25. "Fecir"

7.1K 536 1.4K
                                    

Hiss-i İntikam / 0

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hiss-i İntikam / 0.25 👑

17. Haziran. 2020

+300 vote (Lütfen artık vote sınırını aşın, LÜTFEN! )

+1.200 Bin yorum (Sadece yorum ,istiyorum Please! )

....

"Yüreğin kadardır, hayat" demişti, Can Yücel.

"Seviliyorsan renkli, seviyorsan siyah- beyazdır."

İçimde yer edinen buruk bir tebessüm dudaklarım ince bir çizgiyle kuşandı. Onca rengin içinde siyah-beyaz olanı seçmiştim. Belki de bu yüzden hüzün peşimde bir bekçi gibi dolaşıyordu.

İç çekmenin arkasından kurumuş boğazımı yutkunarak ıslatmıştım. Bugün hava düne nazaran daha soğuktu. Gökyüzü parıldayan güneşi bulutların arkasına esir almıştı. Pazarın en sakin saatlerinde pencereyi açık bırakıp, dışarıdan içeriye hızla süzülen esintiyle gözlerimi kapattım. Düşlerimde yer edinen küçük bir esintinin esareti, dün geceye sunduğu buruk bir tebessümüydü.

Gece yarısı yediğimiz ekmek arasından sonra midem de yer edinen hazımsızlık arabaya bindiğimizde uykuyu da beraberinde getirmişti. Yemeğin arkasında soğuktan, sıcağa geçtiğimizde gözlerimin kapanmasına sebep olmuştu. En son Barlasın aracı çalıştırması beraberinde başımı cam yüzeyine yasladığım anı anımsıyorum. Anlık bir göz dinlendirmenin sonrasında ise huşu içerisinde geçip giden zaman olmuştu.

Uyudum mu, uyumadım mı emin değildim. Yüksek bir yamaçtan düştüğüm anda yerimden sıçradım. Korkuyla gözlerimi açarken, yayılarak yattığım koltuktan hızla doğrulup, dik pozisyona geçtim. Buğulu gördüğüm görüş alanıma düşen gölgeyi anlamak için birkaç defa tekrarı gözlerimi açıp kapadım. Aracın ön kaportasına yaslı beden karanlığın içerisine dağıttığı dumanı hemen çaprazdan vuran ışığın altısında karanlığa dağılmıştı. Sağ gözümü ovuşturduğum da Barlas'ın aracın dışında görmek nerede olduğumuzu sorgulamasına çekildi. Başım sağıma döndüğünde siyah dış cephe içerisinde rüzgardan sağa sola sallanan sarı güllerin tanışıklığı ile eve gelmiş olduğumuzu fark etmiştim. Saat kaçtı, kaç saat uyuduğum telaşesinde ayağımı uzattığımda belime saplanan sancı, ayarsız yatmış olmamdan dolaylı vücudumu çevrelemiş, uyuşukluk karınca istilası misali bedenimi darmaduman etmişti. .

Üzerime çeki düzen vererek kapıyı açtığımda oturduğum yerden ayaklarımı dışarı sarkıtıp, arkasından kendimi dışarı attım. Uykumu almış olmama rağmen henüz bedenimde yer edinen uyuşukluktan kurtulmuş değildim. Kapıyı kapattım ve üzerime uzun gelen deri montun kollarını geriye ittirdim. Gözlerim uzun süre uyumuş olmanın izlerini süren nemliliği esnemek ile bir damlayı göz çevresinde ıslaklığı bırakırken elimin tersiyle iteledim. Aramızda 5 adımdan fazla olmayan mesafede durmuştum. Ne söylemem gerektiğinin düşüncesinde ellerimle oynadığım süreç içerisinde muhtemelen beni fark etmiş olmasına rağmen dönüp bakmamıştı.Arabasında uyuya kalmam gerçekten de utanç vericiydi. İçim geçmiş pekala diyemezdim. Kulağa da hiçte hoş gelmiyordu. Sessiz gitmekte ise kaçmak gibiydi. Öyle çelişik ve kararsız ellerimi birbirine sürttüm.

HİSS-İ İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin