*16*

5.4K 337 43
                                    

İki gün sonra

Ceyla: Sinirin geçti mi? (19.54)

Ceyla: Lütfen cevap ver. (20.01)

Ceyla: Üstüme kahve döküldüğü için o haldeydim. (21.10 Mesaj gönderilemedi.)

İlk defa ben değil Kerem beni engellemişti. Telefonda tek tik kalan mesajıma yüzümü buruşturarak baktım. Gerçekten iğrenç bir hismiş. Bu hissi Kerem'e defalarca yaşatırken keyif alıyordum. Mesaj bölümünden çıkıp iki gündür inmediğim yatağımdan aşağı indim. Mutfaktan güzel yemek kokuları geliyordu. Zaten zayıftım iki günde daha çok zayıflamıştım. Artık Kerem'in dediği gibi tam bir Safinaz olmuştum. 

Dolabımı açıp içinden turuncu içi tüylü montumu çıkardım. Üzerime geçirirken aynada kendime bakmayı ihmal etmedim. Göz altlarım çökmüştü. Normalde de böyle olabileceğini düşünüp bu detaya fazla takılmadım. Bacağımdaki yanıklık kremlerle geçmeye başlamıştı. Bir tarafı su toplamıştı ama sorun değildi. Masamın üzerindeki çantamı alıp odanın kapısını açtım. Annem elinde tepsiyle kapının önünde dikiliyordu. Beni baştan aşağı süzdü. "Ne o romeon hala affetmedi mi seni?" Yıl sonu gösterisinden sonra Kerem ailem ile tanışmıştı. O gün gözlerimin önüne gelince keyifle kıkırdadım. 

Kerem: Gelirken ne alayım? 

Kerem: Kızım nerdesin ya?

Kerem: Çikolata aldım çok pahalısından

Kerem: Çiçekte aldım

Kerem: Sana kahve de aldım

Kerem: Altıma sıçıcam Ceyla çok heyecanlıyım anasını satayım

Kerem: Dünden beri nasıl oturmam gerektiğinin provasını yapıyorum

Kerem: Taksiye param kalmadı yürüyerek geliyorum amk

Mutfakta anneme yardım ederken Kerem'den gelen mesajları görmemiştim. Boş gözlerle ekrana bakmaya devam ettim. Sanırım beni istemeye geliyordu. Kısa süre sonra kapının zili çalınca annem koşarak mutfaktan çıktı. Gece zorla bigudi ile sardığı saçlarımı omzumun üstüne atıp kıyafetimi düzelttiğinde babam da kapıya gelmiş hazır olmamızı bekliyordu. Galiba evleniyorum. 

Annem aynada son kez kendine bakıp kapıyı açınca Kerem şaşkınlıkla anneme ve arkasında dikilen babama baktı. Ben göremeyeceği bir yerdeydim. "Ben Ceyla'ya bakmıştım, yok mu? Peki ben gideyim madem." Arkasını dönüp gideceği sırada annem koluna yapışıp hızla içeri soktu. "İçeride oğlum gel sen gel." Kerem elindekileri nereye koyacağını bilemeden gözleriyle beni arıyordu. Kapının arkasından çıkıp Kerem'e baktım. Romantik bir şeyler olmasını bekliyordum sanırım. "Alsana kızım şunları elim ağrıdı." Babam Kerem'i tastiklercesine elini omzuna koyup sıktı. "Ne kadar da bana benziyor hanım görüyor musun?" Annem kıkırdayarak bana kaş göz işaretleriyle Kerem'in elindekileri almamı söylüyordu. Sıkıntıyla ve bunun acısını ondan daha sonra çıkaracağımı belli eden bir bakışla Kerem'e yöneldim. 

Annemler bizi yalnız bırakmak için salona geçip yerlerine oturduğunda Kerem'in aldığı çikolataya baktım. "Bim çikolatası almış bir de pahalı diyor." "Aldığıma dua etmen gerekirken yaptığına bak." "Sen yürek mi yedin?" "Aşkım çok heyecanlıyım." Yerinde duramıyordu. 

"Kızım gelsenize." Kerem'in kolundan tutup annemin dün geceden beri yer ayarlaması yaptığı ve bizi tembihlediği koltuğu Kerem'e gösterip ben de yanındaki tekli koltuğa oturdum.

Kerem'in oturma şekline merakla bakıyordum. Arkasına yaslanmadan dik bir şekilde oturup bacaklarını birbirine yapıştırdı. Elleri de bacaklarının üstünde birbirine kenetlenmiş bir şekilde duruyordu. Annemle babam kendi arasında konuşurken yavaşça Kerem'e yanaştım. "Bu oturuş için saatlerce çalıştın mı gerçekten?" Kısık bakışlarını bana dikmişti.

"Ee oğlum ne iş yapıyorsun?" Babamın saçma sorusuna Kerem'den aynı hızla cevap gelmişti. "İşsizim." Ortamın saçmalığına dayanamayıp gözlerimi kapattım. "Hayatım lise öğrencisi ya Kerem hani." Annem olaya el attığında elimi alnıma yasladım. Gece çok eğlenceli geçeceğe benziyordu.



#

LACİVERT 2 * textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin