3. Bölüm

17.8K 1.5K 375
                                    

Genç adam girdiği mekanda doğruca ilerlerken Maysa bir elini havaya kaldırarak dikkat çekmeye çalıştı. Başarılı olmuş olacak ki genç adamın bakışları onu buldu.

Huh! Sonunda gelmişti. Fazlaca geç olmuştu ama gelmişti işte.

Maysa tedirgince gülümseyerek kabanını ve çantasını tekrar yanında ki boşluğa bıraktı. Üzerini çekiştirerek karşısında ki adam için düzeltti. Saçlarını da geriye attığında artık hazırdı. Kalktığı yere sakince oturduğunda kalbi hızla atmaya başlamıştı bile.

Adam ona el sallayan kadına şaşkınca bakıyordu. Önce arkasına bakarak kontrol etti ama kimse yoktu. Sonra sağını solunu kontrol etti. Yine kimse yoktu. Bu kadın ona mı işaret ediyordu? Kimdi ki bu kadın? Yoksa bugün ki adamların gönderdiği biri miydi? Öyle olsa neden böyle bir mekanda oturuyor olsundu ki? Hem uzaktan gördüğü kadarıyla kadında bir değişiklik yoktu. Ajan gibi değildi, kötü kadınlardan hiç değildi. O halde kimdi bu kadın?

"Hoşgeldiniz Bartu bey. Maysa hanım sizi bekliyor."

Yanına yaklaşan garsona baktı şaşkınca. Bartu bey? Maysa hanım? Kimdi bunlar? Sanırım yanlış yere gelmişti.

"Ben-..." dediği sırada karşısında ki kadın konuşmasını böldü. Öne doğru biraz eğildiğinde "Gerçekten sabırlı bir bayanmış. Saatlerce sizi bekledi." dedi Maysa'yı göstererek. Adamın bakışları da onu ilgiyle izleyen kadını buldu. Buradan bile belli olan yanaklarında ki pembelik ve gözlerinde ki ışıltıyla doğrudan kendisine bakıyordu.

"Ben hemen içecek servisine başlıyorum."

Yanından geçip giden garsonla neye uğradığını şaşırdı genç adam. Ortada anlamdıramadığı şeyler dönüyordu. Hem başı hemde bedeni ağrıyordu ve ayakta durmakta zorlandığının farkındaydı.
İlk bir kaç saniye kadının masasına doğru giden garsonun ardından baktı. Daha sonra bacakları ondan izinsiz hareket etmeye başladığında doğruca kadının masasına doğru gidiyordu.

"Afiyet olsun efendim."

İçecek servisini tamamlayan kadın en az Maysa kadar sevinmiş bir halde masadan ayrıldı.

Ayağa kalkmalı mıydı? Ne gerek vardı canım! Zaten saatlerdir onu bekliyordu. Bir de az önce onu gördüğünde üzerini ve saçlarını düzeltmişti! Şimdi düşündüğünde bile utanmıştı. Yalnızca oturduğu yerde bu heybetli adamın kendisine gittikçe yaklaşmasını bekleyecekti o kadar.

Masasına yaklaşan genç adamla birlikte boğazını temizlediğinde az önceki düşüncelerinin aksine nezaketen ayağa kalkmıştı. Adamın şaşkın bakışlarına aldırmadan bir elini öne doğru uzattı ve "Maysa." dedi. Ardından daha karşısında ki adam ağzını bile açmadan "Sizde Bartu Kara olmalısınız." demişti.

Karşısında ki adamın kaşları çatılırken bakışlarını Maysa'dan çekerek masada gezdirdi. Bartu Kara kimdi? Dahası onun burada ne işi vardı? Ardından tekrar Maysa'ya dönerek "Ben-..." dedi ortadaki yanlış anlaşılmayı düzeltmek için. Fakat yine cümlesini tamamlayamadan Maysa araya girdi. "Hiç aklıma gelmezdi bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine biriyle tanışacağım. Ama..." dediğinde duraksadı.

Bu sırada adam hayretle kadını dinliyordu. Ne yani o şimdi bu kadın için önerilen bir erkek arkadaşı mıydı? Yok artık daha neler!

MAYSAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin