*87*

4.1K 234 15
                                    

"Daha daha nasılsın kızım?" Geldiğimizden beri yüzünden gülücüğü eksik etmeyen kadına yanı Kerem'in annesine döndüm. "İyiyim efendim, sizler nasılsınız?" "Şükür bizler de iyiyiz. Ailengil de iyidir inşallah?" Tam cevap vereceğim sırada Kerem araya girdi. "İyi anneciğim hepsi çok iyi."

"Tamam oğlum öyle adettendir diye sordum ben." "Biliyorum sultanım Ceyla biraz heyecanlı o yüzden." 

"Kerem ilk defa bizi kız arkadaşıyla tanıştırdı. Ne yalan söyleyeyim ben de çok heyecanlıyım."

"Benim için de ilk oldu." Hafif tebessüm ettim.

"Makul olanı odur zaten." Bana yiyecekmiş gibi bakan babaanneden hafif tırsmaya başlamıştım. Bakışları çıplak bacaklarımla Kerem'in elini tutan ellerime kayıp duruyordu. Elindeki tesbihi ne diye çektiğini merak ettim ama sustum. 

"Tavuğumuz vardı kızım ne zahmet ettin." Öküzün trene baktığı gibi bakıyordum. Sevda abla babaannenin tahtının arkasında dikilmiş gülmemek için kendini zor tutuyordu. Kerem'in annesi Zeynep teyze kıpkırmızı kesildi. "Affedersiniz anlamadım?" Tesbihinin boncuklarını düz çizgi haline getirip bacaklarıma uzattığında ne demek istediğini anlamıştım. "Hep böyle misindir?" Sakin ol kızım. "İstediği gibi olabilir babaanne."

"Sen karışma."

"Asıl sen karışma. Benim şimdiye kadar bir düzine kız arkadaşım oldu. Hangi birini gördün? Peşime adam taktın yine eline bir fotoğraf geçmedi. Şimdi karşında sevgilim sıfatıyla bir kız oturuyorsa diğerlerinden bir farkı var demektir. Ceyla istediği gibi giyinebilir önemli olan içinde nasıl birisi olduğu."

"Aynı babanın oğlusun." Yan gözle gelinine baktı. Tesbihini daha sert çekiyordu artık. Başımı ne yapacağımı bilemeden yere indirdim. Sinirden mi utanmaktan mı bilemediğim bir sebepten değişik hissediyordum.

"Yemek hazır hanımım."

"Yemeğe kalırsanız seviniriz." Zeynep teyzenin sevimliliğini yiyesiim geliyordu. "Sorman hata gelin, madem evimize getirdi kalacaklar tabii." Derin bir nefes alıp Keremle beraber ayağa kalktım. "Özür dilerim." İkimizde aynı anda konuşunca durup gülüşmeye başladık. Elini önüme gelen saçlarıma götürüp kulağımın arkasına sıkıştırdı. "Uyuzdur biraz."

"Yok değil, her ne kadar sinir olsam da daha sade bir şeyler giyebilirdim." Elini belime dolayıp kokumu içine çekerken saçıma bir öpücük kondurdu. 

Masaya geldiğimizde ayrı yerlerde bırakılan boş sandalyelere baktık. Bilerek böyle yaptıklarını anlayınca hiç ses etmeden Zeynep teyzenin karşısına geçtim. Kerem sinirle çaprazıma oturdu. 

"Çorba ile başla Sevda." Sevda abla çaydanlığa benzettiğim çorba kabını masanın en ucuna koyup babaannenin önüne gelip tabağını aldı ve tekrar masanın ucuna gitti. Üzüldüğüm için uzanıp Kerem'in ve kendi kasemi alıp yanına gittim. Şaşkın bakışlarını bana çevirdi. "O alır." "Ben ondan küçüğüm ayağıma yemek getirmesine gerek yok." "Dilin ondan uzun bakıyorum." Höpürdeterek çorbasından bir kaşık aldı. Kerem de yerinden kalkıp yanımıza geldi. Dolu çorba kaselerimizle yerlerimize dönerken Zeynep teyze bizi izliyordu. 

Babaanne kaşığı sertçe masaya bırakınca elimdeki kaşık masaya düştü. Çaktırmadan alıp daha sıkı tutmaya çalıştım. "Dövmen var mı senin?" Kaşık ağzımdayken çorbayı yavaşça yuttum. Depresyonda olduğum zamanlarda enseme yaptırdığım dövmeyi neredeyse unutmuştum. "Var." Kaşığı ağzımdan çıkarıp zorla konuştum. Kimsenin yüzüne bakamıyordum. "Kızı da kendine benzetmişsin." Direkt Kerem'e döndü.

Kıvırdığı dudağıyla sanki onun eseriymişim gibi gururla bakıyordu. "Ne sandın benim karım da böyle olmalıydı zaten." Zeynep teyze öksürmeye başlayınca elimi alnıma dayayıp oradan yok olmayı diledim. 

Ne olur bu bir kabus olsun, ne olur hala evde olayım daha hazırlanmamış olayım, mini eteği giymemiş olayım, Kerem gevzek gevzek konuşmamış olsun, lütfen. 

"Su ister misiniz? Buzlu." Sevda abla rüyada olmadığımı belli eden alaycı sesiyle önüme iki buzlu su bardağını bıraktı. Düşünmeden elime alıp kafama diktim. Sıcak çorbanın ardından buzlu su içtiğim için kırılmak üzere olan dişlerime mi üzüleyim, ürperen bedenimin titremesine mi üzüleyim, yoksa Kerem'in resmen fermanımızı çektiğine mi üzüleyim bilemedim. 




#

LACİVERT 2 * textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin