LACİVERT 2 * texting

*78*

"Seninle kalmamı ister misin?" Kasvetli ortamda gözlerimi gezdirdim. "Yok ben başa çıkabilirim." Korktuğumu belli etmemeye çalışırken daha çok belli etmek tam benlik hareket. "Tamam bir şey olursa ararsın." Keşke bir kere daha sorsaydı. Arkasına bakmadan çıktığında derin bir nefes aldım. Hemen yukarı katın kapısına doğru koşup hızla kilitledim. 

"Britney orada kalça gösterisi yaparken ben burada garsonluk yapacağım."

"Kiminle konuşuyorsun?" Ufak ama sesli bir çığlık atıp kapıya döndüm. "Ödümü kopardın!" Hafif gülümsediğinde gamzeleri belirginleşmişti. "Bu şeyler pek işe yaramıyor sanırım." Elini kapının üstünde asılı duran zillere kaldırdı. "Yarıyor aslında neden çalmadı bilmiyorum." Kapıya doğru gidip kapatıp tekrar açtım. Gayatte güzel çalıyordu. Gözlerimi kısıp mutfak kapısına baktım ışıkları yanıyordu. "İçeride miydin?" "Ah haydi ama ne işim var burada?" Dudağımı büzdüm.

"Neden kimse yok?"

"Birisi kız arkadaşına sürpriz yapacakmış."

"Böyle güzel bir günde?"

"Evet kafede kimse olmazdı zaten akıllıca."

"Ben de kalabilir miyim?" Durmadan cevabı verdim. "Maalesef sadece onlara özel olacak." "Yardım edebilirim ama?" Neden bu kadar mantıklı konuşuyorsun ki? Kaya'nın burada olması hem onun hem benim hem de Kerem'in akıl sağlığı için oldukça tehlikeliydi. 

"Tek halledebilirim teşekkür ederim ama." Hafif gülümsedim. "E peki madem sen bilirsin." Kapıyı açıp içeri soğuk girmesini sağladı. "Elbise yakışmış." Elbiseye bakıp tekrar bakışlarımı ona diktim. "Teşekkür ederim." "Bir şey olursa ara beni." Bir şey olursa aranacak listem epey kabarmıştı. Başımı salladığımda hiçbir şey demeden dışarı çıktı. Aynı anda telefonum titremişti. Ceketin cebinden telefonumu çıkarıp gelen mesaja baktım.

Kerem: Garsonluk nasıl gidiyor?

"Uyuz, pislik, adi, hayvan, sümük, geberesice, bir yerleri büzüşüsice."

"Ben de seni seviyorum."

#