39. "Raz-ı dil"

9.1K 535 1.2K
                                    

Hiss-i İntikam /0.39👑

Raz-ı dil - Gönül sırrı

3000 + Yorum (Bol satır arası yorum! Şimdiden teşekkür ederim. 💜)

400+ vote  Please♡

Severek ve keyifle bölümü okumanız dileğiyle (: Yıldızları parlatmayı, bölüm arası bol bol yorumla da gariban beni mutlu etmeyi unutmayın..

Severek ve keyifle bölümü okumanız dileğiyle (: Yıldızları parlatmayı, bölüm arası bol bol yorumla da gariban beni mutlu etmeyi unutmayın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sevgi vazgeçmek değildi. Bazen omuz omuza verip mücadele etmek gerekirdi. Belki de bizim yapamadığımızda buydu. Biz beceremiyorduk. Yarla bir olmadığımız gibi yerle bir olmaktı bizim sonumuz. Biz aslında en başında hüzne sarılmıştık. Acıyı sırtlanmış, benimsemiştik.

Bir gün an sızın değişen hayatım şimdilerde sorgulamaların kendisi olmuştu. Bazen düşüyordum. Kalkacağımızı bile bile acımız dinmeyecek gibi sızlanıyor olmanın sebebin nedenini. Yük bindiğinde isyana düşen sözlerime çekiliyordum. Yanlış olan tam neredeydi? Eksik olan imanım mı, inancım mıydı?

Beynime dağılan uğultu düşüncelerime karıştı. Patlayan silah sesi gökyüzündeki süzülen kuşların korkuyla uçuşlarını seyrini yaşatırken, biraz ileriden havlayan köpeğin acı çeker misali inleme sesine düştü. Boş arazide yankılanan silah sesi sadece bir eti parçaladı. Beynimin içine dağılan büyük bir gürültünün de ta kendisi olmuştu.

"Bu intikam kanla biter " zehrini akıttığı sözlerin karşılığında  Barlas, hırsa çevrili öfkesinde "O intikamda seni yakacağım" sözleri olmuştu. Kendi hırsları doğrultusunda kılıfından çıkarttığı silahın patlamasıyla o an olan her şey buğulu bir hal aldı. Ne görüş alanım ne de seslenişleri duymuştum. Silik görüntü karşısında savrulan bedenimin üzerine kapanılan bedenle düşüncelerim gibi vücudumda tepkisiz ve hareketsiz kaldı. Bir şeyler oldu o anda. Tıpkı karıncalan düşlerim gibi .

Her şey saniyeler içerisinde gelişmişti. Üzerime kapanan gövdesi, kolları altın da kalan bedenim sıcaklığı ile bütün düşüncelerimden sıyrılmıştım. Çembere çekilen beynim, hafızam, fikrim olayların çok ötedeydi. Karnımın üzerini saran sağ eli sıkıca belimi kavraması tek bir vücut olmuştuk. Korku, endişe ve daha birçok duygunun etkisi ile hızlı çarpan kalbim ve sırtıma dokunan sert göğüs kafesini aşarak hissettiğim atışlarına olmuştu. Yaşanılanlara tezat sakin bir halde usulca omuz hizasında birbirimize kenetlenmemizi izledim. O an insan beynine en acı güdüyü yaşamıştım. 

Burnuma sinen koku, beni yıllar öncesine her şeyin başladığı görüntünün ortasına itmişti. Kokunun kuşattığı geçmiş fikrimle karışmıştı.

Süslü, büyükçe bir pasta o güne ait karenin parçası olmuştu. Alkış sesleri, üzerimde pembe bir elbise, keyifli gülüş seslerine karışan ocakta kaynayan sıcak suyun havaya yükselirken buharını kulaklarda yer ettiği fokurtu sesi, patlayan silah, cam kırıkları ve ateşin yükselişi... Parça parça sineme düşen görüntülerin sadece bir kısmı olmuştu. Sarı saçlı çocuğun uzattığı elma şekeri, gözyaşlarımı silkelerken ansızın düşen efsunkar anı beynimi bulandırdı. Başıma yersiz bir sızı ilişti daha fazlasını hatırlamak için kendimi zorladım.

HİSS-İ İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin