Bu sefer sağ elimi ters çevirdi ve sertçe aşşağı doğru itti ben yine bağırdım ve acıyla yere düştüm. Kulağıma yaklaştı.
-"Bu daha başlangıçtı Türk"
Dedi ve koşarak uzaklaştı. Tim dışarı çıktı. Ben ise sadece sağ elimdeki şiddetli ağrıya odaklanmıştım.
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Ekip ban bakıyordu. Hemen Aliye döndüm.
-"Yakalayın o iti."
Ali ve Asya hemen adamın arkasından koştu. Ben de hâlâ kıvranıyordum. Kurt endişeli bir biçimde söze girdi
-"Eda!Ban bak."
Ben de acıdan hiç birşey yapamıyorsun. Bir anda güçsüzleşimitim. Nedenini de biliyordum. Bütün yaşantım gitmişti çünkü. Kolumla birlikte hayatım da gitmişti benden. Şu an bağıra bağıra ağlamak istiyordum. İçimde iğrenç bir duygu bedenimi kaplıyordu ama bunu time belli etmemeliydim. Derin derin nefes aldım. Gözlerimi kapattım ve açtığım.
Artık bağırmıyor ve kıvranmıyordum. Sağ kolumu tutarak ayağa kalktım.
-"Kurt anahtarı al ve arabaya bin. Sen kullanıcaksın. Geri kalanlar burada kalıyorsunuz."
(Kuzey)"Ama-"
Sözünü kestim ve bastıra bastıra bağırarak bonuştum.
-"BURADA KALIYORSUNUZ KUZEY."
İstemediğim halde çaresiz çıkan sesimle sessizce söze girdim.
-"Lütfen"
Tamam anlamında kafasını salladı. Kurt çoktan arabaya binmişti ben de arabaya bindim. O arabayı kullanırken askerliğimi ve elimden kayan mit hayatımı düşünüyordum. Hayır olamaz. Bu gerçek olamaz. Bu benim hayatımda her şeyim. Olamazdı. O kadar görevde daha ağır yaralar almama rağmen hiç bir şey olamıştı. Bu kadar küçük bir şeyle bütün hayatımı elimden kayması bana bayağı koymuştu. Şu an hayatımda hiç olmadığım kadar çaresiz hissediyordum kendimi. Dayanamadım. Gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı. Kurt beni gördü ve gayet soğuk kanlı bir şekilde söze girdi.
-"Bu göz yaşlarının kolunun ağrısına olduğunu sanmıyorum."
Cevap veremiyordum. Boğazım düğümleniyordu. Kendimi bildim bileli tek amacımdı asker olanak ve bunun elimden kayması beni çok kötü yapıyordu. Şu anda saatlerce işkence görsem daha iyi hissederdim. Ol adından en çok korktuğum şey gerçekleşiyordu. Kurt'un beni sert bir şekilde sarsıyordu.
-"Kendine gel Eda beni duyuyor musun?'
Ona döndüm. Bir oh çekti.Hâlâ ağladığımı ve kesik kesik nefes aldığımı farkettim.
-"Şükürler olsun."
Tekrar bana döndü. Kafamı ellerinin arasına aldı.
-"Şiiit. Tamam. Bana bak."
Hâlâ aşşağı bakıyordum. Göğsün daralıyordu ve nefes alamıyorum. Ağlamam yavaşlatmıştı.
-"Bana bak!"
Ona baktım ama halâ nefes alamıyorum.
-"Bak güzelim bir şey olmayacak tamam mı? Sen yine bizimle göreve çıkıcaksın. Sakin ol ve derin derin nefes al."
Konuşması beni biraz daha sakinleştirmişti.
-"Geçicek. Hiç bir şey olmayacak. Sen yine hepimizin kahramanı olucaksın."
Yüzüne sıcak bir gülümseme takındı. Bu beni rahatlamıştı. Nefesim normale döndü. Sarıldım. O da bana sarıldı. Onun bana iyi geldiğini biliyordum. Onu çok seviyordum. Yüzümde anlamsız bir tebessüm belirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖZEL KUVVET & MİT
RandomMerhaba ben yirmi dört yaşıda bir kızım Milli Svunma Üniversitesinde Özel Kuvvetler (bordo bereliler ) bölümünü okudum dördüncü yılımda aynı zamanda Mit okudum sora üç yıl istihbarat ( Mit) okudum ...