12. Bölüm

5.3K 172 6
                                    

İnstagram=_arikubra

12. Bölüm

DİLŞAH'TAN

Nükhet Abla'nın evinden çıktıktan sonra eve gelmiş, bizimkilere görünmeden mutfağa geçmiştim. Erzağımız tükenmek üzereydi ve ben işten çıkmıştım. Dolabın kenarına sıkışan paketteki makarnayı görünce hemen alıp tezgaha koydum. En azından makarnayı üçümüzde seviyorduk. Hoş sevmesek de seviyormuş gibi yapıyorduk. Çubuk makarnanın suyunu tencereye doldurduktan sonra ocağın altını yakıp en büyük gözüne yerleştirdim. Bugün elimin acısından çok kalbimin acısını dinliyordum. Merih'e karşı hissettiğim duygularda yenilmeyi seviyordum. Çünkü o kaybettiğim en güzel zaferimdi. Sebzeleri de doğradıktan sonra domates salatası da hazır hale gelmişti. Kaynayan suyun içine uzun çubukları özenmeden ikiye üçe bölerek attım. Çubukları kırarken hafif bir sancı hissetsem de elimde çok etkili değildi. Eve geldiğimden beri bizimkilerden hiç ses seda yoktu. Aslında bu işime geliyordu. Çünkü onların henüz babamla aramda geçen tartışmadan haberi yoktu... Sırtımdaki ve karnımdaki ağrı azalsa dahî her ağrıda aklıma babamla yüzleşmemiz geliyordu. Ne zaman o görüntüler gelse aklıma kalbimden binlerce sevgi sömürülüyordu. Ne yazık ki ben bu durumu yüz ifademe yansıtacak kadar aciz bir kişiliktim. Bu yüzden Mira ve Agâh'la karşılaşmamam benim için büyük bir nimetti. Mira'yı yine bir şekilde atlatırdım ancak Agâh'ın gözünden kaçmazdı. Bu düşüncelerle durulmuş vücudumu harekete geçirdim ve tenceredeki makarnayı iki ayrı tabağa koydum. Domates salatasını da büyük kayıklı tabağa koyduktan sonra makarnayla beraber masaya yerleştirdim. Paketin içinde muhafaza edilmiş toz meyve suyunu içi su dolu sürahiye boşalttıktan sonra karıştırdım ve iki ayrı su bardağına doldurdum. Meyve suları da makarna tabaklarının yanında yerlerini alınca eksik var mı diye göz attım. Çatallarını koymadığımı fark edince kulpu kırılmış çekmeceden iki çatal çıkarıp onları da masaya yerleştirdim. Bugün onunla yüzleşecek takâtim yoktu. Bu yüzden eve gelmemesi için içten içe hep dua ediyordum. Babam bu akşam eve gelmezse en azından kafa dinleyecektim. Kalbimi dinleyecektim. Aslında Merih'i daha rahat arayabilecektim. Odama geçerken Agâh ve Mira'ya seslendim. Onlar elimi görmeden odama girecektim.

"Agâh, Mira yemek hazır. Hadi mutfağa geçin ablacığım!"

Onlar benim bağırmamın ardından koşarak mutfağa geçtiklerinde bende mutfağın tam karşısında; uzun koridorun sonunda bulunan odama geçmiştim. Mutfağın kapısında duran Agâh ve Mira yüzlerini bana döndüklerinde sargılı elimi kapının arkasına gizleyerek "Siz yiyin ablacığım. Ben bugün çok yorgunum erken yatacağım." dediğimde anlayışla başlarını sallayıp mutfağa girdiler.

Arka cebime koyduğum yanık kremini halını üstüne koyduktan sonra kendimde halının üstüne oturdum. Kahverengi ve kirli sarının kötü uyumuyla birleşmiş, sert yünlerle bezenmiş halının üzerinde kahverengi daire şekilleri vardı. "Bu kasvetli ev ortamında halının bile içi kararmış." İçimden geçen bu düşünceyle alaycı bir gülüş dudaklarıma ev sahipliği yaptı.

Elimdeki sargı bezini yavaşça açarken elimin diğer elime oranla daha şiş olduğunu gördüm. Beceriksizce yanık kremini sol elimin parmaklarına sıktıktan sonra, parmaklarımdaki kremi hafif dokunuşlarla sağ elimdeki yanan bölgelere sürdüm. Kremi yanık bölgelerle ilk buluşturuşumda içimden yoğun sızının verdiği bir titreyiş geçti. Zor bela kremi sürdükten sonra acıya bağışıklık kazanmış elimden bulduğum cesaretle sargı bezini doktorun yaptığı şekilde sarmaya çalıştım. Elimin icabına öyle veya böyle baktıktan sonra yatağıma duvara bakacağım şekilde uzandım.

Damarlarımın her santimini diri diri yakan, iflah olmayan hasretimin hakimiyet sürdüğü mavi gözlerimi; odanın karanlığına esir düştüğü için beyazlığın ispatlayamayan rutubet kokulu duvara çevirdim. Karanlığa inat annemin yüzü o kadar belirgindi ki gözlerimin hayal perdesinde bir an gerçekten annem karşımda sanmıştım. Kendi kendime konuşuyor olmamı yadırgamayarak, içimdeki hırçın alevleri söndüremeyen beceriksiz kelimelerimi, fısıltıyla çıkan sesimle annemin yüzüne sarf ettim.

Dilşah +18 (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin