"Ne diyeceksin?" Elimi saçlarıma geçirip önümde milyon kere çalan telefona baktım. Bilmiyorum. Biliyorum. Yoo bas bayağı bilmiyorum işte. Kafayı yedim sanırım. Kahveden bir yudum aldım.
"Yani nasıl desem,"
"Küçüğüm de?" Elif'e döndük. "21 yaşındayız bence küçük."
"Okul bitsin de." "Bu yüzük takmaya engel değil." Gülnaz kahvesinden hüpürdeterek bir yudun aldı.
"Bak yine arıyor." Ada hızla telefonu önümden alıp açtı. "Alo Kerem. Evet ben Ada. Ceyla mı? Hıhım yanımda. Şey evet o biraz anlarsın işte. Veriyorum." Hızla telefonu elime tutuşturdu. Ekrana salak salak bakmaya devam ederken Kerem'in mayhoş sesi duyuldu. Kulağıma götürüp dinledim. Sadece dinledim.
"Bir şey söyle bana." Parmağımla burnumu sıkıp sesimi bozdum. "Alo." Sesim kıçıma kaçmış gibi çıkıyordu. "Ne oldu sana?" "Hiç ben sadece biraz üşütmüşüm ama iyiyim." "Ceyla sen bir hafta evde ateşle yattın yine böyle olmadın." Her haltı da hatırla zaten. "Geliyorum ben evde misin?" "Gelme!" Elimi şokla burnumdan çekince sesim düzeldi. Çaktırmadan tekrar burnumu sıktım. "Bulaşıcı olabilir." "Peki tamam."
"Ceyla,"
"Kerem çok uykum var sonra konuşalım mı?" Derin derin nefes aldı. "Tamam sonra konuşalım dikkat et kendine." Telefona kabusuma bakıyormuş gibi bakıyordum.
"Ona bir şey söylemek zorundasın."
"Yapamam, olmaz, yapamam." Başımı sallarken eşyalarımı masadan toplayıp kapıya yöneldim.
"Olur olur bal gibi olur." Üzerime pankart asmak istiyorum: "Dikkat her an çığlık atabilir."
#
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LACİVERT 2 * texting
HumorKerem: Sana bugün akrostiş şiir yazdım.. Cin gibidir o cin gibi Eşek gözlü sevgilim benim Yine mi saçlarını boyattın Lan bir gün tanıyamıcam seni Aşkım canım bitanem Kerem: Nasıl olmuş? (Mesaj gönderilemedi.) Kerem: Ceyla? (Mesaj gönderilemedi.) Ker...