31."Sirayet"

8.1K 559 2.1K
                                    

Hiss-i İntikam / 0

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hiss-i İntikam / 0.31 👑

2000+ Yorum (Sadece yorum. No, emoji🤨)

300 + vote (Sınır aşmaya devam  )

23. 09. 2020 ( Gece bölüm paylaşmayı sevsem de daha fazla sizi bekletmek istemedim. Keyifli okumalar...)

Hayat mı garipti, garip olan biz miydik?

Zaman geliyor inançlarıma sarılırken, bir zaman geliyor ki tutunacak bir dalımın olmadığını düşünüyorum. Neydi beni buna iten duygunun adı?

Acizlik?

Kulun acizliği, nefsine itaatkar olduğunda çözülemez hale geliyordu. Aslında çözülemez olan düşüncelerimdi. Her şey bitmiş gibi davranan, nefsimdi. Ve bazen öyle bir an geliyor ki ölsem de kurtulsam diyerek ölümü kurtuluş sanacak kadar aciz bir hale geliyorum. Sabrımın tükendiğini hissediyorum, sözleri de aslında imanım ne denli serzenişte olduğunun kanıtıydı.

O an aslında en büyük sorguya çekildim. İmanım niçin bu kadar zayıftı? Yanlış tam olarak neredeydi? Netice de insanız, kul olduğunu unuttuğunda benliğimizden şaşıyorduk. Bu yüzden acı, içime sinmişti. Yılların birikintisi, tozu toprağı üzerime bulandı. Bu yüzden kalbim çok fazla yükü sırtlanmaya çalışıyordu. Canım yandı dedikçe kemiklerim sızlıyor. Katlanılmaz dediğim yerde bir başka acının gelmesi güçsüzleştiriyordu. Aslında en büyük tokadı da Barlas'tan beklemediğim sözlerin duymak olmuştu. Hakikati hatırlamak oldu.

İmtihan dünyası!

Şükür ister... Sabır ister... Tevekkül ister... Öldüm, bittim dediğin anda gelirdi en güzel mucizeler...

Gözlerim nemli lacivertte karışmış gökyüzüne başımı diktim. Bir nefes ardında aramızda oluşan sessizlik 5 dakikanın kapısını açtı. "Gidelim" diye Barlasın aracının kaputuna yaslı bedenini ayırdığında kafamı yukarı kaldırarak gözlerimi üzerine çevirdim. İç çekerek birbirine bastırdığım dudakları kurulukta ayırmıştım.

"Mezarlığa gidelim mi?" Boynum bükük konuşmuştum. O an göz göze gelmiş sessizce kafasını çevirmenin ardında sıkıntıyla iç çekti. Yorgun ve yılgındı, havaya dağıttığı nefes. "Sonra..." aracın etrafını dolandığında beni geçiştirdiğini düşündüm. Asfalt zeminden destek alarak yerimden kalktım. Arkası dönük aracın ön kaputundan geçen Barlasın geniş sırtına bakışlarımı sabitleyerek, "Gidecek miyiz?" diye tekrarladım. Attığı adım duraksadı, bedenini yan şekilde döndüğünde karanlığın çehresinde yeşil gözleri,  gözlerime dokundu.

"Gideceğiz kızıl" dediğinde, gülümsedim. Binmem için işaret etmesiyle kapıyı açıp araca bindim. Üzerimde yorgunluk, gözlerimde hüzün sinmişti. Aracın motor sesiyle camı nefes alabilecek kadar araladıktan sonra yorgunca soğuk yüzeye başımı yasladım. Akıp, giden karanlığın içerisinden araçların far ışığı gözümü alırken, başımdaki şalımın uçuşan uçları cama çarpmıştı.

HİSS-İ İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin