyerek kenara çekilmişti. Zaten okulla pek alakası yoktu adamın. Şirketinin başındaydı. Buralarla ilgilenen şu anda karşımızda açık açık ayrımcılık sergileyen adamdı. Ve biz hiçbir şey yapamıyorduk.
"Aman hocam. Bu defalık affetseniz. Ben oğlumun adına söz veriyorum bir daha olmayacak."
Annemin bu herife yalvarması sinirlerimi bozuyordu.
"Anlamıyorsunuz galiba. Sonat bizim için çok değerli bir öğrenci. Bu çocuk resmen yüzünü gözünü dağıtmış. O ise hiçbir şey yapamamış!"
Tabii onun inatla yalakalığına devam etmesi de. Parayı basan kıymetli oluyordu bazı hocaların gözünde. Ama bu kadarı fazlaydı. Beni bırakıp bir anda annemi azarlamaya başlamıştı. Tam dayanamayarak ağzımı açacaktım ki kapı çaldı. Müdür olacak adam "Gir!" Derken sesi gergin çıkmıştı ama gelenin Sonat olduğunu gördüğünde anına yumuşadı.
Ya sabır...
Aslında iyi benzetsemde ben de başta şaşırmışım karşılık vermemesine. Sonra ortaya çıkmıştı tabii asıl nedeni. Nereden öğrendiyse it, o dönemlerle tehdit ediyordu beni. Güya iyileşememişim. O kadar doktorlara gidip onlarca ilacı boşuna mı kullandım ben?! Çığrığından çıkarmasaydı yapmazdım. Eylem'e hakaret etmişti. O benim kardeşim gibiydi. Evet Ece'ye dediklerinde fiziksel olarak sakin kalmıştım. Ama sonucunda diğerlerinin davranışlarını düzeltmeyi başarmıştım. Fakat taktiğim Sonat'da işe yaramıyordu. Ve ben dayaktan bile anlamayan adama neyi nasıl anlayacağımı bilmiyordum. Şimdi yine bir piçlik yapacaktı. Bundan adım kadar emindim.
"Gel evladım."
Göz devirdiğimde annem öyle bir bakış atmıştı ki ölebilirdim resmen. O da çok öfkeliydi. Haklıydı da kadın. Başımızdaki tek kişiydi. Akşama kadar çalışıyordu. Bizim için. Şimdi bursum yanarsa asla karşılayamazdı bu okulun ücretini. Hemde Efsun'un ailesine karşı mahcup duruma düşerdi. Onlar sayesinde buradaydım.
Kahretsin! Resmen kendi kendimi yakmıştım!
"Hocam aslında çok uzatmaya gerek olmadığını düşünüyorum. Sonuçta anlık bir sinirle yaptı. Boşuna arkadaşımı zor duruma düşürmeyeyim."
"Yani herhangi bir işlem uygulamayalım mı?"
Sonat piçinin yüzünde pis bir sırıtış oluştuktan sonra "Özür dilerse affederim." Dediğinde ellerimi yumruk yapmıştım. Belliydi zaten beni delirtecek bir şey diyeceği.
"Rüyanda görürsün!"
Sonat hafifçe gülerken "Hiç olumlu yanaşmıyorsun." Dediğinde sinirlerim bozulmuştu. Sabrımı sınadığı belliydi. Aklı sıra annemin yanında beni mecbur bırakacaktı.
Ve bunu başarmıştı da.
"Arkadaşından özür dile hemen!"
"Hayır."
Annem sesli bir nefes verirken omuz silkmiştim. O ise çaresizce birdenbire "Onun adına ben özür dilesem oğlum? Kusuruna bakma ne olur." Diye yalvarmaya başladı.
"Ne yapıyorsun sen?!"
"Efe beni üzme daha fazla. Hadi arkadaşından özür dile. Öyle yapmak istemedin değil mi?"
Of. Başka çarem kalmamıştı. Bu meselenin ben de inat meselesine döndüğünü biliyordum... Ama o da kaşınmıştı fazlasıyla.
Eğer başka yolum olsaydı asla o iki kelimeyi söylemezdim.
Maalesef seçenek kalmamıştı. Bursum yanarsa annem beni okutamazdı. Beş kuruş paramız yoktu ki. Ece'de bu ara iyice saçmalamaya başlamıştı yine. Sırf Erdem'in yanında küçük düşmemek için annemi sıkıştırdığını görmüştüm birkaç kez. Harçlığından kat kat fazlasını istiyordu. Ve tek başına kadın ikimize de yetişemiyordu.
"Özür dilerim..." diye mırıldandım sessizce. Suratına bile bakmamıştım ama. Sırf gıcık olayım diye "Duyamadım?" Dediğindeyse bakışlarımı söyleyeceklerimin aksini anlasın diye diktim tepesine.
"Özür dilerim Sonat. Oldu mu?"
"Pekâlâ. Affediyorum, şimdilik."
Kısa olduğunu biliyorum ama bu hafta ve önümüzdeki hafta bol bol bölüm gelecek. Profilimi mutlaka takip etmeyi ve yorumları unutmayın. ❤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
itiraf sayfası. [yarı texting]
Humor"Herkes gözlerinin önündeki bu haksızlığa susarken o bizim için bir şeyler yapmak istedi. Ne yaşadıysak, onlarında yaşaması için elinden geleni ardına koymadı. Sadece bizi düşündü. Yanımızda durdu. Ve bir şeyleri değiştirmek için uğraştı. Hepsinin h...