*44*

4.5K 249 20
                                    

"Selam." Masada benim için ayrılan boş yere oturup keyfimin biraz olsun yerine gelmesini diledim. Solgun surat, bitkin bünye, sarı yüz, bol kıyafetler ve artık bir sapığa sahiptim. "Hoş geldin bebiko." "Hoş buldum." Gülnaz'ın telefonu titreyince üçü birden telefonlarını alıp bir şeyler okumaya başladılar. O sırada yanıma yaklaşan garsona gülümseyerek baktım. 

"Sade kahve alabilir miyim? Süt tozu ya da başka bir şey olmasın içinde." Gülümseyerek başını sallayıp yanımızdan ayrılınca kızların keyifle telefonda bir şeyler yazdıklarını izledim bir süre. Birbirimizi çok özlemiştik gerçekten. "Neye gülüyorsunuz?" Elif kahkaha atınca dayanamayıp ben de güldüm. "Telefonunu çıkarsana seslide değil mi?" "Öyle." gülümsemeye devam ederken telefonumu çantamdan çıkarmaya çalışıyordum. 

"Ee sana neden bildirim gelmiyor?" Telefonu arayan elim bir an duraksayıp yüzümdeki gülümseye anında silindi. Yine de çaktırmadan telefonumu çıkardım. Sessizde olabilirdi belki.

Ekranda bir tane bile bildirim yoktu. Hafif gülümsedim. "Unuttular herhalde." Pozitif olmanın kime ne yararı vardı?

"Beril bile var nasıl unuturlar?" Gülnaz Elif'in koluna görmediğimi sandığı bir yumruk atınca bozmayıp görmemiş olmayı tercih ettim. "Ceyla fark etmedik biz gerçekten." "Sorun yok kızlar boş verin." Eşyalarımı toplamaya başladığımda kahvem bana doğru yaklaşmaya başlamıştı. "Kahveniz."

"Teşekkür ederim." Kahvemden büyük bir yudum alıp ağzımın yanmasını aldırmadan hızlıca yuttum. Bir yudum daha aldığımda telefonuma mesaj geldiğine dair bildirim gelmişti. "Hah bak seni de aldılar." Bir yanım mutlu olmuştu. Heyecanımı belli etmemeye çalışarak telefonumun kilidini açtım. 

+90 534 123 ** **: Ben de kahve severim.

Ne bekliyordum ki?



#

LACİVERT 2 * textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin