Bir saattir youtube'da evlenme teklifi videoları izliyordum. Kerem'inde plan için bunları izlediğini taktiklerden anlamak kolaydı. Kim bilir izlerken ve planlarken ne kadar da mutluydu.
Dört gündür konuşmuyorduk. Hala düşünüyordum çünkü. Kızlara kalsa kabul etmeliydim. Zengindi, para sıkıntısı yoktu. Seviyordu hem de çok. Ama ben hala çizgifilm izliyordum. Sabahları kalkınca yatakta zıplıyordum. Cama hohlayıp kalp çiziyordum.
İzlemesinden fenomen olduğunu tahmin ettiğim kişinin videosuna girdim. Saçları aynı Kerem'e benziyordu. Üzerine salaş bir şeyler geçirmiş mekanda hazırlık yapıyordu. Kerem'i mekanı ayarlarken hayal ettim.
Bize şahitlik yapan kişilerle konuşmasını düşündüm. Egoluydu kesin. Nasıl dedi acaba? 'Hey moruk evlenme teklifi edeceğim.' Yıllar önce Kerem'e inanmak yerine ölmeyi tercih ederdim.
Bana evlenme teklifi etti. Bana. Bana. Bacaklarımı kendime çekip teklifi ettiği kısma sardım. Kız güzeldi, siyah uzun saçları vardı. Çocuk en az Kerem kadar yakışıklıydı. Diz çöktü ve işte o soru: "benimle evlenir misin?" Kerem'e göre daha mütevazı ve kibardı. Kız çığlıkla karışık evet deyince herkes alkışmaya başladı. Hafif tebessümle sarılmalarını izledim.
Odanın içerisini dışarıdaki sokak lambası aydınlatıyordu. Aydınlık perdenin önünden gölge geçince korkuyla ışığı yaktım. Kaçmasına izin vermeden perdeyi sıyırdım. Kerem kapının karşısına bacaklarını kendine çekerek oturmuş. Başı dizlerin üstündeydi. Sessizce kapıyı açtım.
Başını kaldırıp bana baktı. Elimi uzattım. Birkaç saniye elime bakıp ardından tuttu. Kimsenin görmesine izin vermeden içeri çekip balkon kapısını ve odamın kapısını kilitledim.
Ses çıkarmamak için ayakkabılarını çıkardı. Bilgisayarıma bakıyordu. "Bu videoyu izlerken senin çığlıkla boynuma sarıldığını hayal ettim." Sesi kırgın çıkıyordu.
"Özür dilerim."
"Senin hatan değil acele ettim." Yanına gidip beline sarıldım. Gözlerine bakınca ne kadar kırmızı olduğunu fark ettim. "Uyuyalım mı?" Kaşlarını kaldırdı. "Beraber mi?" Sadece başımı sallamakla yetindim. Ceketini çıkarıp sandalyenin üzerine bıraktı. Elinden tutup yatağa götürdüm. Bunu hak ediyorduk, sarılıp uyumak sonsuz huzura erişmek kadar güzeldi.
Yatağa girip onun da gelmesini bekledim. Kolunu başımın altına yerleştirince çok bastırmamaya çalışarak yattım. Saçıma öpücükler kondurdu. Böyle zamanda ne denir bilmiyorum. O da sessizdi. Sonunda konuyu açmak için elimi göğsüne koydum.
"Kerem ben biraz düşündüm," Zaman kazanmak için nefes aldım. "Tamam bayağı çok düşündüm." "Karar verdim."
"Evet." Biraz bekledim. Yüzümde huzura ermişim gibi bir sırıtma vardı. Ses gelmeyince başımı kaldırıp baktım. Uyuyordu. Elimi çıkan sakallarına götürdüm. Belki de duymaması daha iyi olmuştur diye düşünürken belimdeki eliyle beni daha çok kendine yanaştırdı. Yüzüne yayılan gülümsemeye doya doya baktım.
Evleniyordum, hem de eve attığım devasa seksi egoist bir heykelle. Babamın yan odada hiçbir şeyden habersiz uyuduğunu düşündüm. Çok fena şeyler olacak, kemerleri takın.
#
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LACİVERT 2 * texting
HumorKerem: Sana bugün akrostiş şiir yazdım.. Cin gibidir o cin gibi Eşek gözlü sevgilim benim Yine mi saçlarını boyattın Lan bir gün tanıyamıcam seni Aşkım canım bitanem Kerem: Nasıl olmuş? (Mesaj gönderilemedi.) Kerem: Ceyla? (Mesaj gönderilemedi.) Ker...