İnstagram=_arikubra
37. Bölüm(2.Kitap)
Söyledikleriyle şikayetçi olmamasının nedeninin kendisi olduğunu zaten anlamıştım. Bu yüzden sessiz kalmakla yetindim. Sonra Gözlerimdeki yaşlarımı sildikten sonra o beklenilen kişilerin geldiğini gördüm. Hizmetçi kapıyı açtığında içeriye ellerinde bir sürü poşet ve kutularla girmişlerdi. Hatta arkalarından Pamir'in adamlarının da ellerinde poşet ve paketlerle girdiğini gördüm. Böyle safsatalara ne gerek vardı ki. Evlenip bitirecektik işte her şeyi. Sonra şartlarımı düşündüm.
"Şartlarımı kabul ediyor musun Pamir?"
Şartlarım aklına gelince tekrar çıldırma evresine gelse de hemen kendisini dizginledi. Sonra dişlerini sıkarak benimle konuştu.
"Seni içinde bulundurduğum hiçbir işe karıştırmayacağım. Zaten kimsenin sana zarar vermesine asla izin vermem. Kardeşlerinle istediğin kadar görüşebilirsin. İstediğin zaman. Sadece o Merih denen herifle hiçbir şekilde aynı ortamda olmayacaksın. O işin içine girerse bütün anlaşma bozulur, kardeşlerini gösterme-"
Sözlerinden sonra sinirlenmeme engel olamadım. Hemen lafını kestim. Sonuçta hayattı bu. Hangi şartlar altında kalacağımız belli olmazdı.
"Bir şeyin altını çizelim Pamir. Kendi isteğimle Merih'in yanında durduğum zaman, ancak o zaman anlaşmayı bozabilirsin. Olmaz ama hadi olur da Merih'le aynı ortamda kalmak zorunda olursam bunun için beni cezalandırmayacaksın."
Pamir yeniden celallendiğinde hızlıca arkasını döndüğünde saçlarını yoldu. Başını bir öne bir geriye sallarken aynı sözcükleri tekrar ediyordu. Bu halleri beni korkutuyordu ama yapacak da bir şeyim yoktu.
"Bugün benim en mutlu günüm. Bugün benim en mutlu günüm. Bugün benim en mutlu günüm..."
Bu cümleyi defalarca tekrarladıktan sonra kendini toparladı ve tekrar yüzünü bana doğru döndü. Sakinleşmiş duruyordu. Bana bulaşmadan kendini sakinleştirdikten sonra hangi yöntemi uyguladığının benim için bir anlamı yoktu.
"Pamir, dikkat ettiysen mecbur kalırsam beni kardeşlerimden uzaklaştırma diyorum. Normalde zaten sözleşmeye bağlı kalacağım. Olmaz da işte hayat şartları olur da bu yüzden aynı ortamda kalmak zorunda olursam bunun için beni cezalandırmayacaksın."
"Tamam." dedi yalnızca.
Bu mesele de hallolduktan sonra benim açımdan tek bir şey kalmıştı.
"Bir de bana asla dokunmayacaksın!"
Pamir'in tamamen morali bozulsa da yüzün sahte bir gülüş yerleştirdi. Başını onaylarcasına salladıktan sonra benim laflarımı işine geldiği şekilde tekrarladı.
"Sen istemediğin müddetçe sana dokunmayacağım. Sen istediğin zaman..."
"Artık hazırlıklara geçelim mi?"
Cümlesini bitirmesine izin vermemiştim. Çünkü ben hayatım boyunca bir tek Merih'in dokunuşlarını sevmiştim. Ben hayatım boyunca bir tek Merih'le mutlu olabilmiştim. Ondan sonra da kimseyle olamazdım. Ona yaptığım haksızlıktan sonra ona bu şekilde bir bedel ödettiremezdim. Hayatına girdiğim sevdiğim adamın hayatını paramparça edecektim. Pamir bu konuşmadan sonra başka da bir kelam etmemişti. Benim hazırlanmam gerektiğini söyleyerek eve gelen kuaför, kıyafetçileri falan çağırdıktan sonra kendisi de üst katta hazırlanacağını söylemişti. Kendisi için de özel olarak kuaför tutmuştu. Bu evin, harcadığı bütün paraların haram olduğunu bilmek canımı yakıyordu. Bu haram paranın bana kullanıldığını bilmek canımı yakıyordu. Yine de sesimi çıkaramıyordum. Bu saatten sonra tek yapacağım şey bu adamla evlenip kardeşlerime kavuşmaktı. Nikah kıyılır kıyılmaz Agah'ımın yanına gidecektim. Onlara açıklama yapmak zorundaydım. Onların beni affetmesini sağlamalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilşah +18 (Tamamlandı)
Ficción GeneralTakıntılı bir mafya onun peşindeyken onun kalbi kim için atacaktı? "Hayatım boyunca tek bir kadın sevdim Dilşah." Bakışları vedalaşıyor gibiydi. Başındaki silah kalkar kalkmaz iki silah patladı. Biri polislere aitti. Diğeri... Ağzım açık kalmış, ka...