'Papatyaları sever misin güzel kız?' Kıyafetim ve saç tarzım seksenlerden çıkma gibiydi. Karşımda bana kibarlıkla papatya uzatan adama baktım. Onun için 'adam' derken bile kabalık ettiğimi düşündüm. 'Bayılırım.' Ben ne ara papatya sever olmuştum? Çaktırmadan hayatımda aldığım ilk çiçek gibi burnuma götürdüm. Papatya gibi kokuyordu işte. Eteğimin kenarından tutup bacaklarım üzerinde hafif yere çöktüm. Bu kibar hareketimle şapkasını çıkarıp göğsüne bastırdı. Saçları kıvırcıktı. Gözleri kahverengi. Alnı küçük ve çenesi sivri. 'Daha önce tanışmış mıydık bayım?' Çarpık gülümsemesiyle yüzünü yere eğdi. 'İnanır mısınız ben de aynı soruyu size soracaktım.' Hayatımda gördüğüm en kibar adam diye düşündüm.
'Elbisenize papatyalar çok yakıştı.' Kıkırdadım. 'Sizinle şöyle tarlalar boyunca yürümek isterim, eğer izin verirseniz?' Arkasında sıra sıra dizilmiş tarlalara baktım. Ayçiçekleri arasında yürümek büyük romantiklik olacaktı. 'Elbette bir mahsuru yok.' Cesaretlendirmek için ilk adımı ben attım. Uzun bacaklarıyla aramızdaki mesafeyi hemen kapattı. 'Adınız nedir?' Olgunlaşmış ayçiçeğinden birkaç çekirdek alıp bana uzattı. İtiraz etmeden aldım. 'Ceyla sizin?' 'Kerem.' Bu ismi nereden tanıyorum acaba?
'Size de ismim çok tanıdık geldi mi?' Hafif gülümseyip başımı salladım. 'Sizin gibi bir hanımefendiyi görseydim unutmam imkansız olurdu.' 'Çok kibarsınız.' 'Yoo hayır gerçekten gördüğüm en güzel eşek gözleri sizde var.' Kaşlarımı kaldırıp daha da büyüyen gözlerimle ona baktım. Durup ilk defa insan görmüş gibi bakmaya başladı. 'Gerçekten çok büyükler.' Hafif tebessüm ettim, iyi bir şey demek istemişti herhalde.
'Siz de gördüğüm en kıvırcık saçlı erkeksiniz.' 'Teşekkürler ne yazık ki ilk defa duyduğumu söyleyemeyeceğim.' Demek başka kızlar da olmuştu.
'Normaldir.'
'Çok üstün bir yakışıklılığım var herhalde ondan.' Anlıyorum.
'Çok mütevazısınız.'
'Bunu ilk defa duydum bakın.' Dudağını büzdü. 'Ceyla.' Adımla seslenince heyecanla olduğum yerde durdum. 'Evet?' Yavaşça bana yaklaşmaya başladı. Acaba geri geri gitsem mi? Birkaç adım daha atınca aramızda çok az mesafe kalmıştı. Başını az yukarı kaldırdı.
'Oradan bakınca sümüğüm gözüküyor mu?'
Korkuyla gözlerimi açtım. Saçlarım alnıma yapışmıştı. Onları geriye doğru iterken gözüme yabancı gelen odaya bakıyordum.
Hızla yataktan kalktım. Yatağın diğer tarafı boştu ama çarşaf bozulmuştu. Demek ki yanımda birisi yatıyordu. Üstüme baktım. Seksi bir ipli gecelikle yatıyordum. Hızla yorganı çekip üzerimi örttüm. Galiba ağlayacağım.
"Anne!"
"Baba!"
Kapıdan ses gelince elime komodinin üzerinde duran vazoyu alıp gelen kişiyi bekledim. "Ceyla," Kerem soran bakışlarla karşımda dikiliyordu. "Kerem sen çıplaksın." Kaşlarını kaldırdı. "Ceyla sen de çıplaksın aşkım."
"Sen bana ne yaptın?"
"Ceyla iyi misin?" Bana doğru gelince elimdeki vazoyu öne doğru salladım. "Yaklaşma." "Tamam otur gel konuşalım."
"Eve götür beni." Kaşlarını çattı. "Evimizdeyiz." Gözyaşlarımı elimin tersiyle silip Kerem'e döndüm. "Evlendik biz." Elini kaldırıp alyansını gösterdi. Yorganı sağ elimle sabitleyip sol elimi uzattım. Alyansım vardı. "Hatırlamıyorum."
"Geceyi de mi?" Başımı iki yana salladım. Kerem yataktan kalkıp yanıma gelince nasıl davranacağımı bilemiyordum. "Çok içtin gece o yüzdendir." Yorganı elimden kurtarıp yere düşürdü. Sonra sıkıca sarıldı.
"Biraz daha yatmak ister misin?"
"İsteyerek mi evlendik?" "Yuh ama Ceyla." Kızgınlıkla benden uzaklaştı. "Tamam tamam kafam karışık sadece."
"Topla kendini içerideyim." Kerem çıkınca bakışlarımı odada gezdirdim. Genelde sade objelerle dizayn edilmiş. Yatağın karşı duvarı lacivert renkte. Diğer duvarlar beyaza boyanmış.
Biz boyadık hatırlıyorum. Başım çok ağrıyordu. Sağ tarafta pencerenin önünde duran tekli koltuklara baktım. Lacivert kadife renkteler. Üzerinde giydiğim betaz elbise duruyor. İlerleyip elime aldım. İğrenç kusmuk kokusu odaya yayılınca kapıya doğru fırlattım.
Kendimi yorgunlukla koltuğa attım. Elimle alnımı ovmaya başlayınca kapı yavaşça açıldı. Kollarını birbirine başlayıp duvara yaslanmış bana bakıyordu. Elimi uzattım. "Yanıma gelir misin?" Kaşları hala çatıktı. Yine de yanıma gelip beni kucağına alıp kucağına oturttu. "Özür dilerim." Elimle yeni çıkmaya başlamış sakallarını okşamaya başladım. "Çok güzel rüya gördüm." "Hı." Hala tripliyiz demek. "Seni gördüm." Omzuna yaslanıp kedi yavrusu gibi bakmaya başladım.
"Yakılıklı mıydım?" "Çok!" "Odamız çok güzel olmuş." "Hatırladın mı sonunda?" Başımı salladım. "Bak koltuklar işe yaradı." "Evet ya burada da yaramazlık yapabiliriz." Dudağına vurup kucağından kalktım.
"Ceyla." Seslendiğinde çoktan salonumuza gelmiştim. "Efendim."
"Ceyla biz ne yiyeceğiz?" Annemi şimdiden özlemeye başladım.
#
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LACİVERT 2 * texting
HumorKerem: Sana bugün akrostiş şiir yazdım.. Cin gibidir o cin gibi Eşek gözlü sevgilim benim Yine mi saçlarını boyattın Lan bir gün tanıyamıcam seni Aşkım canım bitanem Kerem: Nasıl olmuş? (Mesaj gönderilemedi.) Kerem: Ceyla? (Mesaj gönderilemedi.) Ker...