35. "Fevt"

9.2K 554 5.5K
                                    

Hiss-i İntikam / 0.35👑

5000 + Yorum (5 binden fazla yorumla bunu siz istediniz 😂 Hiç benlik değil. Bu ara da teşekkür ederim. İyi ki siz💜 (Bol satır arası yorum. Emoji ile sınırı aşmayın, kızarım 🤨 demeyi de unutmayayım )

380+ vote ( Sonunda 350' nin yukarısını gördük. Bundan sonra hep ciddiyim ve netim😠 )

12. Ocak 2021 (Yılın ilk bölümü hayırlı, uğurlu en çokta keyifli olsun) 💜

 Ocak 2021 (Yılın ilk bölümü hayırlı, uğurlu en çokta keyifli olsun) 💜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

BARLAS KARAHAN

Bir yanım hep acı, bir yanım hep soğuk. Kafamın içinde zehir gibi işleyen çığlık sesleri bedenimde amansız hastalık misali kol geziyordu. Benliğim öfkeye sarılı, yas tutmuştu. Birkaç saatlik sancıya yaslı uykuların sonu sıçrayarak sonlanıyordu.

Soğuk ve ölü bakışlar...

Her an, her saniye benimle birlikteler. 10 sene, 17 sene, her günü, o puslu geceyi unutmak için çabaladım. Ölü bedenleri gözlerimin önünden silmek için çaba sarf ettim. Her gün çığlıkların susması için kendimle savaştım.

Susmadı.

Ne acı çığlıklar, ne de gözlerimin önüne gelen ruhsuz ve donuk bakışlar silinmedi. Yorgunluk omuzlarımda değil, ruhumdaydı. 6 yaşında duygularım yangınla beraber alev aldı. Kemikten sıyrılan et parçası gibi yarına, bugüne ve düne olan bütün hissim kül oldu. O gece çıkan yangın beni de beraberinde yakmıştı. Ruhsuz ve intikam hissinden başka sağ çıkan da olmadı.

Ölüm 6 yaşında ruhuma kondu.

Çöp gibi hissiz ve boştum. Müdahale edilebilir bir durumda değildim. Umudum dünüm de kaldı, yarına getirdiğim hırstı. Ruhuma sinen ölüm öfkesi, yaktığında yakmak istedim. Sonunda yanacağımızdan habersizdik. Ölümden başka bizi bekleyen sonu kimse bilemezdi.

Yılların dindiremediği her an, her saniye azgınlaşan hırsım, bir bakışla sekteye uğradı. Daha 5 yaşında kızıl saçları, küçücük ve cılız bir kız çocuğuydu. Öfkem vardı içimde her an büyüyen. Ona ve ailesine olan öfkem, diş sıktığım hırsım, bedenine sinen ölümle dizginlendi. İlk karşılaşmamızda üzerine sinen, bakışlarında hüküm süren ölümü gördüm.

Hüzün öyle sarılıydı ki, ettiğim intikam boşluğa düştü. Oysa edilmiş yeminim vardı. En büyük eziyeti bizzat babası yaşatmıştı. Kalbi kırık yetime nasıl eziyet edebilirdim. Kendimi gördüm, kız kardeşimi gördüm. Hüznüne rağmen savaşını gördüm. Düştüğünde ayaklandığını, canı yandığında güldüğünü, her şeye rağmen mücadelesine uzaktan şahit oldum. İkimiz için yadigar kalan tek gerçek geçmişimizin yarasıydı. Bizi bekleyen bataklıktı. En başından beri biliyordum. Bu hikayenin sonun iyi bitmeyeceği gerçeği gibi...

Belki de bu yüzden ailemi öldüren adamın kızını korumak istedim. Kızına dahi acımadığı gerçeğiyle yardım etmek istemiştim. Boş bakışlarım, kahve gözlerine dokunduğunda onda gördüğüm kırgınlık içine çekmişti.

Verdiğim nefes sigaranın ciğerlerimde bıraktığı hasarı hissettirdi. Bir soluk, ciğerlerimde gezinerek organlarıma sızdı. Cebimden bir dal çıkardım. Dudaklarımın arasına kısılan sigaranın ucunu tutuşturduğum da bedenimin istemediği zehri, beynim buyur etmişti. Öleceğini bilerek yaşamıyor muyduk? Ha bugün ha yarın? Sigarada aracıydı işte.

Uykusuzluğu dindirmek için içtiğim acı kahve, midemde yanma etkisi bırakmıştı. Uykusuzluğu dindiren, damağımda yer edinen sert tadı, üzerine çektiğim sigara dumanıyla bir nebze yumuşattı. Gerçi ne içtiğimin ne de yediğimin tadını alıyordum. Bedenime karışan boşluk büyük bir hissizlikten ibaretti. Dinmeyen baş ağrısı, önümde bitmesi gereken maket projesiyle kendini daha çok belli etmişti.

HİSS-İ İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin