11. "Riyazet"

6.6K 454 170
                                    

Hiss-i İntikam / 0

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hiss-i İntikam / 0.11 👑

Riyazet : Nefsin isteklerini kırma.

19. Kasım. 2019

Birden fazla değişen bir denklemin içerisindeydik. Gariplik ikimizi de esas alandı. Biz soğuk- sıcak, siyah-beyaz değildik. Olayın en başında farklıydık.

Yıllar öncesinde Newton, yere düşen bir elmaya bakarak "Yukarıya doğru değil de, yere doğru düşer?" Sorgulamasıyla her şey raydan çıkması gibi.

Daha geniş bir perspektiften bakacak olursak, evrendeki her nesne de diğer nesnelere çekim gücü uygular. Daha yakın ve daha büyük nesnenin çekim gücü daha fazla olandır. Mesela güneş Dünyayı, Dünya ayı yörüngesinde bu sayede tutması. Dünya'nın çekim kuvveti bizleri, uçabilen canlıları, atmosfer içinde yer alan cisimleri ve hatta atmosferi uzay boşluğunda kaybolmaktan alıkoyar. Ayın da dünyaya uyguladığı bir çekim kuvveti bulunur. Ancak kütlesi ve enerjisi Dünya'dan az olduğu için Dünya'nın çekim gücünün etkisindedir. Ama yine de çekim gücünü yaşanan denizlerde yaşanan gel-gitler de görürüz.

Örnek, "momentum" eksi olanın, artı olanı çekecek kuvvetti. İstemediğimiz etki asılında en fazla çekim sahibi olandı. Gerçi bu fiziksel fikirde insanların kendisinde gördüğüm evrensel yerleşik fikir. Peki bu bilgi neyi değiştirirdi?

Düşüncelerimde ki karmaşayla kafamı salladım. Dün bütün gün ayaktaydım. Uyumamış uyumamıştım. Barlas'la ilk ve uzun sohbetimiz, karanlıktan, kızıllaşan günü karşılamamızla sonlandı. Aslında en garip olan bizim gece, gündüzden daha iyi olmamızdı. Sabahları ise en kötü olan. Kendimi yatağın üzerine bıraktığımda içten bir nefes ciğerlerime dağıldı.

"Anlayamazsın" demişti. " Çünkü hiç bir hırs suçsuz birine uygulanan öfkeden daha kötü olmazdı. Dinmiyor işte. "

Elimle yüzümü kapattım ve saatler öncesinde yakınarak söylediği fısıltıları defalarca gözümün önünde canlandı. Durgun yeşilliklerle gözlerime baktığı anı anımsadıkça içimde bir şeyler şekil değiştiriyor. Ellerim titriyor, yüreğim kabına sığmayacak çarpıntıyla çalkanıyordu.. Tanıdığım günden bu yana İlk defa itirafta bulunmuştu. Suskunluğu ise bu denli çaresiz oluşuydu.

"Ne hırsım, ne öfkem dinmiyor!"

Sessiz sarf ettiği sözler kulaklarımı sağır etmişti. Acizliği, aciz oluşu ve bunun aksi bir şekilde olan öfkesiyle ifade edecek bir söz bulamadım. Dün ben ilk kez onun için bir damla yaş yanaklarımdan uğurlamıştım. Yaşadığı acıların yanında bir damla neydi ki? Aslında süzülen yaş Barlasın sızısı.. Akan bir damla yaş, onun yerine yanaklarımı ıslatmıştı. Kalbi kırık, çocuk kalmak isteyen, koca bir adamın hissizliği. Soğuk biri değildi. Hissizdi o. İçerisinde 7 yaşının, çocukluğun mutluluğu alınmış biriydi. Gülümsediğinde baktığında dahi hep donuktu.

HİSS-İ İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin