Hiss-i İntikam / 0.34👑
2500+ Yorum (Bol satır arası yorum. Emoji ile sınırı aşmayın, kızarım 🤨 )
380+ vote (Bundan sonra sınır aşılmadığı sürece benden bölüm beklemeyin. Ciddiyim. Ben her şeye rağmen bölüm yazıyorsam 3 bin kişi de bir zahmet yıldıza eli dokunsun. Netim😠 )
20. 12. 2020
Gökyüzüne karışmayı isterdim. Bulutlara karışmak bilinmezliğe sürünmek, kimsenin olmadığı yerde yaşamak isterdim. En yakınımdan bile kaçmak istediğim enkazın altında sıkışmıştım. Gözlerimi kapattığımda sonrasını düşünmediğim bir yerde olmak istiyordum. Oysa insan sonrasını düşünmediği yerde uçuruma sürüklenirdi. Şimdi de uçurumda değil miydim? Ucu gözükmeyen bir yerdeydim. Tek başıma!
Yalnızlığı, sevdiğimi söyleyerek yalan söylediğim gerçeği de en çok bugün yüzüme çarptı. Meğerse en büyük korkum yalnız kalmakmış. Bir başıma, yapayalnız kalmaktan ne çok korkuttuğumu bugün daha iyi anlamıştım. İnsan korkularını dillendirirken en çok yalan söyleyen olurmuş.
Anladım ama bu neyi değiştirmişti?
Bedenimi kuşatan sıcaklık vücudumu sarıp, ruhuma işlendiğinde her şeyin bu denli acımasız bir hale dönüşeceğini düşünemedim. Aslında her şeyin bu raddeye geleceğini tahmin etmemiştim. Acı en çok kemiklerime işlemişti. Ruhum balçığa battı. Her şeye rağmen umuda biçtiğim pağ pahalıya gelmişti. Tehditlerine rağmen bu kadar gaddar biri olacağını belki de kızına karşı bu denli vahşi bir sadist ruhu baş göstereceği aklımın ucundan dahi geçirememiştim. Neden geçirmedim ki, neyi ne güvendim? Seni gerçekten de kızı olarak kabul edeceğini mi düşündün, acımasızca gerçekleri söylemekten kaçınmayan iç sesimin alaylı söylemleri sahte bir gülümseme dudaklarıma yayıldı. Kendime yaptığım en büyük haksızlık.
Çığlıklarıma sağırdı.
Feryadıma sağırdı.
Kendi kızına, vicdansızdı.
Bugün içimde bir duygu daha ölümün imzasını atmıştı. Diri diri toprağa gömülmenin hissine şahit olmuştum. Kirpiğimden uğurladığım birkaç damla yaş dudaklarımdan süzülerek damağımda bıraktığı tuzlu tat, yüzümde acı bir gülümseme yer etmişti.
Ruhum, ölüme sarıldı.
Bütün duygularım tek tek idam sehpasını çıkmıştı. İlk taburesi çekilen güvenim olmuştu.
Ölüme itilen, güvenim. Can çekişen, umutlarım oldu.
Gözlerim kapandığında boş bir tebessüm dudaklarım da belirdi. Keşke her şey 2 hafta öncesinde kalsaydı. Bugüne, bu zamana şahit olmasaydı. Buruk bir tebessüm Barlas'ın, yeşil gözlerinin hayaliyle dağıldı. "Ortalığı ateşe vermek istiyorsa bırak, versin..." demişti, yanan biz olmuştuk. En kötüsü de buydu. Düşündükçe neyi kast ettiğini anlamadığım sözleri "Benden haber ver, hatta yaptığım her şeyi ona ilet" diye devam etti. O gün sözlerinden çok kendine olan güvenimden sorgusuz sualsiz "Tamam" demiştim. Ne yapacağımı, bizi nasıl bir yangına sürüklediğini bilmeden söylediklerini kabul ettim. Belki de söylediklerini yaparak hiç kimseye bir şey olmayacağını düşünmüş ya da inanmak istemiştim. Her şeyin sarpa sarmasına neden olanda bu düşünce olmamış mıydı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİSS-İ İNTİKAM
ActionÖfkesine, hırsına, geçmişine kapılmış bir adam, "BARLAS KARAHAN " Geçmişinden habersiz, hırslı yeşil gözlere düşmüş genç bir kız, "HÜMEYRA ATABEY" Ilık bir esinti, intikamla yanan kalbe sarıldı. ... Bakışları altında bedenime değen elleri, benliğim...