ÖZEL KUVVET & MİT

-100- FİNAL

İkinci kitabın kapağını medyaya koydum. Kitap haftaya Cuma saat 12.00'de geliyor..

(Kurt)"O zaman Eda sana bir şey söylemeliyim."

-"Dinliyorum."

-"Eğer buradan sağ çıkmayı başarırsak evlenelim mi?"

Gayet sakince cevap verdim.

-"Olur evlenelim."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

(Ali)"Yok artık."

(Mavi)"Oh be sonunda"

(Kurt)"Ekip şimdilik şaşırmanızı sonraya bırakın burdan çıkınca konuşuruz."

(Serdar)"Adam haklı ilimize bakalım."

(Çömez)"Komutanım burada şehit olacağımızı bildiğiniz için mi çağırmadınız. Hançer bölüğünü."

(Melih)"Hayır. O saate kadar ya onlar ölmüş olacak ya biz diye çağırmadı. "

Ben söze girdim.

-"Adamları on dakika oyalayın."

Dedim ve elimdeki biten şarjörü köşeye attım. Tabancayı çıkarıp en yakınımda olan kişiye Serdar'a verdim. Üstümdeki üniformaları çıkarttım. Cebimdeki maskeyi de kafama geçirdim. Hançerle elimdeki maskeyi çıkarttım. Dakikalar içinde Hayalet dönüştüm.
Üniformanın içine Hayalet'in kıyafetlerini giymek de ayrı bir avantajı tabi. Serdar'a yaklaştım.telsizini bana doğru çevirdim.

-"Mermilerinin azaldı yavaşlayın ama durmayın. Ben Hayalet. Görevi devralıyorum."

(Kurt)"Ne demek görevi devralıyorum?"

-" Ben hayattayken Timinden veya ekibinden birinin şehit olmasına izin veremem. Burada beklemek intihar olur. Birinizin kafasını çıkartması da aynı şekilde. O yüzden susun ve yerinizden çıkmayın. Bir kaç dakika içinde silahlarla geri döneceğim."

(Asya)"Komutanım ya sizi vurursak."

-"Vuramazsınız. Merak etmeyin."

(Mavi)"Komutanım nasıl çıkıcaksnız. Keskin nişancılar sizi izliyordum."

-"Ben Hayaletim Mavi."

-"Emredersiniz komutanım."

Serdar'ın telsizini bıraktım biraz uzaklaştım ve kayboldum. Beni şu an ne ekip ne de karşı taraf görüyordu.

Fark ettiğim iki keskin nişancı on arkasına geçip boyunlarını kestim. Birinin alnına ay yıldız çizdim. Silahları aldım. Bir köşeye koydum.
Öndeki dört kişiye yaklaştım. Birinin boğazını kestin. Belindeki tabancayı çekip diğerlerini vurdum. Onların silahlarını da diğerlerinin yanına koydum. Bizimkilerin atış sesleri çok fazla azalmıştı silahları alıp geri aşağı indim hâlâ göremiyorlardı. Mavi'nin yanına geçtim ve arkasından bir silahı ona uzattım. Bana baktı.

-"Keskin nişancıdan aldım. Bir süre daha idare edin."

Diğer keskin nişancı silahını da Emre'ye verdim. Geri kalanları da Serdar, Ali, Kurt, Akif dörtlüsüne dağıttım.

Tekrar yukarıya karıştım. Adaları tam bir saat içinde hepsini halletmiştik. Son on kişiyi de vurdu bizimkiler. Elime aldığım iki şarjörle aşağı iniyordum ki bir ateş sesi geldi. Sağ bacağından bir açı hissettim. Sesle beraber durmuştum. Ateş eden yere baktım. Ali vardı. Maskeyi çektim çıkarttım ve sinirle bağırdım.

-"ULAN ALİ. ULAN ALİ."

(Kurt)"EDA!"

(Kuzey)"Komutanım?"