"Bu gizli bir operasyon herkes dikkatli olsun." Gülnaz siyah gözlükleri ve mor şalıyla aramızda en dikkat çeken kişi oluyordu. Benim boyası akmış lacivert saçlarım bile onun kadar ilgi çekmiyordu. "Mor şal ile dikkat çekmeyeceğini düşündün mü gerçekten?" Elif'in sorusuyla gözlüğünü burnunun ucuna kadar indirip bize baktı. "Başka şalım yok ki hem böyle tanımazlar beni." Gözlüğüyle tekrar gözlerini yok ederken yanımıza gelen yaşlı bir teyze aramızdan geçip direkt Gülnaz'ın yanına gitti.
"Gülnazcığım başını mı kapattın, dur bakayım sana maşallah çok yakışmış. Sonunda Allah yolundasın demek." Hepimiz bir ağızdan kıkırdarken Gülnaz şalını açıp havaya ayak uyduran omuzları açık kazağıyla kadına baktı. "Şermin teyze sen beni nasıl tanıdın ya?" Ada kendini tutamamış sonunda kahkaha atmıştı.
"Seni niye tanımayayım güzel kızım ama böyle olmaz üstün şişhane altın memişhane yavrucum." Gülnaz gözlüğünü çıkarıp Şermin teyzenin elini öpüp yanımızdan uzaklaştırdı.
"Beni tanıması imkansızdı ya.." Derken şalına bakıyordu. "Hadi girelim içeri."
"Durun!" Elif'in uyarısıyla hepimiz olduğumuz yerde durup ne diyeceğini beklemeye başladık. "Önden Ceyla girsin bizi beklemiyor içerideki her kimse."
"Mantıklı ama ya zarar verirse?" Ada'nın söylediği de mantıklıydı.
"Peki ya gerçekten Keremse?" Gülnaz'ın gözleri arkamızda bir noktaya sabitlenince arkamı dönüp mekanın kapısında duran Kerem'e baktım. Bebişim kelimesinden nefret ederdi. Bana bebişim deme ihtimalinin bile olmayacağını düşünmüştüm.
"Dur." Ada kolumdan tutup bizi göremeyeceği bir yere çekince mekanın cam duvarından Kerem'i rahatlıkla görebiliyordum. İçeriden uzun boylu -en azından bizim kız grubundan uzun- sarışın bir kız çıkıp ellerini Kerem'in omzuna yerleştirdi. Olduğum yere mıhlanmıştım. Arkamda kızlardan biri elini omzuma koyduğunda midem bulanıyordu.
"Sakin ol ne olduğunu anlayalım." Ada koluma girip bana destek olmaya çalışıyordu. Kerem kıza doğru dönüp ağzındaki sigara dumanı kızın yüzüne üpleyip tekrar içeri girerken kız arkasından sırıtmakla yetindi ve sonra o da içeri girdi.
"Ben bunu yolarım ama."
"Tanıyor musun? Okuldan falan arkadaşıdır belki." Başımı olumsuzca iki yana salladım.
"Kızlar ne yapıyorsunuz?" Tanıdık gelen sesle çöktüğüm yerde başımı kaldırıp Kaya'ya baktım. Tek omzunda yine sırt çantası vardı. "Hiç sen?" Elif cevap verdiğinde yanımıza gelip benim gibi dizlerinin üzerine çöktü. "İyi misin?" Başımı salladım. Gözlerim doluyordu ve burası ağlamak istediğim son yerdi. "Sizi striptizci mekanın önünde görmeyi beklemiyordum." Şaşkınlıkla sırıttığında arkadaki mekana baktım. 'Striptizci'.
"Neyse ben gidiyorum biraz sahne performansı çalışmam lazım." Ani kararla yerimden kalkıp düşen çantamı omzuna taktım.
"Kaya bekle ben de geliyorum."
#
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LACİVERT 2 * texting
HumorKerem: Sana bugün akrostiş şiir yazdım.. Cin gibidir o cin gibi Eşek gözlü sevgilim benim Yine mi saçlarını boyattın Lan bir gün tanıyamıcam seni Aşkım canım bitanem Kerem: Nasıl olmuş? (Mesaj gönderilemedi.) Kerem: Ceyla? (Mesaj gönderilemedi.) Ker...