"Masa yirmi bire iki porsiyon makarna. Mayonez istemiyor." Seçil siparişleri hazırlarken onu izliyordum. "Öldüm anasını satayım ya." Şikayet eden Kemal'di. Grubun en tombiği ve şeker çocuğu. "Ne oldu?" "Acıktım kızım." Gözleri Seçil'in hazırladığı makarna tabağındaydı. "Ben götürsem iyi olacak." Yüzünü asıp yavaş adımlarla dinlenme alanına geçti. Seçille gülmeye başladık.
"Kerem nerede?" Dudağımı büzdüm. "Beyefendinin izin günü nerede Allah bilir." Tek kaşını kaldırıp bana baktı. Bir yandan makarnaları kıvırıp güzel bir şekil vermeye çalışıyordu. "Kaç aydır berabersiniz?" "Yedi ay ayrı kaldık onu saymazsak bir yılı geçti." "Vay be." Hafif gülümsedim. Gerçekten de uzun zaman olmuştu. "Neden ayrıldınız?" "Uzun hikaye bir ara anlatırım." "Olur seve seve dinlerim." Makarnaları tepsiye yerleştirip dökmemeye çalışarak kapıya ilerledim. Ayağımla kapıyı itip mekana geçince gözlerim yerini ezberlediğim masalar arasında gezinmeye başladı.
Mekan neredeyse doluluktan taşmak üzereydi. Yirmi birinci numaraya gelince bacağımdan destek alıp tabanları kibar olmaya çalışarak müşterilerin önlerine yerleştirdim. İkinci haftaya göre gayet iyi gidiyordum. "Afiyet olsun." Gülümseyerek yanlarından ayrıldığımda sol taraftan bir elin kalktığını fark ettim. Bakışlarım o tarafa kayınca Selin'in masada üç arkadaşıyla oturduğunu fark etmem kısa sürdü. Beni tanımıştı.
Görevimi yapmak için sakince masalarına doğru ilerledim. "Hoş geldiniz menü getirmemi ister misiniz?"
"Merhaba Ceyla hoş bulduk." Selin adımla hitap edince tabletteki bakışlarımı ona çevirdim. O da bana bakıyordu. "Tanışıyor musunuz?" "Evet Kerem'in kız arkadaşı." Arkadaşları şaşırarak bana bakmaya başladılar. "Hadi ya." Neydi şimdi bu?
"Ayrıldınız diye duymuştum." Boğazımı temizleyip tabletimde yeni bir istek menüsü açtım. "Barıştık, menü ister misiniz?" "Kerem nerede?" Ağzımda diyecekken kendimi frenledim. Gülümseyerek adını bilmediğim botoks güzeline baktım. "İzinli bugün." "Burada mı çalışıyor?" Esmer olan şaşırmak için doğmuştu herhalde. Suratı hiç normale dönmüyordu. "Evet."
"Güzelim." Tanıdık sesle başımı sağa çevirdim. Kerem gülerek bana yaklaşıyordu, masadakileri görünce bir an duraksayıp sonra hızla yanıma geldi. "Selam." Merakla gözlerine baktım. Saçımdan öpüp sakin ses tonuyla konuşmaya başladı. "Selam."
"Naber Kerem uzun zaman oldu?" "Evet, iyidir sağ ol." "Biz de iyiyiz." "İyi." Aldırmaz tavırlarıyla bana döndü. "Sen işine bak ben masamıza geçiyorum." Başımı sallayıp yanımdan ayrılışını seyrettim. Aslan sevgilim ya seni yerim.
"Biz birer portakal suyu alalım." Başımı sallayıp tablete portakal sularını işaretledim. "Buz da ister misiniz?" Gülümseyerek hepsinin suratına tek tek baktım.
"Hayır teşekkürler." Yanlarından ayrılıp mutfağa doğru ilerledim. Ben yine de bir tabakta buz getireyim belki lazım olur.
#
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LACİVERT 2 * texting
HumorKerem: Sana bugün akrostiş şiir yazdım.. Cin gibidir o cin gibi Eşek gözlü sevgilim benim Yine mi saçlarını boyattın Lan bir gün tanıyamıcam seni Aşkım canım bitanem Kerem: Nasıl olmuş? (Mesaj gönderilemedi.) Kerem: Ceyla? (Mesaj gönderilemedi.) Ker...