İnstagram=_arikubra
52. Bölüm(2.Kitap)
Meriç sonunda beyaz bir elbiseyi çıkardığında ikimizinde gözleri birbirimizi bulmuştu. Meriç'te bugüne özenmişti. Halbuki kendileri de öğreneli çok zaman olmamıştı. Bordo boydan bir elbise giymişti. Belinde siyah bir kuşağı vardı. Evde olasına rağmen topuklu giyinmişti. Şal olarak siyah rengi tercih etmişti. Makyaj çok yapmamıştı. Merih gibi Meriç'in de gözleri bal rengindeydi. Onun giyinişi ne yalan söyleyeyim çok hoşuma gidiyordu.
"Dilşah ben arkamı dönüyorum. Sen hemen üstünü değiştir. Ben de şuradan fularını ve şalını çıkarayım."
Evet, imam nikahı kıyılacağı için benim de kapanmam gerekiyordu. Meriç'in söylediğiyle hızlıca elbisemi üzerime geçirdim. Siyah, uzun saçlarımı şalın altında durabilmesi için topuz haline getirdim. Meriç'e giyindiğimi söyledikten sonra o da arkasını döndü ve önce boynuma fuları taktı. Fuları takarken boynumdaki izi görmesiyle dudaklarını hafifçe ısırdı. Bana çaktırmak istemiyordu ama halime acıdığını biliyordum. Bunu kötü niyetle yapmıyordu. Acımak kötü niyetli olmazdı ama... Ama birilerinin size acıdığını hissetmek karşınızdakine bir anlık bile olsa kızmanıza neden oluyordu. Acınacak bir halde olduğumu düşünmüyordum ama babama bunu yaptığı için kızgın ve kırgın bir haldeydim. Bu anı da yoksaydım. Bu akşamın güzel olabilmesi için yok saydığım anlara bakacak olursak elimde hiçbir an kalmayacaktı. Sonunda fularım, şalım elbisem her şeyim tamdı.
"Hazırsın. Dilşah resmen biraz sonra abimle evlenmiş olacaksın. Kendini nasıl hissediyordun?"
Uzun bir soluğu dudaklarımın arasından bıraktıktan sonra konuştum.
"Heyecanlı."
Meriç'le beraber herkesin bulunduğu yere doğru yürürken yanlış bir şey yapmıyor olduğumdan emin olmaya çalışıyordum. Şu durumda bundan başka bir seçeneğim yoktu. Yanlış bir şey yapmıyordum. Bu adamla zaten evlenecektim. Erken de olmamıştı. Evet, yanlış bir şey yapmıyordum.
Meriç'le beraber herkesin bulunduğu yere doğru yürürken yanlış bir şey yapmıyor olduğumdan emin olmaya çalışıyordum. Şu durumda bundan başka bir seçeneğim yoktu. Yanlış bir şey yapmıyordum. Bu adamla zaten evlenecektim. Erken de olmamıştı. Evet, yanlış bir şey yapmıyordum.
Sonunda içeriye girdiğimde herkesin bana baktığını gördüm. Merih'in babası Ali amcanın koluma Leyla teyze girmiş bizi izliyorlardı. Leyla teyze de kapalı bir bayandı. O da ikili bir takım giyinmişti. Yaşına oranla şık giyiniyordu. Merih'in anne ve kız kardeşinden dolayı kapanmaya özeniyordum ama bir türlü cesaret edemiyordum. Mira benim halime ışıldayan gözlerle bakarken Nükhet ablanın ağladığını gördüm. Agah'ın yüzü ise tepkisiz duruyordu. Sanki bütün yaşanılanlar olağandı ve şaşırılacak bir durum yoktu. Merih tam karşımda duruyordu. Odanın sonundaydı. Gözlerim en son ona çıktığında onunda takım elbisesini değiştirmiş olduğunu gördüm. Bir elini pantolonunun cebine koymuştu. Giydiği takım elbise siyahtı. Gerçekten geline ve damat gibi duruyorduk. Şal, alışkın olmadığım için beni boğsa da elimle biraz genişletmeye çalıştım. Meriç yürümem için koluma girerken neden bana topuklu ayakkabı giydirdiğine anlam vermeye çalıştım. Sonra boş verdim. Hayatımda ilk defa topuklu ayakkabı giyiyordum. Neyseki dolgu topuk dediği ayakkabıdan giydirmişti bana.. Yani yürümekte zorluk çekmiyordu. Topuklu ayakkabımın rengi de beyazdı. Merih'te sonunda yanıma kadar geldiğinde hiçbir şey söylemeden elimden tuttu. Heyecandan imamı görmemiştim. Odanın içinde tanımadığım iki kişi daha vardı. Onlar da şahidimiz olacaktı. Merih'in elini tutarak hocanın karşısına doğru beraber geçtik. Hoca zaten yerde oturuyordu. Merih ve ben de hocanın tam karşısına oturduk. Şahitler de bizimle beraber oturduktan sonra herkesin sessiz kaldığını fark ettim. Heyecanım her geçen saniye daha çok artıyordu. İmam konuşmaya başladığında sessiz kalıp onu dinledim. Şu an sevdiğim adamla evleniyordum. İmamın konuşmasını kapı sesi bölmüştü. Meriç "Ben bakarım." diyip kapıya bakmaya gitmişti. Hoca da kaldığı yerden devam etti ve o soruyu sordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilşah +18 (Tamamlandı)
General FictionTakıntılı bir mafya onun peşindeyken onun kalbi kim için atacaktı? "Hayatım boyunca tek bir kadın sevdim Dilşah." Bakışları vedalaşıyor gibiydi. Başındaki silah kalkar kalkmaz iki silah patladı. Biri polislere aitti. Diğeri... Ağzım açık kalmış, ka...