'Neredesiniz?'
'On üçüncü kata gel.' Telefonu Ada'nın suratına kapatıp asansöre doğru ilerledim. İşleri güçleri gezmek ve beni de peşlerinde dolandırmak olan arkadaşlarımı çok seviyordum. Asansöre ulaşıp çağırma düğmesine bastım. "Tamam geliyorum kapat lan telefonu." Sinirli sesin sahibini aylar geçse de tanımamak imkansızdı. Diğer asansöre doğru gidip düğmesine bastı.
"O bozuk beyefendi kıracaksınız düğmeyi." Görevlinin uyarısıyla merdivenlere doğru ilerleyince o tarafa baktım. Merdivenlerin önüne uyarı levhası koymuşlardı. "Merdivenleri kullanmak yasak neden diğer asansörü denemiyorsunuz?" Sinirle görevliye baktı. Şapkasını kafasından çıkarıp beklediğim asansöre doğru geldi. Arkamda duruyordu. Asansör sonunda geldiğinde beklemeden bindim ve Ada'nın söylediği kata bastım. Benden sonra binip on dörde bastı. Şapkasını tekrar kafasına geçirdi. Onu izlemek istemesem de önümde duruyordu mecbur bakıyordum.
Asansör o kadar yavaş hareket ediyordu ki şimdi düşüp bayılacaktım. Birden arkasını dönünce şaşkınlıkla arkamdaki demire yaslanıp sinirle bakan gözlerine baktım. Hiçbir şey demeden tekrar önüne döndü. Ellerini cebine yerleştirdi. Asansörü her katta çağırmış olmalılar. Her katta durup kapısının açılıp kapanmasını bekliyorduk. Henüz beş kat çıkabilmiştik. Kerem sinirle asansörün düğmesine basınca asansör birden durdu. Işığı da kapanınca ufak bir çığlık atıp hemen telefonumu çıkardım. Fenerini açan kısayol tuşuna bastım. Kerem hemen önümde sinirle bana bakıyordu. Onu görünce tekrar çığlık attım.
"Bağırma."
"Niye birden döndün deli misin nesin!" Baş parmağımı üst dişime yerleştirip kafamı yukarı doğru kaldırdım. Bir adım daha atıp aramızdaki mesafeyi iyice azalttı. "Bana bile okutmadığın günlüğünü senaryo yapıyorsun demek." Başımı dikleştirdim. "Evet."
"Neden?"
"Sana ne?" Ona dokunmamaya özen göstererek -daracık yerde bu biraz zor olsa da- düğmelerin yanına geldim. Telefonun fenerini yukarı tutarak asansörün ışığını açtım önce. Psikopat asansörü durdurma düğmesine basmış. Düğmeye tekrar basınca asansör gürültüyle yukarı doğru çıkmaya başladı. Yedinci kattaydık. Omzumun üstünden düğmeye uzanıp tekrar bastı. Işık tekrar kapanmıştı.
"Bozacaksın!"
"İki dakika bile yalnız kalmaya tahammülün yok yani."
"Beş dakikadır yalnızız." Derin bir nefes alıp geri verdi. Düğmeye tekrar bastım. "O oyunda oynayamazsın." Gözlerimi kısıp ona doğru döndüm. "Seni ilgilendirmez."
"Ceyla." İsmimi ondan duymayalı uzun zaman olmuştu. "O oyunda oynayamazsın."
"Seni ilgilendirmez."
"Yakarım o sahneyi."
"Fark etmez yine de seni ilgilendirmiyor."
"Benim de hikayem o."
Az önce yavaş ilerleyen asansör sanki bir anda beklediğim kata gelmişti. Cevap vermeden kendimi dışarı attım. "Sen o hikayeyi başkasıyla yeniden yazarsın." Asansörün kapısının kapanma sesini duydum.
#
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LACİVERT 2 * texting
HumorKerem: Sana bugün akrostiş şiir yazdım.. Cin gibidir o cin gibi Eşek gözlü sevgilim benim Yine mi saçlarını boyattın Lan bir gün tanıyamıcam seni Aşkım canım bitanem Kerem: Nasıl olmuş? (Mesaj gönderilemedi.) Kerem: Ceyla? (Mesaj gönderilemedi.) Ker...