LACİVERT 2 * texting

*19*

Dördüncü saatin sonunda Kerem'in bizden gitmeyeceğini ve annemlerin de onu göndermeyeceğini anladığımda ben de onlar gibi relax olmaya karar verdim. Elimde kütürdeterek elmamı yerken Kerem babam ile tavla oynuyor annem de gelecekte doğacağını sandığı torunları için oyuncak örüyordu. 

"Düşeş!" Babam altı oyunun sonunda ilk defa Kerem'i yeneceğinin verdiği sevinçle oturduğu koltuktan kalkıp anneme sarıldı. Kerem onun bu haline keyifle gülüyordu. Bilerek yenildiğini biliyordum, onun bu dışarıdan kimsenin göremeyeceği hallerini gördükçe beynime kaydediyordum. 

"Hayatım Kerem'i yorduk sanırım." Ellerini kaldırıp 'sorun değil' anlamında salladı. İlk başta ki oturma şekliyle şimdi ki oturma şeklini karşılaştırınca gülesim gelmişti. Dört saat boyunca annemlerle takılmıştık. Ve Kerem'in yüzünde tek bir sıkılma ifadesi görmemiştim. 

"Ben artık müsadenizi isteyeyim geç oldu baya." Annem üzüntüyle yerinde kıpırdandı. "Olur mu öyle şey oğlum hem baban seni bırakır evine." Elma annemin söylediğiyle boğazıma takılı kalmıştı. Oturduğum koltuktan yere düşüp dizlerimin üzerinde halıya doğru eğildim. "Ay ölüyor kız!" Kerem yanıma gelip hayvan gibi sırtıma vurmaya başlayınca boğazımda takılan elma şaşkına dönüp hızla mideme doğru yol almıştı. Bakışlarımı Kerem'e çevirdim. "İyi misin?"

"Biraz daha öyle vursaydın kemiklerimi kıracaktın farkında mısın?" 

"İyilik yaramaz bu kıza oğlum sen boş ver gel otur şöyle. Ceyla annecim hem su iç hem bize birer kahve daha yap hadi." İfadesiz suratımla anneme baktım. "Anne sekiz bardak kahve içtik bir bardak daha içersek ölecek çocuk." "Sanırım Ceyla haklı canım." Babam bana hak verince annem başını sallayıp "O zaman meyve getir dedi." Kerem gördüğü hizmetten dolayı bayağı mutluydu. Ben ise alışık olmadığım hizmet durumundan son derece rahatsızdım. 

"Ben lavaboyu kullanabilir miyim?" "Ceyla göstersin sana oğlum." Meyveleri bırakıp Kerem'in önünden ilerlemeye başladım. Koridora girdiğimizde beni kolumdan tutup duvara yasladı. "Saçların ne güzel olmuş öyle." Eli saçlarımın kıvırcığında gezerken omzuna vurdum. "Ah! Ne oldu be?" "Soracağım bunların hepsini sana." "Ama bebeğim." 

"Beklesene."

"Ceyla."

"Burada bile naz yapıyorsun ya helal olsun."

#