Kerem'den
256'ncı çağrıyı reddederken elimdeki elmadan büyük bir ısırık daha aldım. 'Sen daha beni çok ararsın Ceyla hanım.' Netflix'ten güzel bir dizi açmış iki günde iki sezonunu izlemiştim. Ne işe gidiyor ne telefonlara cevap veriyordum.
Elmadan büyük bir ısırık daha alıp telefonun beş dakikadır yanmayan ekranına sıkıntıyla baktım. Vaz mı geçmişti? Yoksa ağlamaktan uyuya mı kalmıştı? Keyifle sırıtıp dizime devam ettim.
Dizinin son bölümü bitince sıkıntıyla tekrar telefona baktım. Normalde elmadan nefret eden ben Ceyla yüzünden sürekli elma yer olmuştum. Tabaktan yeni bir elma alıp telefonun kilidini açtım. Ceyla'yı her yerden engellediğim için mesajlarına engelliler bölümüne girip oradan bakıyordum. Bu kadar mıydım yani ben? 256 arama ve 88 mesaj mıydım? Yazıklar olsundu. İki gündür yüzünü görmemiştim. Mesajları dışında hiçbir iletişimimiz olmamıştı. Özlemiştim. Hem de çok özlemiştim. Telefonu onuncu dakikanın sonunda sıkıntıyla yerine koyarken yeniden aydınlandığını gördüm. Bu sefer mesaj atmıştı.
Gmail'den
ceyla00@gmail.com: Balkona çık.
Hiçbir yerden ulaşamayınca gmailden mesaj atmasına gülüp perdeden dışarı baktım. Üst kattayken onu görmeyi umacak kadar çok özlemiştim. Sanki hiç gelmesini istemiyormuşum gibi sıkıntıya bürdüğüm suratımla balkona çıktım. Gözlerim bahçeyi tararken ağaçtan gelen sesle irkilip bana el sallayan saftirik sevgilime baktım. "Ceyla." Elini keyifle sallayıp ağacın dalına sıkıca sarıldı. "Niye geldin?" Hala trip atıyordum. Yüzü anında düşmüştü. "Konuşmak istiyorum."
"Ben istemiyorum." Arkamı dönüp giderken ağaçtan nasıl ineceğinin telaşına kapılmıştım. "Kerem," sesine yansıyan üzüntüsünü hissettiğimde olduğum yerde durdum. Geri zekalı ama seviyordum. Çok seviyordum. Arkamı dönüp gözlerine baktım. Doya doya uzaktan da olsa mavilerinin dolduğunu görebiliyordum. Göz altları morarmıştı, tıpkı benim gibi.
"İn oradan."
"İnemem." Tek kaşımı kaldırdım. "Neden?"
"Çünkü inmeyi bilmiyorum." Korkuyla bastığı dalları kontrol ettim. En az dört metre yukarıdaydı. "Kızım sen salak mısın neden ağaca çıkıyorsun?" "Sen de balkonuma tırmanmıştın."
"Senin balkonuna iki metre mesafe ya var ya yok." "Senin suçun neden en üst kata taşınıyorsun ki?" Gözlerimi irileştirdim. "Ha pardon amık o da benim suçum."
"Kıpırdama!" Bağırışımla dala biraz daha sıkı sarıldı. "Hangi dallara basıp çıktığını hatırlıyor musun?" Başını sallayıp en kıytırık dala basmak için ayağını uzattı. "Ceyla dur." "Hayır buna bastım." "Ceyla basma ona ince o." "Kerem bana güven buna bastım en son." "Cey-" Kulağıma gelen ince bir kırılma sesiyle Ceyla saniyeler içinde ağaçtan düşmüştü. Olduğum yerde donakalmış ağaca bakıyordum.
"Ben iyiyim!"
"Ah! Kolum kırıldı galiba."
"Ama iyiyim merak etme."
Aptal sarışın.
#
ben bunları yicem galiba
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LACİVERT 2 * texting
HumorKerem: Sana bugün akrostiş şiir yazdım.. Cin gibidir o cin gibi Eşek gözlü sevgilim benim Yine mi saçlarını boyattın Lan bir gün tanıyamıcam seni Aşkım canım bitanem Kerem: Nasıl olmuş? (Mesaj gönderilemedi.) Kerem: Ceyla? (Mesaj gönderilemedi.) Ker...