*63*

4.4K 246 42
                                    

"Sonunda geldiniz." Çoğul terim yapmalarıyla arkama baktım. Çatık kaşlarıyla beni takip ediyordu. "Siz beraber mi geldiniz?"

"Yoo ne münasebet?" Salonun diğer ucuna gidip Ada'nın yanına oturdum. Kapının yanındaki koltuğa oturup ayağını bacağının üzerine koydu. "Hoş geldin bizim oğlan." Nihat şakalaşmak için şapkasını çekip kafasını ortaya çıkardı. Saçlarını neden kestiğini anlamamıştım. Saçlarını çok severdi. Ona baktığımı anlayınca bakışlarını bana çevirdi. Başka yöne dönüp Mert'in söylediklerini dikkatle dinlemeye başladım.

"Neden yukarı çıkıp bilardo falan oynamıyoruz olum geldik kızların yanına dedikodu mu yapacağız?" Çok da dikkat edilecek bir şeyi yokmuş. Telefonumu çıkarıp gelen bildirimlere göz atmaya başladım. Salon büyük olmasına rağmen gözümün bir ucu ondaymış gibi hissetmek rahatsız ediyordu. 

"Seninki bugün yazdı mı?" Elif'in sorusuyla bakışlarımı ona çevirdim. "Benimki mi?" "Hı şu okuldaki." Kerem şapkasını kafasına geçirip ayağa kalktı. "Nereye?" "Cehennemin dibine." 

"Hurini unuttun aga." Nihat'ın patavatsızlığı üzerindeydi yine. "Senin sevgilin mi var?" Mert'e döndüm. "Yok." "Niye seninki diyor?" "Hayırdır Mert ne zamandan beri bana hesap soruyorsun?" Tek kaşını kaldırdığı sırada Emre araya girdi. "Arkadaş değil miyiz kızım soracağız elbette." "Sevgilim falan yok benim." Çantamı alıp sinirle kapıya yöneldim. "Hayda sen nereye?" "Cehennemin dibine."

"Rota hiç şaşmıyor işte illa birleşecekler." Kapıdan çıkıp titreyen telefonuma baktım.

+90 534 123 ** **: Hikayenin sonu böyle mi bitiyor gerçekten?

Ceyla: Evet.

+90 534 123 ** **: Romeo salak olmalı ya da salak taklidi yapıyor.

Ceyla: Neden?

+90 534 123 ** **: Bir insan gerçekten sevdiği halde yalan söylüyorsa ya kaybetmekten korkuyordur ya da kaybetmekten korkuyordur.

Ceyla: Ya da kaybetmeyi göze alacak kadar sıkılmıştır ya da artık sevmiyordur.



#

LACİVERT 2 * textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin