LACİVERT 2 * texting

*26*

"Ne düşünüyorsun?" Kafamı sert kollarından kaldırıp parıldayan gözlerine baktım. "Kızgınım." Kaşlarını çattı. "Bende." Ben de kaşlarımı çattım. "Asıl ben daha kızgınım hiçbir şey söylemiyorsun bana. İşin var, bilmiyorum. Bu evde odan var, bilmiyorum." Parmağını dudağıma bastırıp beni susturdu.

"Seni çok seviyorum ama sen bilmiyorsun." Yavaşça koluna vurdum. "Yapmasana ya." "Ne yaptım ya görende sevişiyoruz sanacak." Bu sefer daha sert vurdum koluna. Canı acımış gibi numaradan yüzünü buruşturdu. "Senin kasların mı zayıfladı ne? Sen bi saldın sanki kendini." Beni duvara doğru fırlatıp hızla aynanın karşısına geçti. Tşörtünü çıkarıp kollarını havaya kaldırdı ve yumruğunu sıktı.

"Lan!" Hırsla bana döndü. "Beğenmiyor musun artık beni?" Dudağımı büzdüm. "Yani bilemiyorum o ilk Kerem nerede bu Kerem nerede?" Kendimi yatak başlığına yaslayıp kollarımı birbirine doladım. "Kızım beni sinir etme neredeymişim ben?" "Gel göstereyim." Yüzünde muzurca bir gülümseme belirdi. Yavaşça yanıma yaklaştı, yatakta karşıma oturunca avucumu yalaması için elimi yüzüne yanaştırdım. "Acumu yalarsın." "Fantazilerin değişik ama olsun bu da başlangıç sayılır." Parmaklarıma yaklaşınca elimle suratını kavradım.

Elimi yanaklarına götürüp dudaklarına doğru sıktırdım. "Ceyla şunu başka yerde yaparsan seni var ya..." Sıkışan dudağı konuşurken tükmüklerini etrafa saçıyordu. "Ee?"

"Yerim."

"Ne yaparsın?" Dedim gülerek. "Yerim lan yerim." Ben kahkahayla gülmeye başlayınca Kerem tek hamlede beni altına aldı. Pis pis sırıtma sırası ondaydı. "Ne yapıyorsun?" "Spor." Kollarını kenarlara sabitleyip dirseklerini bükmeye başladı. Yavaşça yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Burunlarımız birbirine değiyordu. Kendini yukarı çekip az önce yaptığının aynısını tekrarladı.

"Bu seni özlediğim birinci gün için." Burnuma öpücük kondurup tekrar kalktı.

"Bu seni özlediğim ikinci gün için." Dudağımla burnumun arasını öpüp tekrar kalktı.

"Bu seni özlediğim üçüncü gün için." Bakışlarını dudağıma sabitleyip yavaşça dirseği üzerinde inmeye başladı. Elimle dudağını kapatıp gözlerini gözlerime çevirmesini sağladım. "Ama biz iki gün küs kaldık." Gözlerini devirip elimin altında homurdanmaya başladı.

Sıkıntıyla yanıma uzandı. "Sevgilim değil misin kızım sen benim? Niye benden kaçıyorsun. Yeter anasını satayım hep bi bahane. Şimdi de başımıza başka şeyler çıktı zaten bak yine aklıma geldi lavuk, pezevenk, adi, bok suratlı, piç..." Susmak bilmiyordu. Elini alıp göğsüme götürdüm. Çatık kaşları normale dönerken ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu.

"Buradasın." Birkaç dakika sonra şaşkınlığını atıp yaramaz çocuklar gibi gülmeye başladı.

"Dur iyice bakayım olduğum yere sonuçta nerede olduğumu görmem lazım." Koluna hızla vurmaya başladım. Tek yaptığı kahkahayla gülmekti.

#