51. Bölüm (2. Kitap)

1.5K 77 2
                                    

İnstagram=_arikubra

51. Bölüm(2. Kitap)

Annem denen o kadının bizi terk etmesi üzerine açılan konular ashabımı bir hayli bozuyordu. Bu söylenenler ağızdan çıktığı kadar kolay girmiyordu havsalaya. Annem denen o kadın bizi terk etmişti. Sanki terk etmeden önce çok mu iyi anne olmuştu? Elbette onun da yaşadıkları zordu ama ben de onun yaşadıklarını yaşamıştım. Tamam, onun kadar ağır şeyler yaşamamıştım ama o bir anneydi. Onun ne olursa olsun çocuklarıyla olması gerekmez miydi? Bizi terk ettiği o an gözümün önünden gitmiyordu. Meğer annem olacak o kadın bizi terk ettikten sonra yol kenarında daha fazla dayanamamış ve bayılmış. Yardım sever bir adam da annem denen kadını hastaneye kaldırmış. Tesadüf şuymuş ki... Annem denen kadını hastaneye kaldıran Tankut Aras'ın adamıymış. Meğer Tankut Aras'ta yıllarca annemi aramaktan vazgeçmemiş. Gördüğü sahneden sonra uzun uzun yıllar annem denen kadınla görüşmemiş, ondan hiçbir haber almamış. Bir gün evlendiğini, çocuklarının olduğunu öğrenmiş. Şiddet gördüğünü öğrenmiş. Sanırım üniversite arkadaşlarından birinden öğrenmiş bunları. Öğrendikten sonra da tekrar annem olacak o kadını aramaya başlamış. Sonra da hastanede yıllar sonra sevdiği kadını bulmuş. Bulmuş ama annem olacak o kadının hali çok beter durumdaymış ve hafızasını da kaybetmiş. Sanırım Tankut Aras'a kader burada güzel gülmüş çünkü annem denen kadının hafızası bir tek bizi unutmuş. Sadece babamla olan evliliğini unutmuş. Oradan sonra da hiçbir şey olmamış gibi hayatlarına devam etmişler. Burada Tankut Aras'ın hakkını yemeyeceğim. Bizi yıllarca aramaya devam etmiş. O gün, o sokakta beni serserilerin elinden kurtardığında benim aslında kim olduğumu anlamış.

Beynimin içindeki cümleler düşüncelerime engel olduğunda silkelendim ve bu ana geldim. Nükhet abla annem denen o kadını affetmem için gözlerime istekle bakıyordu. Merih'e şu an bakmıyordum. Onun nasıl baktığını görmek istemiyordum. Bu konu hakkındaki düşüncelerini merak etsem de onun bu konu hakkındaki düşüncelerini duymaya cesaretim yoktu. Onunla bu konu hakkında konuşmaya cesaretim yoktu. Çekiniyordum. Neden çekindiğimi bile bilmiyordum.

"Ben de yıllarca babamdan şiddet gördüm Nükhet abla. Babam yüzünden okulu bıraktım ve o da yetmezmiş gibi annemin bizi terk etmesinin bedelini de babam bana ödettirdi. Bunu en iyi sen biliyorsun. Yıllarca aç gezdim. Tek derdim kardeşlerimdi. Bu hayatta kendim için yaptığım tek şey okumaktı, onu da babam elimden aldı. Buna rağmen ben bir kez olsun kardeşlerimi bırakmayı düşünmedim. Bir kez olsun onları bırakayım da kendime yeni hayat kurayım demedim. Evet, belki annem denen kadının hafızası kaybolduğu için sözde bu vuslat gecikti ama annem o kapıdan bizi terk ederek çıktı."

"Tamam, hanımlar bugünkü konumuz evliliğimiz. Bu gece her şeyi unutuyoruz."

Merih ortamı yatıştırmak için sakin ses tonuyla konuşsa da direksiyonu sıkan parmak boğumlarından sinirlendiğini biliyordum. Onu yine kendi dertlerimle sinirlendirmiştim. Bu durum canımı yakarken vicdan azabı ve ona duyduğum aşkla Merih'in yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Nükhet abla bu süreçte sessiz kalırken Merih önce bana baktı, ardından aynadan arkada oturan Nükhet ablaya baktı ve boğazını temizledi. Bu haliyle gülümserken onun da biraz daha sakinleşmiş olduğunu görmüştüm.

Bu andan sonra uzun süren bir sessizlik oluştu. Şimdi sadece bu ana odaklandım.Nükhet abla da artık tamamen mutlu olmamı istiyordu. Annesizliğimde çektiklerimi en iyi o biliyordu. Bundan dolayı daha fazla üzülmemi istemiyordu. Anneme kavuşmamı istiyordu.. Aslında içimde yaşadığım çelişkiyi en iyi Nükhet abla biliyordu. Yıllarca annem denen o kadın karşımıza çıkarsa ona ne yaparım, ne söylerim diye düşünmüştüm. Yaptığım hiçbir şey tahmin ettiğim gibi gerçekleşmemişti. Mesela hayallerimde otokontrolüm daha iyiydi. Halbuki annem denen o kadını yıllar sonra ilk görüşümde tamamen kendimi kaybetmiştim. Kaybetmez miydi insan?

Dilşah +18 (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin