ÖZEL KUVVET & MİT

-93- HERKES AÇIKLASIN

-"Kuzey'in seni sevdiğini. Senin de onu sevdiğini hepimiz anladık. Ama tabi siz birbirinize söyleyemedi biz. Biz de bizim yengemize yamuk yapan bize yapar hesabıyla bir daldık. Ayrıca bu günün süprizi olarak da siz birbirinizi sevdiğinizi öğrendiniz. Büyük aşkın yapıcısı yine ben olarak duruma el koydum. Siz birbirinizi seviyosunuz ulan bir itaraf edin artık herkesin haberi var sizin yok olayı fazla uzadı. Bu arada hayırlı olsun gençler nur topu gibi bir sevgiliniz oldu."

İkili de birbirine bakıp bayıldı. Ben de Asya'ya döndüm.

-"Alıştıra alışta mı söyleseydim acaba?"

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Asya eliyle az işareti yaptı.

-"Birazcık daha alıştırsaydın iyi olurdu sanki."

(Serdar)" İyi oldu iyi. Alıştırmak da sonuç aynı olurdu herhalde."

(Ömer)"Sevinçten bayıldılar."

(Elif)"Yok ya bence rahatlık çöktü ondan."

-"Neyse hadi koğuşa taşıyalım şunları."

İkiliyi koğuşa taşıdık. Yatırdık.  Bir kaç dakika sonra uyandılar. Bana baktılar.

(Kuzey)"Sen şey mi dedin"

(Mavi)"Doğrumu bu?"

-"Neyse biz çıkalım siz de biraz konuşun."

Timi de alıp dışarı çıkarttım.  Eğitime devam ettik. Akşama kadar bizimkilerin hiçbirine uğramamıştım. Ama zaten herkes işinin başında olmalıydı.

   Hava karanlık olduğu için ışıklarla çalışıyorduk.Ekibin  gözleri bağlıydı. Elleri de kelepçeli önlerinde ise tabancalar vardı. Ben söze girdim.

-"Dört gündür ne yemek ne de su verildi size. İsteyen kişi eğitimi şimdi bitirip gidip yatabilir yarın gelecek araçla da geri döner sıcak evine. Ne dersiniz."

Ses yoktu.

-"Bunu isteyen önündeki tabancayı alıp havaya ateş etmesi yeterlidir."

Kimse ateş etmedi.

-"Tamam şimdi alın silahları karşınızda hedefler var. Sese göre ateş edeceksiniz. Hepsi izin hedefinde ses veren küçük bir aygıt var.  Kendi aygıtını vurmayı başaran geçer vuramayanlar. Onlar da sonrasında görür. Sesle atış serbest."

  Düğmeye basmamla herkesin önünde ıslık çaldı hepsi ateş etti. Beş kişi hariç hepsi kendisini kimi vurdu. Beş kişiden ikisi yanındakine üçü biraz yakınını vurdu.

-"Açın gözlerinizi."

Hepsi silahları bırakıp gözleri açtı. Ben Beş kişinin omzuna dokundum.

-"Omzuna dokunduklarım hariç her kes kelepçeleri önündeki anahtarlarla açsın ve üç adım geri gitsin."

Onlar geri çıktı. Geri çıkanlardan diğerlerine göre geç ateş eden beş kişinin o zuma dokundum.

-"Bu omzuna dokunduklarım da arkadaşlarının karşılarına geçsin."

Hemen geçtiler. Kafalarının üstüne yumruk büyüklüğünde cisimler koydum. Arkadakilrre seslendim.

-"Gözlerini bağlayın."

Kelepçelilerden biri söze girdi.

-"Komutanım"

-"KES!"

Sustu. Diğer yanındaki devam etti. Gözleri bağlanmıştı.

-"Komutanım yapmayın."