37. "Vabeste"

8.6K 564 2.4K
                                    

Hiss-i İntikam / 0.37👑

6000 + Yorum  (Bol satır arası yorum. Emoji, tek tek harfle sınırı aşmayın,  kızarım 🤨 Çünkü ben sizin yazdığınız yorumları, heyecanlarınızı ve keyiflerinizi okumaktan daha çok keyif alıyorum. Şimdiden teşekkür ederim. 💜)

380+ vote diyeceğim ve yine aşılmayacak. Belli de olmaz umarım bu sefer sınır geçilir . Please♡

Bu bölüm hepimiz Barlas için bir 🚬 emojisi bırakalım. Kendisi kalbe zarar hareketlerde bulunmuş olabilir😂 Neyse bölümü okuduktan sonra bunu tekrar konuşalım🤡

Bölümü okuduktan sonra geçen bölüm yaptığımız gibi  ınstagramdan bölüm içi sohbetimizi yaparız. Katılmak isterseniz,

Ins: aakdgnesra (Bana ulaşabilirsiniz)

Unutmadan wattpadden geldiğinizi DM'den mesaj atarsanız geri dönüş hızlı olur😂 Kimi hesabın fake olduğunu düşündüğüm için kabul etmiyorum, bilginize 😂

Severek ve keyifle bölümü okumanız dileğiyle (:  Yıldızları parlatmayı, bölüm arası bol bol yorumla da gariban beni mutlu etmiş olursunuz (: Kendinize güzel bakın 💜

Severek ve keyifle bölümü okumanız dileğiyle (:  Yıldızları parlatmayı, bölüm arası bol bol yorumla da gariban beni mutlu etmiş olursunuz (: Kendinize güzel bakın 💜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

23. 02. 21

Bazen neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edemiyorduk. Aslında bu bilinmezlikle birlikte yaşamayı öğrenmiyor muyduk?  Yanlış seçim, ortaya çıkan sonuç sonrası başa saran tekrarlık. Yanılma, haklılık teorisi bazen en zor olanıydı? Benim için doğru olan ne sorusu ise çaresiz bırakan en büyük çelişki...

Kalbin mantığı,  mantığın kalbi eşeleyen bir kemirgendi.
Hayatın bizi nereye sürüklediğini bilmeden gün alıyorduk. Zaman, iyileştiren kader, sabra sürükleyendi. Ve her şeye rağmen yaş alarak büyüyorduk. Yanlışla, doğruyla, bazen gülerek, bazen acı çekerek, düşe-kalka iyileşmeyi, yaralarımızı sarmayı tecrübe edinerek öğrenmeye çabalıyorduk. Aslında bütün çelişkilerin arasında büyümeyi, mücadele etmeyi öğreniyorduk. 

Bir nefes kalbime yük geldiği, heyecana sürüklediği zamanı olmuştu. Tasnifi en iyi anlatacak şu anım gibi.

"Çok öfkeliydim...Sana bakınca geçti." Demişti.  Yeşil gözleri öyle sakindi ki onu ilk gördüğüm zamandan bu güne aslında çok şey değiştiğinin en somut göstergesiydi. Öfkesinden koyulaşan irisleri, yeşilin en güzel tonuna bürünmüş, hissizlikle gözlerimde yer aldığı gün dün gibi. O gün gözlerinde gördüğüm çevrelenmiş bataklığın verdiği his bugün için çok farklıydı. 

Okuduğun bir kitapta "Doğru söz ağızdan doğru şekilde çıkınca kalpte etki bırakır" demişti. Bunu şuan öyle iyi anlamıştım ki bazen öyle bir an geliyordu ki ürküten bakışları bugün, heyecanlandıran olmuştu. Küçücük bir sözün kalbimde bıraktığı etkinin tasnifi yoktu. Soğuk bakışların esaretinde yığılı kalmıştım. Aslında bu garip esaret eskisi gibi korkutmuyordu. Acı ama gerçek, insanoğlu gün gelince her şeye alışıyordu.

HİSS-İ İNTİKAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin