Hiss-i İntikam / 0.28
31.07.2020 (Bol vote ve yorum) İyi Bayramlar...🐏
22 : 00
Yalnızlık bazen fazla yük veriyordu. Oysaki yalnızlığı severdim. Hiç kimsenin olamayışı koymazdı ya da koymaz sanırdım. Aslında uzun zamandır yalnızdım. Bir yanım hep boş değilmiş gibi yalnızlık bugün ağır geldi. Alışmış mıydım? Gidişlere alışık değil miydim? Şimdi bu garip hisse nasıl cevap veremezdim. Umursamayacağımı söylemiştim. Umursamayacak, vurdun duymaz olacaktım. Hiç bir şey olmamış gibi arkasını dönüp gittiğinde aklıma koymuştum. Sen güçlüsün Hümeyra, telkinleri kapıyı örttüğüm anda silikleşti. Merdivenlere yöneldiğimde odaya çıkıp, bir an önce uyumak istedim. Sorgulamalarının önü ardı kesilmemişti. En çokta neler oluyordu sorgulaması kafamı kemirgen bir hayvan gibi deşiyordu. Cevap bulamamak ise ne yapacağım konusunda bocalatıyor.
Kırgındım.
Bazen kendime, bazen de hayata.
Kilitlediğim kapının ardından merdivenlere tırmandım. Bin bir düşünceyle odanın kapısını açıp içeri baktığımda kocaman evde kendimi sığdıracak küçük bir yer bile bulamamıştım. Benim olmayan bir evde yatacak bir yatağın bile yükü oluyordu. Açık bıraktığım perdeden içeriye süzülen karanlık gökyüzü, bahçe içerisinden sızan loş ışığı içeri buyur etmişti. Odayı aydınlatan ışığın olmasından dolayı ışığı yakma gereksinimi duymadım. Sarı rengin kattığı aydınlık garip bir sıcaklık hissettirmişti. Ormanın içerisinden uzun ağaçların, rüzgarıyla savruluşuyla halı üzerine bıraktığı desen, esintiyle hareketlenmişti. Yatsı namazını geçe bırakmadan dolabın içerisinden çıkardığım seccadeyi pencereye doğru eğimli bir şekilde küçük halının üzerine serdim.
Bedenim dik, ellerim göğüs hizasında bağlı kıbleye döndüm. Kadına yakışan tesettür ruhunu uygun olan sağ elin, sol elin üzerinde bağlanmasıydı. Kadının naifliği ibadetinde bile kendini gösterirdi. Rükuda az eğilmesi, secdede küçülmesi gibi. Bu yüzden hassas bir varlık olan kadını kristale benzetilmişti.
Selamın ardında elimi semaya kaldırdım. Özlemle açtım, avuçlarımı. Rahmet diledim. Bol sabır ardında affına sığınıp, yardım istedim. Kimim vardı ki Rabbimden başka. Ölüm kapıyı açtığında kime sığınacaktım. Her şeyin hayırlısını dileyerek Yunus'un aleyhisselam-ın balığın karnındaki okuduğu duaya sığındım.
ا اِلٰهَ اِلَّۤا اَنْتَ سُبْحَانَكَ اِنّ۪ى كُنْتُ مِنَ الظَّالِم۪ينَ
"...Lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn(zâlimîne)."
Yüzüme sarılan ellerim ardında dualarımın kabulü için Fatiha suresini okuyup seccademi katladım. Seccademe sarılı yatağa uzanmıştım. Ayaklarımı kendime çekerek göğsüme seccademi yaslayıp, kapattım gözlerimi. Dönüp durmuş, bir türlü uyuyamamıştım. Sonrasında yataktan kalkıp, daha sonra yıkarız diyerek kıyamadığımız bulaşıklar için mutfağa indim. Eviye içerisine bıraktığımız bulaşıkları, makinenin içerisine yerleştirirken dışarıdan duyduğum belirsiz sesle elimde ki son bardakla belim doğruldu. Anlamadığım sesin getirdiği endişesi, bardağı hızla makinenin içerisine bırakıp, makine kapağını kapatırken etrafa bakındım. Sert bir şeyler aramıştım. O an aklıma gelen sadece sert bir şeyler bulma fikriydi. Kafasına gerçektende vurabilme ihtimalini bile düşünemez iken sert bir şeyler aramıştım. Tezgahın üzerine bıraktığım, çelik tavayı kaptığım gibi mutfaktan bahçeye açılan kapının can yüzeyinden dışarıya bakışlarımı çevirdim. Sarı güllerin, rüzgarda sallanışı ıssız bahçenin sadece bir kısmı gözükmüştü. Mutfak kapısına adımlarımı çevirdiğimde içimde büyüyen endişeyle ayetel kürsi suresine sığındım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HİSS-İ İNTİKAM
ActionÖfkesine, hırsına, geçmişine kapılmış bir adam, "BARLAS KARAHAN " Geçmişinden habersiz, hırslı yeşil gözlere düşmüş genç bir kız, "HÜMEYRA ATABEY" Ilık bir esinti, intikamla yanan kalbe sarıldı. ... Bakışları altında bedenime değen elleri, benliğim...