61. Bölüm (2. Kitap)

1.7K 73 5
                                    

Bu bölümü okurken neredeyse tüm satırlara düşüncelerinizi yazmanızı istiyorum. Bölümün başından sonuna doğru yaptığınız yorumları okumak istiyorum. Çünkü başından sonra binlerce duyguyu tattıracağım sizlere. Finale son iki bölüm kaldı. Bu yüzden bu bölümlerin her bir cümlesine hislerinizi yazmanızı istiyorum. Kitaba başladığınız andan bugüne kadar neler hissettiğinizi ve en çok da bu bölümde size neler hissettirdiğimi yorumlarda belirtin olur mu?
İnstagram=_arikubra

61. Bölüm (2. Kitap)

30 Temmuz

Hayat, bizi hiç bilmediğimiz yerlerden vuruyordu. İyi sandığımız kötü, kötü sandığımız iyi çıkıyordu. Şerden hayır, hayırdan şer doğabiliyordu. Hayır gördüklerimin şer çıktığını çok görmüştüm ama şer görünen hayır çıktığını Merih ve Pamir'le anlamıştım. Eğer babamı bıçaklamasaydım Merih'le karşılaşmayacaktım. Belki de hayatımın değişim noktası o gün olmuştu. Pamir beni kaçırmıştı. Aylarca sevdiklerimden uzak kalmıştım. Çok ağır şeyler yaşamıştım ama onun sayesinde kardeşime bir hayat bulabilmiştim. Saçım ve makyajım hazırdı. Şimdi ise gelinliğimi giyiniyordum. Beni soracak olursanız stres ve heyecandan ölüyordum. Resmen elim ayağım tutmuyordu. Neyse ki annem ve Nükhet abla yanımdaydılar. Dün gece annemde kalmıştım. Merih'te evimizde kalmıştı. Düğün günümüzün bu şekilde gelişmesi daha güzel olurdu. Babam...

Babamdan ses seda yoktu. Olmaması daha iyiydi. Artık ona da takılmayacaktım. Benim önümde güzel bir hayat vardı. Hayalime kavuşmuştum. Anneme kavuşmuştum. Sevdiğim adama kavuşmuştum. Hayalini kurduğum o güzel aileye kavuşmuştum. Şükürler olsun ki ben hayallerimin hepsine birer birer kavuşmuştum. BU yol sancılı da olsa başarmıştım. Tamamen hazır olduğumda aynadan yüzüme baktım. Makyajım dünden biraz daha abartılıydı ama yüzümde abartılı durmuyordu. Saçımı serbest bir model yaptırmıştım. Daha güzel görünüyordu. Aynanın karşısında yüzümü ve tüm bedenimi ağır ağır inceledim. Annem ve Mira'nın hayranlıkla dolu bakışlarını görüyordum. Leyla teyze ve Meriç bugün bizimle gelmemişlerdi. Şu an erkek tarafı oldukları için onların orada olması daha iyi olurdu.

Annem başımızı yapan kuaförlerden bizi yalnız bırakmalarını istediğinde gelinliğimin eteğini toplayıp yönümü ona doğru döndüm. Mira ve annem şu an tam karşımdaydılar. Mira'ya küçük bir gelinlik giydirmiştik. Annemin gözlerinin dolu dolu olduğunu gördüm. Ellerini bana doğru uzattığında ona istediğini verip ellerimi ellerine uzattım. Elimin üzerini okşadıktan sonra elimin sırtına naif bir öpücük kondurdu. Burnunu çektikten sonra konuşmaya başladı.

"Anneciğim, Merih iyi bir insan. Seninin için iyi bir eş olduğuna inanıyorum ama olur da bir gün Merih'in senin için iyi bir eş olmadığını düşünürsen, bu evliliği sürdürmek istemezsen burada geriye döneceğin bir evin var kızım. Ne zaman istersen ben buradayım kızım."

Anneme başımı sallamakla yetindim. Çünkü benim de gözlerimi doldurmuştu. Kurduğu cümlelerin benim açımdan ne ifade ettiğini size nasıl anlatırım bilmiyorum ama insanın geriye dönme lüksünün olması, bir gün bir şeyleri bırakıp döndüğünde onu sahiplenecek bir kapının olduğunu bilmesi kadar iç rahatlatan bir şey yoktu. Hayatım boyunca yani annemle yeniden anne kız olana kadar hiç bu rahatlığı hissetmemiştim. Hatta annem bana bu cümleleri kurana kadar bu hisleri hiçbir zaman hissetmemiştim.

Dolmuş gözlerimden yaş akmaması için uğraşırken başımı öne arakaya doğru salladım. Daha fazla dayanamayarak anneme sarıldım.

Anneme sımsıkı sarıldım.

Genelde anneler kızlarının kaderini yaşar derler. Derler de ne kadar doğru derler bilemiyorum. Sadece şunu biliyorum. Karanlıktan aydınlığa ulaşabildiysem, artık ışığı görebiliyorsam bir daha karanlığa mahkum olmamak için çabalayacaktım. Bu karanlığın sonunda bir ışığın olduğunu unutmayacaktım.

Dilşah +18 (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin