127

1.5K 125 378
                                    

Vay be. Demek finalden önceki son bölüme geldik ha. İki üç gün içerisinde finalde yayımda olacak. Cidden çok heyecanlıyım. Upuzun iki bölüm yazdım. Diğeri zaten efsane. 127 bölüm okumuşsunuz. Finali değsin buna öyle değil mi? Cidden hem duygusal hem de epey romantik ve bir o kadarda üzücü oldu. Bayılacaksınız. Çünkü şimdiye kadarki en güzel bölüm. Çıtayı doruklara yükseltin. Beklentileriniz zirvede olsun.

Eee kim yazdı tabi jdjsjsjns

Neyse ben sizi daha fazla oyalamayım. Hemen okuyun hadi. Ama bir şey diyeceğim şimdi. Yorum lazım yorum. Aloooooo!!! Biraz uçun şu yorumlara. Hak ediyoruz artık. Bu kadar bölümü boşuna mı okudunuz canım okuyucularım jdjsjsnna

Oyları da eksik etmeyin tabii.

O heyecanlı final çabuk gelsin istiyorsanız;

YORUM SINIRI 300.

Bence yapabilirsiniz. Sizi çok ama çoook seviyorum. Benim profilimi mutlaka ekleyin. Finalle ilgili önemli şeyler paylaşacağım.

Yedek hesap: aleynaozgul2

Keyifli okumalar ❤

EYLEM YAMAN

Hissettiğim tek duygu aptallıktı. Bundan kötüsü de yoktu.

Olacağını etrafımdaki herkesin adı gibi bildiği bir şeyin, gerçekleşmeyeceğine öyle inandım ki... Zorlaya zorlaya. Direttim resmen. Kandırdım kendimi. Ve evet, akıllı olduğumu düşünürken aslında Ece'den kat kat daha saftım. İçi kömürden bile kapkara birini nasıl da paklayabilmiştim?! Çok kötü bir insandı. Ve ben ona körkütük aşıktım. Kızgın olduğum nokta Sonat'ın hiç kimseyi sevmeyeceğini bilmemdi. Suna'ya saplanmıştı. Benim ona saplandığım gibi.

Nasıl bir çıkmazdaydım böyle?

Çaresizce ağlarken gözyaşlarım yağmurla karışmıştı. Dakikalardır yürüyordum. Ve kendimi azarlıyordum.  Kahretsin ki ben istemiştim bunu. İzin vermeseydim eğer asla oynayamazdı benimle. Onların gözünün önünde değişmiş gibi yapıyordu. Güya bana şans vermişmiş. Amacının Suna'yı etkilemek olduğunu anlayamamıştım işte.

Eve geldiğimde içeri girmedim. Direk arka bahçeye geçtim. Hastalanırsam hastalanayım. Zerre kadar umurumda değil. Ben her şeyi hakediyorum. Salıncağa oturduğumda hıçkırıklarım yankılanıyordu artık boş bahçede. Sadece bu değil. Hepsi üst üste gelmişti. Bunalmıştım. Çok fazla. Bıkmıştım ya. Aynı şeyler... Başa dönüp duruyordum.

Ben bir adım yol katedememiştim.

Bacaklarımı kendime çekmiş kafamı yaslarken ağlamamı durduramıyordum. Bir anda yanım hafifçe çöktü. Ve sonra kollarını bana doladı. Kokusundan Efe olduğunu anlamıştım bile. Sıkı sıkıya sarıldı bana. Başımı göğsüne bastırırken "Şşt... Ağlama hadi. Buradayım güzelim." Diyerek beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Ö-Özür dilerim. Çok özür dilerim. Seni dinlemeliydim."

Yüzümü ellerinin arasına alırken "Tamam, boşver bunları." Diyerek gözyaşlarımı sildi. "Bu seferlik gerizekalı olmana veriyorum. Affettim işte."

Bu hâlde bile beni güldürmeyi başarıyordu. "Efe..." dedim bezgince. "Ben onu çok seviyorum. Neden? Niye seviyorum?"

"İçeri girelim. Üzerini değiştir. Hasta olacaksın. Sonra konuşuruz."

itiraf sayfası. [yarı texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin